• bir tanecik canım aşkım, çok büyük oyuncu.

    büyüklüğü büyük oynamaktan gelmez, doğallığından da gelmez, onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür.

    mesela bazı şarkıcılar vardır, abuk subuk notalara çıkarlar, birçok iyi şarkıcının çıkamayacağı yerlerde adeta elleri arkalarında gezinirler. işte vicky de öyledir, çoğu aktrisin çıkamayacağı yerlere çıkar ve en ufak hatası gözümüze çarpmaz. her şey kontrollü ve tadındadır. yani örnek vererek anlatmak daha anlaşılabilir kılacak sanırım. al pacino duymuşsunuzdur, gelmiş geçmiş en iyi oyunculardan sayılır, büyük oyuncudur hakikaten, ama son 30-40 yılını göze hoş gelen overacting ile geçirmiştir. canımdan çok sevdiğim vicky hocamda bunu göremeyiz mesela şu an itibariyle. herkes al pacino gibi overacting de yapamaz, insanlarda sakil durur, komik ve yapay durur ama onda durmaz, çünkü yapı itibariyle zaten manik bir insana yakındır. ama asıl al pacino the panic in needle parktakidir. bence en iyi oyunculuğu odur, ya da dog day afternoondaki al pacinodur. neyse demek istediğim anlaşıldı herhalde.

    peki kardeşim, bu kadar büyük oyuncusun da, ismin diğer büyük oyuncularla aynı listede geçecek mi ? yani kariyeri başka bir yöne evrilmezse geçmeyecek. ha önemi var mı, bence yok.

    bir romancıya sormuşlar, abi çok iyi yazıyorsun, ama işte ilk kitabın bin tane satmadı, sonradan yazdıklarını biz eş dost ve işte birtakım çevreler okudu, takdir etti, ama dünya nüfusu eksi bin kişi hariç seni tanıyan eden yok be abi, üzülmüyor musun?
    ya onların amk afedersiniz demiş, bizi bakar körler görsün demiş, kendimize gelelim lütfen, dünya çok güzel yaşamak lazım bu dünyayı demiş. herkesin okuduğu bir kapuçin olacağıma kimsenin görmediği bir yeti olurum demiş. imparator bir piç olmaktansa gururlu bir hiç olurum demiş. sanatçı böyledir, vasatın hükümranlığında saray sanatçısı olacağıma estetik algısı yükseklerin arasında bir odun parçası olurum demiş. insanların beklentilerini karşılamaktansa bekleyenlerin insanı olurum demiş, daha böyle bir ton şey demiş, anlatabiliyor muyum, bu iş böyle yani.

    büyük aktris listesi hazırlansa yüzde doksanını amerikalı oyuncular oluşturur, durum bu. meryl streep ilk sırada olur çoğu listede, anlaşılır bir durumdur, çok iyi oyuncudur, gena rowlands da kafadan o listelere girmeli, ama işte kolay kolay ne bileyim emmanuelle riva, monica vitti, briana banks, hedi temessy falan göremezsiniz, ki çoğu çok bilinen uluslararası isimlerdir. hedi hariç belki, ama kimse onun gibi hayatın sillesini yemiş, isyanını içinde yaşayan kadın rolü oynayamaz. yine bence izlediğim en yetenekli oyuncu giulietta masina bu listede zor yer alır. ama öyle veya böyle estetik sahibi insanlarda yerleri çok yukarıdadır.

    dünya sonra erene kadar estetik sahibi insanlar hep olacaklar ve onlar da ne zaman ruhlarını doyurmak ve beyin kıvrımlarını gıdıklatmak isteseler işte bu büyük oyuncuların filmlerini açıp izleyecekler ve vicky krieps de o oyunculardan biri olma yolunda ilerliyor ve üstüne üstlük yaratabilme yeteneği her yerinden fışkırdığı için kendisini ileride büyük filmleri yönetirken de görebileceğimizi dünüyorum, naçizane.
  • phantom thread filminde
    daniel day-lewis karşısında döktürmüş hatun...

    lewis en iyi erkek,
    lesley manville en iyi yardımcı kadın oyuncu adayı olmasına rağmen,
    vicky'nin en iyi kadın oyuncu adayı olmamasının
    daha önce ciddi bir projede yer almamasından kaynaklandığını düşünüyorum.

    o ne güzel şaşırma,
    o ne güzel üzülme,
    o ne güzel utanma,
    o ne güzel gülümseme öyle...

    bence bu kızda büyük bir potansiyel var.
  • su gibi bir oyunculuğu var ya. çiçeğim benim.
  • (bkz: tanrıça)
  • lüksemburglu-alman yetenekli ve güzel oyuncu. bir süre tiyatro yönetmenliği de yapmış. yazık ki kendisiyle çok geç tanıştık. fotoğrafçı anna maria krieps'in kızkardeşi, nazilere karşı girişilen direnişin önemli isimlerinden biri olan sosyalist politikacı robert krieps'in torunu.
  • corsage filmindeki rolüyle 35. avrupa film ödülleri'nde en iyi kadın oyuncu ödülünü kazanan oyuncu.
  • büyük bir potansiyel gördüğüm kadın oyuncu. çok yetenekli.
  • aklımda phantom thread filminde kaşığı ısırarak yemek yemesi ve fincanlara köpürte köpürte içecek doldurması ile kalacak başarılı aktris.

    keşke kendisi ile bu kadar geç tanımasaydık daniel day-lewis 'ın karşında oynamak o kadar da kolay bir şey olmasa gerek ama kendisi bu konuda gayet başarılıydı.

    keşke oscar adaylığı da alsaydı sonuna kadar hakederdi.
  • 1983 lüksemburg doğumlu kadın oyuncu.
    paul thomas anderson imzalı phantom thread'de daniel day-lewis'in karşısında oynamasa kimsenin ruhu bile duymadan kariyeri akar giderdi. şimdi bakacağız artık ne olacağına.
hesabın var mı? giriş yap