• cemil meriç'in hindistan ya da hind üzerine yazdığı bir dünyanın eşiğinde isimli kitabında dağınık ama bütüncül olarak anlattığı, ilahilerden oluşan kutsal metinlerdir. alıntılayacak olursak:

    "
    vedalar'da dağların kasvetli geçitlerinden kurtulup, kuzey batının zümrüt vadilerine süzülen genç bir kavmin coşkunluğu şakıyor.*

    tagor'a göre bu ilahiler hayatın bütün kaygıları ve sonsuz güzellikleri karşısında şairane bir vasiyetname: "medeniyetin şafağında, hayatın kucakladığı esrara doğru kanatlanan geniş hayalli bir ulus ve tabiatın her kuvvetine tanrı dedirten bir inanç. saf, yiğit ve neşeli... kişiyi inkisarların yükü altında ezmeyen, yücelten, şairleştiren bir esrar duygusu."

    hint dinini ilkel saflığına kavuşturmak isteyen, "arya-samaç"ın kurucusu dayananda sarasvati, hind'in kurtuluş savaşında vedalar'ı bayraklaştırır. "ilahilerde kastları meşrulaştıracak hiç bir dayanak yok. tarikatlar, çıkarlarına göre yorumlamış vedalar'ı."

    şiri orobindo'ya göre vedalar'ın esrarı psikolojiktir... aydınlıkla karanlık arasındaki savaş kendi ruhumuzda. adak bir gönül işi. tabiattan alınan mecazların altında ışığa doğru kanatlanan insan ruhu var. rig-veda amacı yükselmek olan insanlığın şarkısı. veda tanrıları, tek tanrının çeşitli yönlerini belirten isimler. hepsi birden, kosmos. ışıkla sonsuzluğun çocuğu bu tanrılar. insan ruhu da onların kardeşi ve dostu. karanlığa karşı savaşta insanlarla tanrılar elele. üstadın bu konuda son sözü şu: "kişinin tek başına kurtuluşu amacını güden upaşinadlar'dan vazgeçip vedalar'a dönmeliyiz. kurtuluş: göğün ve yerin fethi, büyük ve cihanşumül bir zafer."

    veda kutsal bilgi demek. bin yılı kucaklayan bu edebiyatın bütün ürünleri ilahî bir kaynaktan gelmez. kuşaktan kuşağa aktarılan çeşitli gelenekleri de vedalar'ın dört kutsal kitabına eklerler. derleme mahiyetindeki bu kitaplara sanhitalar denir. sanhitalar'ın ilki rig-veda, ikincisi yacur-veda, üçüncüsü sama-veda, dördüncüsü atharva-veda.
    "
  • sanskiritçede “bilgi” anlamına gelir.

    hinduizm’de hem dört kitabı(bkz: samhita), hem de “vahyedilmiş” anlamında kulaktan kulağa nakledilen brahmana, aranyaka ve upanişadular’ı içine alan brahman yazınının bütününü belirtir.
  • milattan önce 2000-2500 yılları arasında hindistan'a akınlar düzenleyen aryanların benimsediği veda dininin tanrılarına ithafen yazılmış, dört kitaptan oluşan ilâhi metinler koleksiyonudur. hindistan din kültür tarihinde bilinen ilk yazılı kaynaklardır.

    vedalar:

    *rig veda
    *yajur veda
    *sama veda
    *atharva veda

    adlı kitaplardan oluşur.

    vedalar, aynı zamanda dört derleme (samhita) diye de bilinir. kitapların içerikleri ilerleyen dönemlerde açıklama gerektirdiği düşünüldüğü için tefsir (açıklama) yazılmasına hükmedilmiştir. tefsirlerin erken dönem yazınlarına brahmanalar denir. brahmanalar, vedalar'ın içerdiği karmaşık ritüel serilerini detaylı şekilde izah ederler. kurban ritüellerini ve diğer ritüel pratiklerini etraflı biçimde anlatırlar. brahmanalar felsefi düşün yönünden oldukça zayıftır. brahmanaların açıklama bazında ilave içeren metinleri ise aranyakalar diye adlandırılır. bu metinler daha çok ormanlarda bulunan mabedlerde inzivaya çekilen azizler tarafından yazılan eserlerdir.

    aranyakalarda dogmatik dini düşünceden felsefik düşün boyutuna geçişin izlerine rastlanır. hindistan manevi kültünde aranyakaların ardılı ve bir bakıma tamamlayıcısı diye tanımlanabilecek eserler ise upanişadlar'dır. upanişadlar hinduizm inanç sisteminde önemli bir yer tutan kutsal metinlerdir ve hinduizmin spiritüel doktrinlerini felsefik düzlemde işleyen metinlerdir. upanişadlar, vedanta; yani vedaların sonu şeklinde de ifade edilir ve veda felsefesinin zirve noktasına tekabül ederler. hindu-ortodoks düşünürlerin ifadelerine göre vedalar, doğrudan tanrı brahman'a ait sözlerin dökümüdür. vedaların içerdiği bilgiler değişmez/değiştirilemez, sonsuzluğun ve hakikatin bilgisidir.

    bu bağlamda vedaları felsefi/rasyonel açıdan değerlendirmek, tartışmak, eleştirmek kesinlikle yanlıştır. bu dogmatik fikriyat hindistan'da bulunan felsefe ekolleri arasında görüş ayrılıklarına yol açmıştır ve ekoller nihayetinde iki fraksiyona ayrılmıştır. fraksiyonlar: astik adı verilen ortodoks görüş ve: an-astik diye tanımlanan, astik düşünce sistemine zıt görüşü temsil eden iki farklı örgütlenmeyi husule getirmiştir. astik ekoller: sankhya, mimamsa, nyaya, vaişeşika, vedanta ve yoga'dır. diğer ekoller: charvakalar (materyalistler) jainler ve budistler'dir. charvaka, budist ve jain ekolleri herhangi bir tanrı inancına sahip değidir, bu nedenle genellikle inkârcılar diye tanımlanmışlardır. yoga felsefesi her ne kadar fikren karşıt pozisyonda yer alsa da budist ve jainist felsefeleri de derinden etkilemiştir.
  • kadim hint kültüründe, kurban töreni sırasında okunan duaları içeren kitaplar.

    geçmişi mö. 1500'lere kadar dayanan bu dualar, yine mö. 1000'lerde yazıya geçirilir. vedalar'ın kökeninin; kurban kültünün çok önemli bir yer tuttuğu, hayvancılıkla geçinen avcı-göçebe hint-avrupa haklarına dayandığı düşünülüyor.

    bu kadar eski ve zamanla aşırı büyüyen bu külliyatı normal insanların anlaması ve okuması imkansızlaşınca; işleri, kurban törenlerini ve vedalar'ı okumak olan, zamanla aşırı güçlenen bir sınıf doğuyor:(bkz: brahmalar) .
  • gerçek birdir, fakat bilgeler ona birçok isim takmışlardır.”
  • hinduizm ve ineğe tapma anlayışını aslında kutsal kitapları vedalar yasaklıyor. tek bir ruh anlayışından bahsettiği ve atman'ın bu ruhla binlerce bedende yaşadığı inancı hakim.

    atman'ın ne olduğunu merak eden bir mürid mürşidine gidip 'atman nedir?' diye sormuş. mürşid 'o her şeydir.' diye cevaplamış.

    mürid devam etmiş: peki mihracenin fili de mi atmandır? evet, demiş mürşid. sen de atmansın, mihracenin fili de atman.

    cevaplardan memnun şekilde ayrılan mürid yolda mihracenin fili ile karşılaşmış ama yoldan cekilmemiş. madem ikimiz de atmanız, beni tanır, diye düşünmüş. mihracenin sürücüsünün tüm uyarılarına rağmen yoldan çekilmemiş, fil de hortumuyla yolun kenarına savurmuş.

    ertesi gün mürşidine gidip olanları anlatmış. mürşid, tüm bunlar olurken fil sürücüsünün ne yaptığını sormuş. "yoldan çekil diye bağırdı" cevabını alınca 'onu dinlemeliydin" demiş çünkü o da atmandır.

    atmanın sadece ineğin içinde olduğunu düşünmeleri de ilginç. sanırım diğer kutsal kitaplarını da okumak gerekiyor.
  • hindu inanışının temellerini oluşturan kutsal bilgi.

    i.ö. 1500'de sanskritçe dilinde yazılmış yazılı eserlerdir. yazıya dökülmeden binlerce yıl önce, sözlü olarak süregelen bir geçmişi olduğuna inanılır. ayrıca hint edebiyatının gelişmesinde çok önemli bir rolü vardır.
  • sana kac mevsimdir hasretim
    kac mevsim daha yolunu beklerim
    sana kac desem de bu sevdadan
    beni dinleme yanar yuregim

    bende bu kader varken
    bende bu simsiyah
    nasil da aglamasin yuregim bulutlarla

    vedalar vedalar bitsin elvedalar
    yuzunde ellerin, ellerin izi var
    gozunde hasretinin, hasretinin resmi var
    bu saatten sonra aglasam kac yazar

    super bir melih gorgun parcasi......
  • aryan din edebiyatının tamamını içeren bilgiler.
hesabın var mı? giriş yap