veganizm
-
başka bitkiyi topraktan söküp almak
başka meyveyi dalından koparmak
ve hatta başka mantarı toplayıp tencerede kavurmak!
daha fazla bu zülme sessiz kalmayın yapmayın etmeyin bunları tüketmeyin.
edit: buna alınanlar olmuş. biraz protein alın nişaşta karbonhidratla olmuyor demekki. -
avustralya'daki koyun kırkma vahşeti videosunu izleyen çoğunluğun çok üzüldüğünü gördükten sonra bir şeyler söylemek istedim. o videodaki koyunların iki gün sonra unutulup gideceğine emin olduğum için derdimi burada anlatacağım.
yiyin arkadaşım, istediğinizi yiyin. bol tereyağlı iskenderi, hangi şehrinki hangisi daha ünlü karar verilemeyen köfteleri, binbir çeşit soslu tavuk dönerleri, alkol aldıktan sonra olmazsa olmaz denen kokoreçi, işkembeyi, ciğer şişleri, kuzu şişleri, iki yumurtaya 10 lira verdiğiniz omletleri, nusretin küşlemesini, bilmemkimin kaburga dolmasını. hepsinden yiyin, hiç birisini eksik etmeyin.
bir de üstüne giyin, maaşın yarısını verdiğiniz deri ceketleri ayakkabıları, sonradan görme olduğunuzu kilometrelerce öteden belli eden kürkleri, kaşındırmasa iyiydi ama neyse ki sıcak tutuyor diye alınan yün kazakları.
bunların hepsi sizi bağlar. kimse de neden yaptın diyemez. ama yediklerinizin, içtiklerinizin, giydiklerinizin hangi yollardan geçerek sizin kredi kartı ekstrenize düştüklerini de bilin isterim.
o çok şikayetçi olduğunuz insan otçul mudur etçil midir, b12 vitamini nedir, evrimsel olarak hangisi doğru vs. konularına hiç değinmeden bu endüstrinin nasıl işlediğini kendiniz görün isterim.
--- devamı rahatsız edici görüntüler içermektedir ---
öncelikle belki de tüketmeyi en çok sevdiklerimizden başlayalım;
burası helal kesim sertifikası almış bir kesimhane. bilgisayarınızın sesini kısmayın ki hayvanların çıkardıkları sesleri daha net bir şekilde duyun. videonun 6. dakikasında çalışanın elindeki elektroşok cihazına da dikkatinizi çekerim. https://www.youtube.com/watch?v=lzv7kn18ucs
yine türkiye'den bir başka kesimhane: https://www.youtube.com/watch?v=bxzwkfpj4y8
bu de modern kesim denen nanenin aslında çok da farklı olmadığını ortaya koyan bir tanıtım videosu: https://www.youtube.com/watch?v=zewiy8z5d0i
bu da yine modern olarak nitelendirilen koyun kesimi: https://www.youtube.com/watch?v=llmjltb5xge
daha ucuz olduğu için daha fazla tercih edilen tavuk kesimi de bu şekilde: https://www.youtube.com/watch?v=0acjusjqkfi
oysa sadece bu videoyu izleseniz tavukları aslında hiç kanı olmayan hayvanlar zanneder, iştahınız bile açılabilir: https://www.youtube.com/watch?v=pacoqjmfvxs
pazar kahvaltılarınızda taze ekmek banmayı sevdiğiniz yumurtanın arka planı da bu şekilde: https://www.youtube.com/watch?v=jkpz_3-n7fg
bu videomuz da süt ve süt ürünlerinin market raflarında güzel paketler içerisinde yerini almasının birkaç adım ötesi sadece: https://www.youtube.com/watch?v=7zcrtcb6ioq
yine sütü için sağım hayvanlarına reva görülen muamele: https://www.youtube.com/watch?v=6ckgdgjobyw
ülkemizde pek tüketilmese de domuz eti böyle üretilmekte: https://www.youtube.com/watch?v=7is3lue9p8g
bu da kesim konusunda özet niteliğinde bir video: https://www.youtube.com/watch?v=snb0kb1n-pu
insanoğlu hayvanları sadece yemek için öldürmüyor tabi ki. kimilerinin zenginlik hayali kurarak yedi ceddini ezberlediği yarış atlarının tjk tv'de gösterilmeyen yaşamları: https://www.youtube.com/watch?v=9tjva2lww4a
deri sektörüne ucundan değinen bu videolar çok da normalmiş gibi geliyor insana değil mi: https://www.youtube.com/watch?v=3hd0njksexi
https://www.youtube.com/watch?v=jodaq-pnj64
esasen hayvanın derisi böyle elde ediliyor: https://www.youtube.com/watch?v=8tdoysxis3c
bu da kadınların pek sevdiği kürklerin başlangıç noktası: https://www.youtube.com/watch?v=s8johpstfo4
yumuşacık yastıklarda mışıl mışıl uyumanızı sağlayan, montlarınızın içine doldurulup sizi sıcak tutan kaz tüyü nasıl elde ediliyor merak etmiş miydiniz? buyrun: https://www.youtube.com/watch?v=dhosiztgis8
oysa siz filler sizi eğlendirmekten mutlu oldukları için sirklerde çalışıyorlar sanıyordunuz: https://www.youtube.com/watch?v=d8bfp0wwele
elimden geldiğince aklınızdaki vegan stereotipine bürünmeden, sizlere karşı eleştiren olmadan derdimi anlatmaya çalıştım. benim sadece iki dakikalık arama sonucunda elde ettiğim görüntüler bunlar, merak ediyorsanız bunlara benzer binlerce görüntü bulmanız hiç de zor değil. amacım sadece yediğiniz, içtiğiniz, giydiğiniz hayvansal ürünler size ulaşmadan önce hangi evrelerden geçiyor görmenizi sağlamak, karar tabi ki size kalmış. -
taze araştırma - bugün yayınlanmış - 6-24 aylık cocukların beslenmesine dair.
