• sulhi saygılı'nın "veciz sözler"i:

    aile televizyon karşısında gerçekleştirilen toplu bir intihardır. (aile)
    aynı şeyi düşünmekten aşınır akıl. (akıl)
    anlatmak, anlatılan her ne olursa olsun, neşeli, aydınlık bir eylemdir. (anlatmak)
    arkadaşlığın tabancasında daima tek bir kurşun vardır. (arkadaşlık)
    aşık olmak, arada sözcükler varsa mümkündür. (aşık olmak)
    ayna başkasının elindeyse aynadan uzak durmak gerekir. (ayna)
    ölüler bekler. (beklemek)
    çocukluk uçurumun dibinde. (çocukluk)
    gençken ilk gördüğü suya deniz diye atlar insan. (deniz)
    dinlemek doğaya aykırı olmayan bir eylemdir. (dinlemek)
    düşmanın varsa kendin olamazsın. (düşman)
    düşünüyorum o halde heykelim. (düşünmek)
    edebiyat insanlar arasında bir yalıtkandır. (edebiyat)
    beni en güzel evdeki ayna gösteriyor. (ev)
    evlilik bir kasap tezgahının önünde başlar. (evlilik)
    geçmiş kaçış imkanıdır. (geçmiş)
    asıl ihtiyacımız olan hava, iki insanın avuçlarının arasına sıkışan havadır. (hava)
    hayır... bu sözcüğü söylemektense duymayı tercih ederim. (hayır)
    kalem bir kazı aletidir. (kalem)
    liman bazı kadınlar için bir erkek ismidir. (liman)
    ölüm hakkında konuşmaya değmez. (ölüm)
    ruh bedenin türbesidir. (ruh)
    sarhoşluk geçince pişmanlık başlar. (sarhoşluk)
    sırlar mücevherler gibidir, ama üzerinizde değil midenizde taşırsınız. (sırlar)
    batan gemiyi farelerden önce sözcükler terk eder. (sözcükler)
    suskunluğun olduğu yerde derin bir uçurum gizlidir. (suskunluk)
    şairler elleri ceplerinde, bilmedikleri bir şehrin sokaklarında dolaşan insanlardır. (şair)
    şehir edebiyatın kök saldığı verimli bir arazidir. (şehir)
    tanrı varsa onu tesadüflerde aramak gerek. (tesadüf)
    yalnızlık mı? milyarlarca insanın adı geçiyor bu bahiste. (yalnızlık)
    bütün yazlar geride kaldı. (yaz)
    ihtiyarların tanrısıdır zaman. (zaman)
  • keşke okumasaydım dediğim kitap. bunu okuyan bir daha erken kaybedenler'in üslubundan tat alamaz çünkü. barış bıçakçı bana emrah serbes'e mal oldu.
  • --- spoiler ---

    ...

    oysa çift olmak güzeldir. çiftleri izlemek seyretmek hiç hoş değildir, bunda sulhi'yle hemfikiriz, seyredenin bir tarafı buz keser. birbirlerine durmadan "canım, yavrum, bebeğim, güzelim, sevgillim, aşkım" diye seslenen bir çifte ne kadar yaklaşabilir ne kadar yakın olabilirsiniz?

    sevgililerin üçüncü şahıslar için, geniş bir araziyi dikenli telle çeviren, sonra da bir sürü eli silahlı adam yerleştiren çokuluslu bir şirketten ne farkı var?

    ...

    --- spoiler ---
  • olaylar sıralaması teorisi'nin güzel bir kıyağı ile tutunamayanlar'ın hemen akabinde okuduğum bu kitap vesilesiyle 29. yaşıma kadar onu okumadığım için barış bıçakçı'dan özür diliyorum. okunmayı bekleyen ya da varlığından bile haberdar olmadığım o kadar fazla kitap var ki... yalnızca bu bile hayatı hüzünlü yapmaya yeter. neyse. şunu demek istiyordum bir de:

    veciz sözler'i okurken ben daha iyi bir insan oldum. tıpkı eski günlerdeki gibi...
  • --- spoiler ---

    "incecik bir gündüzsün sen;
    salıyla çarşamba arası."
    --- spoiler ---
  • okurken aldığınız her nefesi değerli kılan kitaplardan.

