vezüv

• çok eskilerden bir soba markasıdır ayrıca..
• vezüv'ün başka sobası var mıydı pek hatırlamıyorum ama benim bildiğim gazlı modeliydi. gaz musluğu açıldıktan bir süre sonra, içine yanar vaziyetteki bir kibriti atmak sureti ile tutuşturulurdu. "gazcı bakkal"ların, en büyük geçim kaynağıydı.
  ayrıca, "ü"yü uzatmak şartı ile en güzel "uzayan" araba efekti.
• italya'da bir yanardag. kardeşi etna vardır bir de...
• küçükken, ellerimi birbirine sürttüğümde çıkan sese verdiğim isim. yıllar sonra dayanılmaz gerçekleri öğrendim. oysaki, ben uydurdum sanırdım bu kelimeyi.
• millattan sonra 79 yılındaki patlamasıyla antik pompei kentini yok etmiş olan yanardağ bu patlamayla 200.000'den fazla insanı da yok etmiştir.
  bugün napoli yakınlarındaki pompei alanı bir müze olarak kullanılmaktadır.
  tabi insanları yutan lav ve kül donarak pompei'nin o son halini ölümsüzleştirmiştir.
• vezüv çevresinden bana kaya örneği getirmesini istediğim arkadaşım örnek getirdi getirmesine de pompei'de taşlaşmış insanlardan birinin bir uzvu çıkacak diye çok korkuyorum. şekil itibariyle cinsel organ olma ihtimali var. oralarda böyle şeyler mümkündür heralde.
• pempeii'yi yok ettiği patlamada, vezüv öyle bir patlamış ki, insanlar gün ortasında geceyi yaşamış. daha önceden sivri bir dağ iken, tepesi 500m. kadar uçmuş ve o patlamada yanıbaşında bir dağ doğurmuştur.
• vezüv ve çevresi milli parktır. arabayla zirveye yakın bir noktaya kadar gidebilir ve oradan da yaya devam ederek kraterin çevresine kadar çıkabilirsiniz. kraterin içi herhangi bir tehlike olmamasına rağmen ürkütücüdür. aşağıdaki napoli'nin manzarası ise müthiş. görülesi yerlerdendir.
• 1906'da patlayarak 1908'deki olimpiyatların roma'dan londra'ya alınmasına neden olan yanardağ. sonrasında roma olimpiyat düzenlemek için 52 yıl beklemek zorunda kaldı.
• attila ilhan 'ın başka yerde olmak şiirinde geçen dağ.
  
  "..on iki on beş'te bir kadeh cin parlatmıştım
  kadehimi kırmıştım elim ayağım telaşta
  vezüv içime çökmüştü şaşırmıştım
  napoli'de gözlerim güneş diye doğmuştu
  on iki on beş'te istanbul'da allahım
  gökyüzü birdenbire buz gibi soğumuştu ."