https://www.frontiersin.org/…/fnut.2021.785227/full
this study aimed to identify the top food sources of priority micronutrients among minimally processed foods for complementary feeding of children (6–23 months) in south and southeast asia.
yani : 6 aydan 2 yaşa kadar olan cocukların beslenmesi için en az işlenmiş, mikrobesinler açısından en zengin yiyecekleri belirlemek.
bebekler, midelerinin boyutu sebebiyle sınırlı miktarda yemek yiyebildikleri için yedikleri gram başına aldıkları mikrobesinleri maksimize etmek için hangi yiyecekleri yemeleri gerekir sorusunu cevaplamayı hedefleyen bir araştırma.
sonuçlar: we found that the top food sources of multiple priority micronutrients are organs, bivalves, crustaceans, fresh fish, goat, canned fish with bones, and eggs, closely followed by beef, lamb/mutton, dark green leafy vegetables, cow milk, yogurt, and cheese, and to a lesser extent, canned fish without bones.
mikrobesinler açısından en yüksek değerli yiyecekler:
organ etleri (başta ciğer)
bivalvia ailesi
kabuklu deniz hayvanları
taze balık
keçi eti
konserve balık (kemikleri dahil - hamsi vs gibi)
yumurta
hemen arkasından:
dana, kuzu eti,
yeşil yapraklı sebzeler
inek sütü, yoğurt ve peynir
figure1 'deki tabloda görülebilecek şey, anne sütü sonrasındaki bebeklerin beslenmesinde vegan yiyeceklerin mikrobesin olarak kalitesiz ve zayıf olduğu, hayvansal besinlerin bu açıdan zengin olduğu.
şu cümle de olayı net özetliyor.
our findings are in alignment with unıcef's and who's (1, 3, 34, 38) recommendations for complementary feeding, according to which infants and young children should be fed animal-source foods daily or as often as possible, given that primarily plant-based or vegan diets, even when carefully planned, “cannot meet nutrient needs at this age unless nutrient supplements or fortified products are used” (1)
yani 2 yaşına kadar olan çocuklarda ne kadar dikkatli planlansa da, takviye edici gıdalar olmadan vegan-vejeteryan beslenmeyle ihtiyaç duyduğu gıdayı alamadığının üstünü çiziyor.
öyle bir beslenme şekli ki, bebeklere çocuklara önerilmiyor.
hala "sağlıklı beslenme" diye itelenmesi insanlık suçu.
"et endüstrisi fonlamıştır" diyecekler için:
"conflict of ınterest
the authors declare that the research was conducted in the `absence of any commercial or financial relationships` that could be construed as a potential conflict of interest."
edit: ciger'de yüksek a vitamini olması sebebiyle bebeklere verilirken haftada max 1-2 kez, o da 1 çay kaşığı kadar olmalı şeklinde tavsiye bulunuyor : https://solidstarts.com/foods/beef-liver/
bebeginiz varsa doktorunuza sormadan internetten okuduklarınızla beslenme planlamayın. -
veganlığın sağlığa faydasını savunanlar ile insan veganlığının hayatla bağdaşmayacağını iddia edenler arasındaki çekişme tanrı var / yok gibi fevkalade kısır bir kıvama geldi. nerede başladığı veya bittiği (veya biteceği?) meçhul. hemen her alanda olduğu gibi her iki tarafın bir diğer taraftaki kişiyi (en azından burada canhıraş savunanları) ikna etme imkanı yok.
biri diyor ki madem öyle köpek dişini açıkla, öbürü diyor ki bu uzun bağırsakların manası ne. beriki oradan ses veriyor et yemesek insan nesli tükenirdi, öteki şuradan çağırıyor bak ben 5 senedir et değil tereyağı bile yemedim ama senden güçlüyüm.
yahu burada şunu bile gördüm (entry'yi aradım bulamadım); adam "madem etçilsin, hayvanı olduğu gibi çiğ çiğ yiyebiliyor musun onu söyle bana" diyor.
yani adamın görüşüne göre etçil beslenebiliyor olmak için, epey bildiğin aslan gibi falan hayvanı çiğ çiğ, sümüğüyle, bağırsaklarındaki dışkıyla falan birlikte, kanını içe içe yiyebiliyor olmak gerekiyor. yani miden bulanmadan bunları yapamıyorsan et yememen gerekiyormuş. kafaya gel.
e madem öyle, çimleri öylece yiyen otçullar var? otur ye bakalım 2 kilo çimen? ve o şekilde devam et yaşamaya? bakalım ne kadar gidebileceksin? veya selülozu sindirebilen otçullar gibi selüloz ağırlıklı beslen mesela, bakalım ne kadar sürecek malnutrisyona girmen?
öte yandan, veganlara karşı "et içermeyen hamburger yiyor hehehe" diye aklınca dalga geçtiğini sananların çok ciddi salak olduğunu düşünüyorum. çünkü bunu yapanlar veganlığın ne olduğunu anlamamıştır ve daha da kötüsü, bunu anlamadıklarını da anlamamışlardır. benim salak kardeşim, bu insanların (veganların) önemli kısmı hayvansal ürünler tüketmeyi özlüyor. bir duruş sergiledikleri için yememeyi tercih ediyorlar ve et benzeri ürünlerle (etsiz lahmacun, vegan döner vs) iştahlarını törpülüyorlar. bunu anlayamıyor olmak için bildiğin salak olmak lazım.
ben şahsen veganizme büyük saygı duyan biriyim. temelde bir duruş sergilediklerini ve bu sebepten büyük saygıyı hak ettiklerini düşünüyorum.
veganların seviyesiz atışmalara girmek yerine "hayvanların acı çekmesine dayanamıyorum" demeyi yeterli bulmaları çok klas bir hareket olur.
vegan olmayanların ise önündeki dönere bir diş daha atarken "lan bundan nasıl vazgeçiyorlar aklım almıyor" şeklinde düşünmeye devam etmeleri (ve bunu sessizce gerçekleştirmeleri) aslında ne klas bir harekettir ancak onlar farkında değildirler.
sadakallahülazim. -
merkezi sinir sistemine sahip birey olgusunu barindiran canlilarin insanda oldugu gibi yasama hakkina sahip olduklarini savunan ve ayrica gunumuz gida endustrisine karsi politik tavir sergileyen bir anlayistir.
veganlik vejetaryenlikten farkli olarak henuz hayatta olan hayvanlardan alinan urunleri de reddeder. bunun nedeni ise urunu alinan hayvanlarin bu surecte ayni iskencelere maruz kaliyor olmalari ve surecin sonunda olu hayvan yan urunu olarak topluma hizmet edecek olmalaridir.
veganlar veya vejetaryenler et seven diger insanlar tarafindan standart soru ve bakis acilarina maruz kalmaktadirlar. bu durum ozellikle farkli dusuncelere sahip bireylerin yer bulamadigi toplumlarda daha da yaygindir.
vejetaryenlerin ve veganlarin yetersiz beslenmeleri ile ilgili bir cok hurafe bulunmaktadir. ancak bu ustunde fazlaca durulmadan ortaya atilan yetersiz beslenme teorileri tamamen yanlistir.
bu sahislar ayni zamanda etrafindaki insanlara defalarca dert anlatma, alay konusu olma ve deli muamelesi gorme gibi durumlara maruz kalmaktadirlar.
veganlari en zor anlayan gruplar icerisinde dindarlar buyuk yer tutar. ınsan temelli olan ilahi dinlerin onemli savlarindan biri olan hersey insan icindir anlayisina tamamen ters duran bir durumdur ve onlara gore hayvanlar kesilirken zevk alirlar...onlar yenmek icin yaratilmistir ayni kadinlarin sikilmek icin yaratildiklari gibi.
veganlar solcu olmak zorundadirlar.
ınanilanin aksine zengin, parali kokos sus kopegi tasiyan kasarlar degillerdir.
saglik icin bu olaya girismemislerdir, saglik acisindan faydalarini insanlara bir karsi tez daha sunmak icin anlatirlar.
veganlar" kopekleri cok severim lutfen onlari itlaf etmeyin yaziktir "diye eylem yapip cikistada donerciden doner yiyenler gibi degil tum hayvanlarin yasam hakkini savnurular.
ve son olarak veganlar nedeni halen arastirialan bir konu olan et severlerin olumsuz tepkilerine maruz kalirlar. genelde et yiyenlere saygisizlik etmemek icin ayni sofrada oturma inceligini tiksine tiksine gostermesine ragmen, ustune ustuk bu incelikler gormezden gelinip kisi et yemediginden dolayi alaya alinip, icgudulerine yenilmis etinin basina yumulmus kopek hiriltilarina benzer tepkliere maruz kalabilirler. -
"150 yıl önce köleliğin biteceğini savunsaydın saçmaladığını söylerlerdi. 100 yıl önce kadınların oy verme hakkının olduğunu söylediğinde sana gülerlerdi. 50 yıl önce afrika kökenli amerikalıların kanunlar önünde eşit haklara sahip olması fikrine itiraz ederlerdi. 25 yıl önce eşcinsel haklarını savunduğunda sana sapık derlerdi. bugün de hayvan köleliğinin sona ereceğini iddia ettiğimizde bize gülüyorlar ama bir gün gülemeyecekler."
gary smith
kaynak: (bkz: veganizm ahlakı siyaseti mücadelesi) -
gelecekte hayvanların birbirlerini yemelerini de engelleyecekler mi? diye merak ettiren bir beslenme akımı.
ne bileyim hayvan hakları pik yapmış olsun, hayvan öldürmek suç sayılsın. öyle bir dönemde ceylan yiyen aslanı; sinek yiyen kurbağayı ne yapacağız? hapis cezası olabilir aslında. -
en zor tarafı et yememek falan değil, mallarla uğraşmaktır. sözde okumuş insanların takıldığı ekşideki eleştirilere bak. oğlum nasıl bir aptalsınız lan? adam memur diyor amına koyim ya. allah sabır versin vegan arkadaşlara.
-
aslında iki satır yazı okumaya üşenildiği için anlaşılamayan felsefi düşünce ve pratik. veganlık bir din değil, bir kitabı ve kuralları yok. hayvanın etini, derisini, tüyünü, sütünü, yumurtasını kullanmak ve bunun için hayvanlara işkence yapmak hoşuma gitmez diyen bir kişi bu felsefenin temelini anlamıştır ve uygularsa da vegan olur. gerisi türlü anlayış ve uygulama farklarıdır, örneğin palm yağı vegan mıdır değil midir gibi bir tartışma var.
mesela yumurta neden yenmemeli, açıklayalım. yumurta üretimi için tavuklar doğal olmayan yöntemlerle besleniyor ve yumurta üretimi sağlanıyor. tavuklar daracık kafeslerde tutuluyor. ticari değeri bittiği anda öldürülüyor. örneğin erkek civcivler ticari değerleri olmadığından canlı canlı öğütücülere atılıyor veya bi kovaya doldurulup açlıktan susuzluktan öldürülüyor. videolarını bulabilirsiniz.
süt de buna benzer. inekler doğal olmayan yollarla yetiştirilip süt üretmeleri sağlanıyor. aslında hayvanın sütü kendi yavrularını beslemek için. yeni doğmuş yavrusundan ayrılan ineklerin videolarını da görebilirsiniz.
ormanların yakılıp yerine avm yapılmasına karşı çıkmaktan çok farklı bir düşünce değil esas olarak. aslında bizim için var olmayan şeyleri kullanma, tüketme, hapsetme, öldürme hakkını kendimizde görecek kadar bencil olmamız mesele.
tavuk markette ambalajlı olarak veya burger ekmeğinin içinde satılınca aslında herkesin bayıla bayıla beslediği kediden köpekten daha önemsiz bir hayvan olmuyor. en başta bu ikiyüzlülük bile veganlığın etik olarak tutarlı ve gerekli olduğunun bir göstergesi.
benim anlamadığım bunun neden herkese dert olduğu. neden bu kadar tepki gösteriliyor? bunun burjuvaziyle özdeşleştirilmesi niye? kuru fasülye ve mercimek ne zaman etten daha pahalı olmuş da bu eleştiri yapılıyor, anlamak mümkün değil. -
yüzlerce farklı bilimsel - bakınız bu bilimsel kelimesi çok çok önemli - araştırmaya dayandırılan şeydir - tıpkı akdeniz diyeti ya da düşük yağlı yüksek karbohidratlı diyet gibi.