    "bir insanı anlamak için onu sevmek gerekir. peki ama sevmek için ne gerekir? işte tam bu noktada nedensizliğin arsız kuşları üzerinize pisler. ciddiyim, bir de bakmışsınız, seviyorsunuz... " (34)
  • konur sokaktan geçerken kitapçıya uğrayıp yanınızdaki küçük kıza "gönülçelen" hediye eder sonra da onu otuz yaşında bir daha okuması için tembihlersiniz. böyle bir kitap işte.
  • içinde veciz veciz birsürü söz bulunan, karmançorman zaman akışına rağmen daldan dala atlamaktan keyif alınan, az buçuk oğuz atay kokan hatta içinde oğuz atay'a gönderme bile bulunan, ankara aşığı, barış bıçakcı kitabı.
    tutunamayanları bitiremeyenler * veciz sözleri bitirdiler. hatta bunu alan bunu da aldı. haa şimdi bir de nasıl oğuz atay'la karşılaştırırsın, sen anca öyle light roman okursun, soap opera seyredersin, inanmiyoroom diyenlere oğuz abi'ye saygıda kusur etmem kokuyor dedim, benzemiş bile demedim.
  • her cümlesi çok kıymetli. bir cümle sonra artık o cümleyi tüketmiş olacağını bilmenin huzursuzluğu ama bir yandan ona ulaşma arzusu. karmakarışık, perişan hallerinizi seviyorsanız buyurun okuyun. sulhi size yardım eder, en azından çalışır.
  • hemen hemen her sayfada en az bir cümlenin altı çizilerek okunan bu barış bıçakçı kitabı bitince, tekel birası içerek hümeyra dinleme isteği uyandırır.

    daha önce yazılanların birçoğu da dahil olmak üzere dikkatimi çeken satırlar:

    --- spoiler ---

    "edebiyat insanlar arasında bir yalıtkandır." (s.15)
    "pişman olduğun gün ihtiyarlarsın." (s.22)
    "aşk gevezeliktir. insan aşık olduğu insanı öpmek, okşamak, ona sarılmak, onunla sevişmek ister; makul istekler! ama hepsinden önce onun hakkında başkalarıyla konuşmak, onu başkalarına anlatmak ister." (s.31)
    "insan yüzü şu dünyadaki en ilginç coğrafi şekildir. üzerinde güneşler doğar güneşler batar." (s.40)
    "ruh bedenin türbesidir... insan aslında kendisini ölü gibi hissettiğinde hisseder bir ruhunun olduğunu." (s.46)
    "beğenilmek isteği hiç yoktan iktidar yaratır. beğenilmek isteyen, kendisini beğenmesini istediği kişinin uyruğuna girer."(s.52)
    "karşılıksız veya söylenmemiş bir aşkı olan genç kadın ya da erkek, aşık olduğu kişinin hayatını iş edinen bir dedektiflik bürosu kurar. küçük parçalarını bildiği o hayatın bütününü görmek için uğraşır, çıldırır. çünkü ortaya çıkacak bütünde kendi yerinin ne olduğunu ölesiye merak eder." (s.59-60)
    "sulhi geçmişi düşünmeden duramaz. yüzü geçmişe dönüktür. nasrettin hoca'nın eşeğine ters binmesini çok anlamlı bulur."(s.73)
    "ah şu peçeteye yazılan yazılar... herkesin bir yerlerde sakladığı böyle bir peçetesi vardır herhalde, üzerinde ketçap, yağ ve lirizm lekeleri. peçeteler yalnız elinizi ağzınızı silmek için değildir, anlık duygusallıkları da emerler."(s.85)
    "sonra görüşmeyi yapan o takım elbiseli adamlar, ah o adamlar! hepsi de birer saç sakal tıraşı harikası, boş bakış cambazı, sahte gülücük dansözü, ciddiyet kumkuması, özgeçmiş bağımlısı..."(s.95)
    "okuduğum kitapları düşündüğümde, asıl şimdi okumalıyım diye düşünüyorum."(s.98)
    "her ne yapıyorsak, günün birinde öleceğimizi unutmak için yapıyoruz." (s.99)
    "en az yaşanan en çok hatırlanır."(s.108)

    --- spoiler ---

    aaah sulhi saygılı aahhhh!
hesabın var mı? giriş yap