• malesef doğru tespittir.
    beslediğim hayvan türü nadir. kedi, akrabalarımın köpeği, kaplumbağa ve muhabbet kuşu.

    kaplumbağa için tedavi imkansız gibiydi zaten. yanağı şiştiğinde aylarca perişan olduk. kafasını içine sokamıyordu kabuğunun, şişti kızardı. belki beş veteriner gezdik abartmıyorum. iğneyle patlatmayı deneyeni bile gördü bu gözler.
    bir tanesi neyseki çözdü, antibiyotik ile kuruttu bölgeyi. bebeğim iyileşti.

    fakat muhabbet kuşu...
    kuşumun kuyruğunun altındaki ur dolayısıyla gitmediğim veteriner kalmadı. kafasına plastik takan oldu orayı kaşımasın diye. pirelenmiş diyen oldu. doğuracak diyen oldu erkek kuşa. en son ankara üniversitesi veteriner fakültesi'ne gittik. orada bile bir şey yok diyip eve yollandık. kuş öldü. kuş para getirmediği için tedavi parasına 10 tane kuş alır bu insanlar diyerek uzmanlaşmıyorlar. zaten canları da küçücük, kuşlar da kaldıramıyor.
  • sonuna kadar mantıklı bulduğum tespit.

    her hayvan için her şeyi bilmesi çok zor dolayısıyla branşlara ayrılması gayet mantıklı duruyor.
  • bence gayet doğru ve haklı bir tespit. bir arkadaşım, hem arılarla ilgili çalıştı, hem atlarla, hem kuşlarla, hem de evcil hayvanlarla. yurt dışında bir sürü staj yaptı.

    bir program izliyorum, kadın adını bilmediğim, egzotik bir hayvanın, adını bilemeyeceğim zor ve birkaç saat süren(bacakla ilgiliydi galiba) ameliyatını yapıyor, akabinde hiç alakası olmayan bir hayvanın, hiç alakası olmayan bir hastalığına bakıyor.

    bir arkadaşımın ebeveynleri pitonu operasyonla iyileştirip, arkasından kedi, köpek bakıyorlar. bu ciddi bir bilgi birikimi ve sabır istiyor. bir de karşında derdini hiç bir şekilde ifade edemeyen bir hasta var. farklı metabolizmalar, farklı iskelet yapıları, farklı yaşam ve beslenme alışkanlıkları. bir branşları olmadığı gibi, belli bir tür üzerine yoğunlaşmaları durumu da yok.

    ciddi anlamda fevkalade yorucu ve kafa gerektiren, saygı duyulası bir iş olduğunu düşünüyorum. hepsine allah bol kolaylık ve kazanç versin.
  • hayvanlara beyin ameliyati ya da kornea nakli yapmaktansa, onlari mezbahaya göndermenin daha ucuz olmasindan dolayi ihtiyac duyulmadigindandir.
  • ülke içerisinde hayvana verilen değerin bir göstergesidir ve arz-talep meselesidir. türkiye'de uzmanlık alanları çok büyük oranda sektöreldir. evcil hayvanlara yönelik uzmanlık hemen hemen yok gibidir. yaşadığı ülkenin gerçeklerinden uzak beyaz yakalılara garip gelebilir.

    bugün hayvan nüfusunun en fazla olduğu kırsal bölgelerde hayvana verilen değer koca bir sıfırdır. adamın köpeği uyuz olduysa ya evinin duvarında asılı tüfeğiyle vurur ya da biraz daha vicdanlıdır arabanın bagajına koyar evinden çok uzak bir yere atar geri döner. koyunun bacağı kırıldıysa tedavi edilmesini düşünmek gibi bir seçenek yoktur, apar topar kasap aranır; hayvan kamyonete yüklenir kesime gönderilir. tavuğun, horozun canının zaten kıymeti yoktur. baktı hayvan biraz aksıyor bıçağı dayar boynuna keser, akşam düdüklüde haşlar. bu örnekler böyle uzar gider.

    türkiye'de sadece bir alanda uzmanlaşmış veteriner hekimin iş yapma şansı yoktur. sadece kanatlılar üzerine çalışan bir veteriner hekim aç kalır. egzotik hayvanlar üzerinde uzmanlaşmış bir hekimin hayatı boyunca göreceği vaka sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecektir. tarım ve hayvancılık sektörünü saymazsak şu an ülkemizde kedi ve köpek dışında herhangi bir konuda uzman veteriner hekime talep yok. durum böyleyken birçok uzmanlık alanı beklemek hayalcilikten öteye geçmeyecektir.

    türkiye'de veteriner hekimliğin en az %70-80'i küçükbaş ve büyükbaş hayvanlara yöneliktir ve büyük oranda basit tedaviler, tohumlama, doğum yaptırma gibi hizmetlere yöneliktir. tedavisi zor ve masraflı hayvanlar kesime gönderilir. bu nedenle de besi ve süt hayvanlarının tedavisi için ekstra bir uzmanlığa ihtiyaç yoktur.

    sanki ülkenin dört bir yanında farklı hayvan türlerinin tedavisine yönelik talep var da ibneliğine koyun, keçi, inek, köpek üzerine çalışıyor bu kadar insan. tamam haklısın muhabbet kuşunun tedavisini yapamıyorlar ama bu insan sadece kuşlar üzerine uzmanlaşmış olsa kırk yılda bir senin gibi duyarlı biri gelecek de para kazanacak. maalesef ülkenin durumu bundan ibaret.
  • hayvanların canlarını önemsiyorlar mı ki dallara ayırsınlar. adam türlü türlü işkenceyle kedi, köpek öldürüyor. ya yakalayıp salıyorlar ya da hiç umursamıyorlar. hayvan hakları kimin umurunda da ki?ülkede veteriner hekim olduğuna şükrediyorum ben.
  • veteriner deyip geçmemek lazım. sonuçta dünyanın sonu gelse, kıyamet kopsa, zombiler olsa veya nükleer bir savaş olsa, doktor yerine mutlaka bir veteriner lazım. kıyametlerin koptuğu senaryolarda, yazılı olmayan bazı kurallar vardır.

    (bkz: biz hollywood'dan böyle gördük)

    tanım: veterinerlerinde memnun olmadığı durumdur.

    kaynak: vus
hesabın var mı? giriş yap