şimdi genelde "layman" tabir edilen, mevzuya çok da aşina olmayanların bilmedikleri şey "bilimsel" denilen araştırmaların 99% epidemiolojik araştırmalar olması.
bu ne demek ? yani değişik gruplardaki insanların ne yedikleri ve sağlık durumlarına dair hemen hemen her zaman anketlere (kişinin kendi beyanlarına) ve araştırmayı yapan ekibin uygulayacağı testlere dayanan araştırmalar.
daha basit tabirle - diyelim akdeniz diyetinin kalp sağlığına etkisi araştıralacak.
5 sene boyunca 300 kişiyi belirleyip, bu 300 kişinin sağlık taramalarını yapıyorlar, ve bu insanların yediklerini not etmelerini ve rapor etmelerini istiyorlar. 5 sene içerisinde bu insanları belli aralıklar en baştaki taramalara tekrar tabi tutuyorlar.
5 sene sonra bakıyorlar ve diyorlar ki (atıyorum) şu kadardan fazla alkol alanlarda kalp hastalığı riski yüzde x arttı, yağ yiyenlerde yüzde bilmemkaç arttı vs.
ancak buradaki en temel problem - ve bizim "sağlıklı" diye bildiğimiz akdeniz diyeti olsun, düşük yağ ve hayvansal gıda ve yüksek meyve sebzeli beslenme yöntemlerine dayanan diğer diyetler olsun - bu çalışmalarda incelenen kişilerin yediklerine dair kayıtların sağlıklı tutulmaması.
ancel keys'in yaptığı meşhur 7 countries study olsun giritli köylülerin diyet alışkanlıklarının incelenmesi neticesinde formüle edilen akdeniz diyeti olsun, bu diyetlerin insan sağlığına pozitif etkilerine dair bulgular cherry picking, hatalı data toplama yöntemleri ve değişkenlerin yeterince irdelenmemesine dayalı araştırmalar.
hatta ve hatta akdeniz diyeti bizzat zeytinyağı firmalarının kurduğu bir vakıf tarafından fonlanmış bir tanıtım kampanyası sayesinde meşhur bir diyet haline geldi. halbuki diyetin en temel varsayımlarının dayandığı giritli köylülerin diyeti ve kalp sağlığı verileri giritli köylülerin 2. dünya savaşı sonrasındaki zaman dilimine aitti ve bu dönemde (tıpkı türkiye'de olduğu gibi) şeker kıtlığı ve benzin kıtlığı, et kıtlığına eşlik ediyordu ve giritlilerin normal zamanlardaki diyetinde bolca bulunan hayvansal yağ ve proteinin bulunmadığı bir dönemde toplanmıştı.
konuyla ilgili detay merak eden şu iki kitabı okuyabilir :
gary taubes - good calories bad calories ve nina teicholz - big fat surprise.
bu kitaplar hem fizyolojik, hem de tarihsel ve politik-ekonomik açılardan 1930lardan günümüze kadar halka tavsiye edilen ve "sağlıklı" denilen beslenme modellerinin nasıl yanlış olduğunu, bu modellerin nasıl ortaya çıktığını, nasıl politize edildiği, nasıl çıkar grupları tarafından manipüle edildiğini çok güzel, kantılarıyla ortaya koyuyor.
hayvansal gıdaların üretimlerine dair pratikler vicdanen bu ürünleri tüketmemeyi seçmek gibi bir karara vardırabilir, bu vicdani bir tercihtir ve kesinlikle tartışılması yersizdir. hayvansal gıdaların üretimi gerçekten de insancıl olmaktan çok uzak olabiliyor.
ancak diğer tarafta "et yememek sağlıklıkdır, sebze meyveyle beslenmek insanlar için en sağlıklı beslenme şeklidir" tarzı tavsiyeler gerçeği kesinlikle yansıtmıyor. klinik deneylerden tutun son 40-50 yılın beslenme tavsiyelerine paralel yemek yemelerine rağmen kalp hastalığı, diabet, obezite ve buna bağlı diğer hastalıkların artışı özellikle karbohidrat ve nebati yağlara dayalı beslenmenin ne kadar zararlı olduğunu çok net ortaya koyuyor.
veganizm'in ahlaki olarak doğru ya da yanlışlığı ile sağlık açısından yanlışlığı apayrı şeyler. birisi kişinin seçimine bırakılabilecek bir konu iken et yememenin sağlıklı olduğu iddiası objektif olarak yanlıştır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap