vetiver
-
latince adi vetiveria zizanoides olan bir nebat, ve bu nebattan elde edilen yağ
-
find the river'da tanıştığım, bilahare parfüm endüstrisinin vazgeçilmezlerinden olduğunu öğrendiğim bitki. 2 metreye yakın boyu olan, saza benzer bir ottur. erozyonu önlemek için dikilirmiş, güney asya kökenli imiş.
-
koklerinden yapilan yelpaze, paravan ve kucuk kilimlerin her islatildiginda ölümsüz esansini tekrar tekrar ortaya cikaran tropik asya bitkisi. (bkz: kush esansi)
-
bir ep, üç albüm sahibi amerikan folk grubu,
grubu, buralara gelip bizi de sevindirmiş olan devendra banhart teşrifiyle şereflendirir çok zaman.
hatta devendra beylerin, konserde çaldıkları, you may be blue adlı parça, vetiver'indir.
kendini arattırıp buldurtmuştur. hipnotiktir.
güzel bir diğer örnek için ise, (bkz: farther on).
seven varsa;
(bkz: m ward)
(bkz: six organs of admittance) -
(bkz: just to have you)
-
bu kelimeye doğunun limanları isimli eserde de rastladım..
çevirmen *, şu şekilde not düşerek açıklamış: kabe sabanı, mekke sazı ve deveotu da denilen, giysileri böceklerden korumakta ve kozmetikte kullanılan bir bitki..
43. baskı, sayfa 34.. -
bu grubun üyeleri gece saat 1'de tv'de ilk kez yayınlanan filmlerdeki dandik aktörlere benziyorlar. ama yaptıkları müzik güzel. müziğe laf yok.
-
bugdaygiller ailesinden bir bitki turu. yaginin sakinlestirici, gerginlik azaltici etkisi vardir. hindistan en cok yetistirildigi ulkedir.
-
(bkz: chanel sycomore)
-
(bkz: cuir vetiver)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap