• damak zevki olan birinin, hele hele bu vedat milor ise rakıyı beğenmesi zaten mümkün değil.
  • söz konusu muhabbetse; rakı iyidir.
    söz konusu kafanızın güzel olmasıysa: rakı yine güzeldir.

    ammaaa;
    söz konusu damak tadıysa, aromaysa, aftertaste ise, kimse kusura bakmasın rakı bokum gibi içkidir.

    vedat milor dediğiniz adam karnını doyurmak için yemek yemez, kafası güzel olsun diye de alkol almaz. zevkine varmak ister, tüm damağında hissetmek ister yiyip
    içtiğini.

    karnı doysun diye ekmek arası patates yiyen yada antrikotu et tokmağıyla döve döve ipince hale getirip lastik gibi olana kadar pişiren kekolar anlayamaz bunu.

    rakı; yanında yemek olmadan, meze olmadan içilebilecek bir bok değildir. ellisekiz kere yazdık bunları.

    sadece anason aromasının ebesinin amı gibi
    dominant olduğu bir alkollü içkiden bahsediyoruz.

    sizin rakı sevmeniz yada başka alkollü içki içmemiş olmanız sizin suçunuz değil. laf eden de yok buna. için, sıkıntı yok. yarasın.

    ama gelip ölümüne savunmayın şu sulu buzlu mezeli olmadan tüketilemeyen içkiyi. hele hele “en güzel içki yeaa” demeyin.

    güzel içki değil işte. uzatmayın.

    tıpkı tuz ve limon olmadan zehir gibi olan tekila veya grey goose harici vodkalar gibi.

    neyse büyüyünce ve damak zevkiniz gelişince, yani single malt scotch içmeye başlayınca abinizin ne dediğini daha iyi anlayacaksınız.

    o zamana kadar, hoşçakalın.
  • vedat abim bu konuda haklidir. bir tek 2018'de degil daha once de bu konu hakkinda benzer seyler soylemisti. biz muhabbetini ve muhabettin olusturdugu raki kulturunu sevdigimiz icin rakiyi goklere cikariyoruz fakat bu rakinin kotu bir icki oldugu gercegini degistirmiyor.

    turkiye pazarinda satislar ve karlilik harika ama yurtdisinda'da satilsin, taninsin diye mey ve diageo senelerdir rakiyi vodka gibi kullanarak kokteyl ile tuketilsin diye gotunu yirtiyor.
  • keyfini çıkaramıyorsanız rakının suçu ne amk.

    (bkz: eşek hoş laftan ne anlar)
  • vedat'ın ne yazdığından bağımsız katıldığım harekettir.

    peşinen önden edit vereyim:

    artık pek alkol tüketen birisi değilim, son olarak viski konusunda kendini çok eğitmeye çalışmış, uzun süre tadımlar yapmış, notlar çıkarmış, farklı farklı yüzlerce viski denemeye çalışmış biriyim. böyle keyif peşinde olmadığım anlarda da cin içen biriydim. peşin edit kısmı şu; bol miktarda rakı ve uzo tüketmişliğim de var elbette. ayrıca bu iki kardeş içkiyi de çok uzun süredir (+10 yıl) susuz tüketiyorum. ıyy rakı mı diye bir enrty yazmıyorum yani.

    velhasıl, arkadaşlar rakı "kötü" bir içkidir, kötü lafına kızmayın. ne aromatik derinliği vardır, ne üretiminde bir özellik vardır. sohbeti güzeldir, mezesi güzeldir, bunlar ok. zaten rakının sofrasız muhabbetsiz içilmiyor oluşu, çok seven bir çok insanın bile tek başına mezesiz rakı devirene "alkolik" gözüyle bakması da bundandır. rakının kendisi bir alkolik içecek olarak zevk verecek bir şeye sahip değildir. uzo biraz daha sıyrılmış durumda gibi görünür, temel sebebi de bizde tekel nedeniyle yıllarca yeni rakı'ya mahkum kalmış olma durumunun olması (ona da bok attırtmayanlar var.. evde etil alkole aroma atıp aynısı yaptım diyor sonra da laf atılınca deliriyor herif..) lakin buna rağmen uzo da öyledir. en bayılan barbayanni afrodit/evron, pitsiladi falan hep yumuşaklığı ile öne çıkan, daha kolay içilebilen rakılardır / uzolardır.

    dünyada tutulmamasının sebebi de budur arkadaş, bizim pazarlama beceriksizliğimiz falan değil.
    uzo da tutulmuyor dünyada, ama metaxa çok daha meşhur, bunu göz önünde bulundurdunuz mu? =)

    velhasıl, bütün bunlar demek değildir ki rakı içene bir kötü sıfat kazandırmak gerekir, alakası yok. isteyen istediği içmekte ve sevmekte özgürdür. lakin seviyoruz diye, bizim milli bir ürünümüz diye de gerçekleri perdelemenin, reddetmenin bir anlamı yok. adam olsaydık anadolu bira kültürüne sahip çıksaydık da bugün almanlar gibi bir bira derinliğimiz olsaydı.

    burada savunmayı yapmayı gerektirecek bir şey yok ki? varsa dünyada kabul görmüş alkollü içecek değerlemesine istinaden söyleyeceğiniz bilimsel şeyler, buyrun söyleyin - dm açık ahah isterseniz burdan yazın. merak ediyorum ne var savunulacak yanı bu söylenenlere karşı? yoksa kimse kimseye rakı içmeyin demiyor. "gerizekalı mesleki reaksiyon" vermenin anlamı yok.
  • yunanistan gezisiyle tarihe gömülmüş giydirme. özellikle asidik meze ve yemeklerle rakının daha iyi gittiğini kabul etti ve hatta ve hatta uygulamaya uzo ile başladı kendisi.

    vedat reis de bizden artık.
  • rakıya büyük anlam yükleyenlerin aksine, yıllar geçtikçe rakıdan uzaklaştığımı hissediyorum. çağrıldığım arkadaş ortamlarında da rakıya bira veya şarap ile eşlik ediyorum, sırf hatır için tadını artık beğenmediğim bir içkiyi içmek istemiyorum.

    bilinçli bir tercih olmasa da, sanırım vedat milor'un söylediği gibi, tadının baskın oluşu etkili oldu uzaklaşmamda. birada veya şarapta hoşuma giden bir tat alabilirken, rakı bütün her şeyi, mezeyi dahi geri plana atıyor.

    rakıdan uzaklaşmamda bir etken de, rakı masası kutsayıcıları. insan iki yudum içip keyiflenecek / efkarlanacak, onda da tat bırakmıyor sığırlar.
  • ben gurme değilim. tek bildiğim rakının beni kusturduğu. kaliteli bir içki olmadığı bir sır değil.
  • çok haklı bir giydirmedir. hiçbir evrensel değeri, kültürü olmayan bir içki. vedat beyi bu değerli yorumu için tebrik ve teşekkür ederim.
  • guzel bir sofrada rakiyla muhabbet akar gider. kendisinin hakli olduğu yemekle gitmiyor oluşu.

    guzel bir haydari, deniz borulcesi, çibez, şakşuka, ortada salata, temizlenmiş roka, kavun, peynir. yemek yenmez de bunlarla da başkası gitmez. rakının olduğu yerde sohbet bitmez. güzel de bir müzik varsa, keyfine de laf edilmez.

    taz önce dolaptaki 35'likle göz göze geldim. siktiret iç beni, kavun, peynir yeter dedi.

    herkesin zevki kendine. ilişmeyin.
hesabın var mı? giriş yap