• diğer firmalara da ayar çekerek bir akım başlatmasını dilediğim firma. eğer gerçekten dedikleri gibiyse iyice bozan kamil ve pamuğun yüzüne bakmam artık.

    ankara - istanbul arası biletimi aldım. fiyatı da gayet makuldü. 59 tl. yolculuktan sonra editleyeceğim.

    yolculuk sonrası editi:

    + öncelikle, yolculuktan hemen önce basılı biletimi almaya gittiğimde daha sonra kullanacağım servis için 10 tl gibi bir ücret ödedikten sonra (buraya daha sonra geleceğiz) bir görevli gelerek valizlerimi otobüse kadar taşıdı ki bu olumlu bir şey.

    +bindikten kısa bir süre sonra kalem kutusu benzeri fermuarlı bir çanta şeklindeki hediye pakedini dağıttılar. içeriği ise: diş fırçası ve macunu, yumuşak kulak tıkacı, göz bandı ve çoraptan oluşmakta. ha bir de kusma poşedi ile dergi kabı arası bir naylon vardı. ayakkabı koyma poşediymiş. bu da olumlu.

    + hostes hanımın yüzünden ciddiyet aksa da oldukça profesyonel ve kibardı. sanırım eski bir havayolu hostesiydi. tek eksiği sprite'ı ice tea sanmasıydı. ice tea isteyenlere sprite verdiği oldu ancak bu kadar kusur olabilir. normaldir. bana da sprite verecekken soğuk çay istediğimi söyledim ve soğuk çayımı aldım. nema problema.

    *dağıtılan tabletler idare eder ve internet hızı fena değildi. yalnız kendi kulaklığınızı mutlaka götürün çünkü dağıtılan kulaklıklar bildiğiniz dandik kulaklıklar ve tabletle pek uyumlu değiller. sesleri duymak için batman olmanız gerekebilir. ilk verilen kulaklık çalışmıyordu ancak söyleyince değiştirildi ve çalışan ama yine azıcık ses veren bir kulaklıkla işim görüldü. bu olumsuz.

    * tablet şarja takılı olduğu halde bataryası bitti (bu nasıl oldu anlamadım). ancak durumu bildirdiğimde hemen tableti değiştirdiler.

    + yemekler minimal fakat gayet iyiydi [cordon blue - pilav - bezelye, karışık kızartma, meyve salatası (önceden hazırlandığı için meyveler kararmıştı ancak yenir yani iyiydi) ve revani]

    - yemekleri yerken tableti nerenize sokacağınızı şaşırabilirsiniz ben dizime koydum. bu da benim ayıbım tabi. öndeki cebi dergi ve kitaplarımla doldurmuştum.

    - mola verilmemesi zaman kaybını engellese de benim gibi sigara içen yolcular 5-6 saat nikotinsiz kaldılar. inenler sigaraya sevgilinin dudağına yapışır gibi çullandılar. sigara, tiryaki için önemli bir faktör. insanlar yazın kor sıcakta, kışın ise dondurucu soğukta durmayı tercih edip sigaralarından vazgeçmiyorlar. bir de arada bir ayağa kalkıp dizlerimizi ve popolarımızın uyuşmasını falan gidermek iyi geliyor mola önemliymiş. mola verilmemesini olumsuz buluyorum.

    + indiğimde elindeki kağıtta ismim yazan bir vip şoför beni ve diğer iki servis yolcusunu bekliyordu. sigaraya son öpücüklerini kondurup servise binen yolcuları sırayla evlerine kadar bıraktılar. servis dediğim mercedes vito'ydu ve gerçekten rahattı. 10 liraya kesinlikle değer. ancak unutulmamalı ki servis kullanacaklar 5 saat öncesinden bildirmeliler. (servis dediğim yine vito evet. böyle karşılıklı koltuklar falan... bir nevi vip taksi dolmuş.)

    - yalnız servis şoförleri istanbulu pek de bilmiyorlar. hatta gideceğiniz açık adresi çok önceden almalarına ve navigasyon kullanmalarına rağmen güzergahı yolculara göre organize edemiyor ve yollarda kaybolup duruyorlar (bu kısım defalarca tecrübe edildikten sonra esinlenmiştir.)

    +++ genel olarak çok olumlu buldum. bu fiyata arabanın boş gitmesini ise aklım almadı. toplasan belki 10 kişiydik. üstelik cumartesi günüydü; hafta içi de değildi. kesinlikle diğer firmalara basar. yemek, araç içi tuvalet, internet kalitesi [yol boyunca youtube'dan ""this is not happening" (stand up şovları) izledim hiç takılmadı. benim kıstas da bu.] kibar bir hostes, ufak mağduriyetlerin anında giderilmesi benim için yeterli. servisin evime kadar bırakması da beni valiz taşımaktan kurtardı. bunlar hep olumlu. sevdiklerime tavsiye etmekten çekinmeyeceğim bir firma. umarım bozmazlar.
  • açılın gençler, bilir kişi geldi.

    turizm taşımacılığı yapan bir şirketin üst düzey yöneticisiyim, tüm operasyonlar elimden geçer, bir otobüsün daha tekeri dönmeden şirkete maliyeti ne olur hepsini bilirim.

    şimdi size uzun uzun bu işin matematiğini anlatabilirim, sabit giderlerden bahsedip, değişken giderlerden çıkıp, yıllık bir otobüsün amortisman giderlerini kalem kalem tablolar halinde önünüze koyabilirim ama konumuz bu değil.

    öncelikle arkadaşlar firma bu şekilde çalıştığı sürece batmaz, korkmayın.

    işin inceliğine gelirsek, şimdi firmanın internet sitesine giriyoruz ve hemen bugüne otobüs kalkışlarını sorguluyoruz ve taa daa otobüsün doluluk oranına göre 65 tl'den başlayıp 95 tl'ye kadar uzanan bir fiyat çeşitliliği görüyoruz. sırasıyla benim gördüğüm fiyatlar 65 tl, 69 tl, 79 tl, ve en son 95 tl. bu fiyatlar sefer saatleri ve koltuk doluluk oranına göre değişiyor. satılan koltuk arttıkça 65 tl'den başlayan fiyatlar koltuklar satıldıkça 95 tl'ye çıkıyor.

    tam anlamıyla havayolları firmalarının mantığını otobüsçülüğe uyarlamışlar, masrafları çıkaran yolcu sayısına kadar ucuz bilet sonrasında kâr edilmeye başlanınca ve az koltuk kalınca kaktırılmış fiyatlar, maksimum kâr.

    gelelim çok tartışılan tablet olayına, bence dahiyane bir çözüm bulmuşlar. bu konuda çok akıllıca davranmışlar, koltuk kafalarına sabit ve tüm sisteme kablo ile bağlı olan bir ekran elektriksel bir arızaya yol açtığında, otobüsün tüm sistemi gider ve ortalama 4.000 tl gibi bir masraf ortaya çıkar. diyeceksiniz ki nasıl elektriksel arıza, bu gözler o koltuk kafalığındaki ekranı söküp evine götürmeye çalışanları gördü, usb girişlerine tel tokalar sokanları gördü arkadaşlar. onun için ver tableti eline istediği boku yesin, en fazla 300 liralık tablet zararın olur ki o müşteri portföyünde çok nadir olabilecek bir şey.

    diğer çok konuşulan otobüste yemek ikramı konusu; yahu siz bu ülkenin gerçeklerinden ne kadar uzaksınız arkadaş, abartmayı ne kadar seviyorsunuz. o verilen yemeğin yolcu başına maliyeti en fazla ciddi ciddi iddia ediyorum 2,5 tl'dir, hayatınızda hiç mi şirketinize yemek getiren firma elemanları ile konuşmadınız, hadi onu geçtim hiç mi cenaze evlerine yemek getiren firmalara sormadınız kaça geliyor diye, toptan yemek veren firmaların kişi başı verdiği fiyatlardan haberiniz yok mu. yoksa ben söyleyim, en kral 3 çeşit yemekli menü kişi başı kdv dahil 6 tl'dir.

    fazla uzatmaya gerek yok, ortalama bir kişinin firmaya maliyeti 50 tl gibidir (yakıtgideri , amortisman giderleri, yemek gideri,personel gideri vs. vs. ).

    sistemi yeterince anladıysanız otobüs firmasının bu hizmeti uzun süreler ve zarar etmeden maksimum kârla devam ettirebileceğinizi anlarsınız, ilk 5-7 koltuk 65 tl sonraki satışlara göre yükselen koltuk fiyatları.

    yani kabaca olayın matematiği şu; bu otobüs firması fiyatlandırma politikası sayesinde zaten 46 kişiyle giden otobüsle aynı parayı kazanıyor ama maliyetleri 31 kişiye göre oluyor, üstelik daha az insan ve bagaj taşıdığı için otobüsün yakıt maliyeti ciddi derecelerde tasarruflu oluyor.

    bence gayet akıllı ve kârlı bir yatırım, aynı sistemi farklı rutlara uyarlayarak daha çok insana ulaşabilirler. şayet ben uçak yerine otobüsü tercih edeceksem 100 lira ödemeyi göze alır, paşa paşa konforlu şekilde yolculuk yaparım ki bana göre en cazip tarafı mola vermeden transit yolculuk yapabilmek. her 40 km'de bir siktiri boktan yerlerde durup yolcu indirip bindiren köy otobüsleri böylelikle kendilerine çeki düzen verirler.

    çok uzattım biliyorum ama kaliteyi bozmadan hizmet vermeye devam ederlerse, otobüs taşımacılığı sayelerinde level atlar.

    detaylı bilgi isteyenler yeşillendirebilirler.
  • pazar gecesi ankara'dan istanbul'a döndüğüm firmadır.

    reklamlarda söylediklerinin hepsi mevcut, yeni olduğundan otobüs tam dolmamıştı, 2 seferi birleştirdiler, benim saati daha erkene aldılar ki iyi de oldu, ayrıca esenler ve ataşehir'e ayrı otobüsleri olacaktı ancak birleştirdikleri için olan esenlere gideceklere oldu.

    otobüsten bahsedecek olursak, dedikleri gibi tablet veriyorlar, internet olduğu için de youtube size yetiyor yol boyunca, internet var ama sadece tabletle tanımlı, size wi-fi şifesini vermiyorlar, kendi telefonumdan netflix izlemek istemiştim.

    gece yolculuğu olduğu için sabaha doğru sıcak kahvaltı verdiler, menü de küçük su böreği, omlet, beyaz peynir, kaşar, zeytin, domates, salatalık, meyve tabağı ve meyveli yoğurt vardı.

    reklamlarda görüldüğü gibi gerçekten de hostes uyuyanların üzerine battaniye örtüyor, bence çok gereksiz bir hizmet olmuş.

    en sevdiğim şey ise aşti'de bekleme salonlarının olması, hava alanlarındaki lounge'lar gibi yiyecek ve içecekler ücretsiz, iğrenç aşti koridorlarında beklemek zorunda kalmadık.

    istanbul'da da gerçekten özel servis ile herkesi evlerine götürdüler, 10 tl ücrete bedava bir hizmet, özel servisi daha önceden ayarlamanız gerekiyor, bizim arkadaşları esenlerde bahçeşehir'e götürdüler 10 tl'ye.
  • beni mutluluktan felç eden otobüs firması. anlatıyorum:

    biletimi internetten 69 tl'ye aldım. 4 mart 2017 pazar günü hareket saati sabah 10 olan 34 nk 0534 plakalı otobüsüyle ankara'dan istanbul'a seyahat edecektim. öncelikle yazıhaneye gidip biletimi almam gerekiyordu. ordaki kadın epey nazikti. diğer otobüs şirketlerinin çalışanlarından daha anlayışlıydı en azından. kadın istanbul'a gittiğimde servis kullanıp kullanmayacağımı sordu. kullanabilmek için 10 tl gibi bir ödeme yapmak gerekiyordu. transfer kullanmak için nereye gideceğinize dair bir liste veriyorlar bazı yerlere gidilmediğinden. kontrol etmekte fayda var. işim hallolunca kadın 'üst katta ikramlarımız var, dilerseniz kalkış saatinizi orada bekleyebilirsiniz' dedi. afalladım. hoşuma da gitmedi değil.

    kalkış zamanı geldiğinde otobüs kendini belli ediyordu. simsiyah bir otobüs üzerinde turuncu viva lines yazısı. güzel renkler, karizmatik zannımca. non stop filan yazıyor gülmeden edemedim resmen non stop. *

    2 adet hostes kapının önünde gelenleri karşıladı. kadın olmalarından ötürü kendimi daha güvende hissettiğimi söyleyebilirim. bugüne değin başta metro turizm olmak üzere birçok turizm firmasında yaşanan iğrenç olaylardan sonra insan kendini güvende hissetmeden edemiyor.

    otobüse girdiğinizde krem koltuklar sizi karşılıyor. bilmiyorum ben güzel buldum. gözüme tatlı gözüktü. zaten otobüsün dışı simsiyah. 26 nolu tekli koltuğuma oturdum. biraz etrafımı inceledim. arkada mutfak tarzı bir yer var. sanırım tepsiler filan orada hazırlanıyor. tepsiyi koymak için koltuk arkalarına yaptıkları düzenek diğer firmalarından çok daha farklı. abi bir kere büyük tamam mı, üstelik 2 yanında desteği var. tepsiyi koyduğunda tepsinin altındaki mıknatısların yapıştığı 2 küçük deliğiyle beni mest etti. kırıp eve götüresim geldi vallahi billahi mest oldum ya. koltuklar çok rahat. yeni bir firma olduğundan da gıcır gıcır. temiz. tuvaletler sanırım orta kapının orda bir adet kapı gördüm. girmek nasip olmadı.*

    yolculuk başladığında hostesler tabletleri dağıttılar aynı zamanda şarj aletlerini. tablet çok kullanışlıydı. ben film izlemeyi tercih ettim. şarjı dolu dahi olsa şarja takmakta fayda var. zaten hostesler de beni bu hususta uyardı.

    sabah saatleri olduğu için gazete dağıttılar. ardından içecek dağıttılar. o içeceklerin içinde ice tea, süt gibi hiçbir firmada görmediğim şeyleri gördüğümde heyecanlandım ancak tercihimi şeftalili meyve suyundan yana kullandım. 5 çeşit meyve suyu vardı halbuki. sonrasında sıra kahvaltıya geldi. tepsim geldiğinde ilk dikkatimi çeken meyveli yoğurt oldu. şaka herhalde dedim. sevindim lan. *bir adet ekmek, salatalık, domates, peynir, börek, zeytin... güzeldi anlayacağınız. ufak bir keke talim etmektense karnı yeterli düzeyde doyuracak şeylerdi hakeza öyle de oldu.

    üzerinde viva lines yazılı ufak çantaları verdiklerinde içini kontrol etmeye koyuldum. göz bandı, diş fırçası, diş macunu, çöp poşeti gibi şeyler vardı. sonrasında bizde kalıyormuş.

    yolculuk boyunca hiçbir sorun yaşamadım. her şey mükemmeldi. verdikleri anketi de itinayla doldurdum. ekşi sözlük'e de selam çaktım. dediğim gibi umarım bu yolda bu şekilde devam edersiniz. memnuniyeti göz ardı etmediğiniz müddetçe benim gibi müşterileri başka turizm mafyalarına kaptırmazsınız. zira ankara-istanbul arası seferlerimde daima viva lines'ı tercih etmeyi planlıyorum. kendinize iyi bakın lan sevdim sizi köftehorlar. *

    edit: bozdular.
  • eskiden otobüs sektöründe olmuş ve gelişmeleri yakından takip eden biri olarak bir kaç şey karalamak istiyorum bu firma hakkında.

    logoları biraz daha anlaşılabilir olabilirdi. reklam videolarını izledim gerçekten güzel fakat seslendirmeyi daha profesyonel birine yaptırabilirlerdi. çünkü bilindik sesler markaya olan güveni her zaman arttırır özellikle böyle yeni firmalar için bilindik bir sesin seslendirmesi markaya olan güveni arttıracaktır. bu gerçekten önemli bir detay. ayrıca reklam filmi bir uzun ve bir kısa özet şeklinde tercih edilmeli ve youtube gibi mecralarda 2-3 dakikalık bir reklam filmini kimsenin izlemek istemeyeceği açık bir gerçek bu gibi mecralar için 10-15 saniyelik kısa öz ve vurucu bir reklam filmi firmanın misyonunu ve ne vadettiğini belirterek vermesi bir hayli etkili olacaktır.

    *4 saatlik yol ve 31 yolcu için iki hostes gerçekten fazla.

    *evden shuttle servisi harika. fiyat olarak 19.90 ile sürdürülebilir olacağını düşünüyorum. vitoların da 2016 model olmasına gerek yok. 2011 yılı bandındaki iyi kondisyonlu araçlar bile olabilir. çünkü bu işin en önemli detayı sen bunu devamlı verebilecek misin? evet ise fiyat maliyet açısından sürüdürebilir olmalı...

    *istanbul-ankara hattı doğru bir tercih. ikramlar çok çok iyi. dinlenme tesisinde içeceklerle birlikte bu tarz bir yemek 25 tl bandındadır.

    *fiyatların çok ama çok ucuz olduğunu belirtmeliyim. pamukkale gibi firmaların durdukları tesislerde wc'ye 1 tl ödediğimizi yemeklerin ateş pahası olduğunu kıytırık bir sandviçten ikincisini vermediklerini hatırlatırım...

    *non-stop yolculuk seçeneği çok yerinde olmuş. umarım bu non-stop uygulaması sekteye uğramaz. çünkü süre ve fiyat performansı çok önemli eğer süre artar ve duraklamalar olursa otobüs yerine hızlı tren ve uçak iyi bir alternatif olabilir.

    *bence bu firmanın biraz sabırlı olması ve biraz tanıtımı arttırması lazım. mesela ben google'da ankara'ya otobüs bileti araması yaptım fakat reklam olarak vivalines'ı göremedim. bence google reklamlarına iyi bir bütçe ayırmalılar. bu çok önemli. iyi bir bütçe ve efektif bir filtrelemeyle bir çok yolcuyu çekebilirler. ayrıca twitter ve sosyal medyadaki aktif fenomenlerle iletişime geçip yolculuk yaptıklarına dair paylaşımlar yaptırabilirlerse bu çok etkili bir tanıtım olacaktır. bu tarz fenomenlerin çalıştığı bir çok ajans var. bununla alakalı destek alabilirler ama dediğim gibi en önemlisi google reklamları...

    *otobüs-tablet bakımı. bu bir diğer önemli detay. bence 4-5. ayda otobüsler kirli tabletler kırık dökük olacaksa hiç bu tablet v.s. işlerine girmesinler. çünkü çok yüksek bir seviyeden bu işe girdiler. beklentiler yüksek. bu noktadan aşağıya doğru giderlerse piyasanın en iyisi dahi olsalar hayal kırıklığı oluşturacaktır. bu yüzden bu çıtayı yukarıya taşımalı ve gizli müşterilerle sürekli personellerini denetlemeliler.

    *ideal parkurlar; benim düşüncem hala çok iyi para kazanılacak parkurlar mevcut. tren ulaşımı ülkemizde yok fakat uçak ulaşımında otobüsün rahatlıkla alternatif olabileceği bir çok parkur mevcut. fakat yolcu potansiyeli ve maliyetler göz önüne alındığında tavsiye etmek istediğim bir kaç nokta var.

    istanbul-ankara-istanbul*(non-stop)
    istanbul-izmir-istanbul*(10 dakikalık sadece sigara molası olabilir)
    izmir-ankara-izmir(bu biraz riskli bir hat-anadolu ulaşım domine ediyor)
    istanbul-antalya-istanbul(10 dk.'lık sigara molasıyla ideal olabilir)
    istanbul-bodrum-fethiye-çeşme(buralara ise sadece yaz sezonunda gidilebilir)

    bunun dışında lüks otobüslerin mahalle aralarındaki 100 bin nüfuslu ilçelere girmesinin hiçbir espirisi yok. hızlı, güvenli ve kaliteli bir ulaşım herkesin aradığı bir eksik. bu noktada çizgisini bozmadıkları takdirde istedikleri doluluğa ulaşacaklarını düşünüyorum. yeter ki sabırlı olup kalitelerinden ödün vermesinler...
  • süreç yönetimi nasıl yapılır, personel nasıl seçilir? diğer otobüs şirketlerinin büyük çoğunluğu bu konuda ümitsiz vaka, öğrenci bile olamazlar. ama bu firma yakında diğer sektörlerin bile bu konularda benchmark olarak kullanacağı hale gelebilir.

    son yolculuğumda abartayım dedim, verdikleri diş macununun kalitesini sorgulayım. tüpün dibinde çeşitli renklerde çizgiler olur. bu çizgiler macunun tamamen kimyasaldan mı, yoksa kimyasal doğal ürün karışık mı, yoksa tamamen doğal ürünlerden mi yapıldığını gösterir. yeşil renkli çizgi sadece doğal malzemeyi gösterir. en pahalısıdır. evet, viva'nın verdiği macun yeşil çizgiliydi. böyle bir detayı bile atlamamaları insana verdikleri değeri gösteriyor benim gözümde.

    bana kalırsa devlet, her sektörü hizmet kalitesi bazında sınıflandırmalı. otobüsçülük bunun başında geliyor. üst düzey hizmet verdiği bağımsız otoritelerce tasdiklenen firmalara vergisiz - kısmi muafiyetli akaryakıt, bakım masraflarından vergi alınmaması, otogar giriş çıkışlarında, köprü ve gişelerde indirimli kullanım hakkı gibi destekler verilebilir. bu sayede viva lines ve benzeri girişimler daha kolay yaygınlaşır, insanların yaşam kalitesi yükselir. bu da oy olarak geri döner.
  • yürüyen uçak
  • batacağını düşünenler için havayolu firmalarına bir bakmalarını önerdiğim yeni firmadır.

    daha 2 gün önce borajet ile 121 liraya 2 kişi ankara-istanbul, dün ise 140 liraya dönüşle pegasus aldım.

    bu uçaklar su tüketmiyor. embraer neyse ama pegasus 737 kullanıyor. hayvan gibi yakıt tüketiyor uçak. ki havalimanına gidene kadar havaş, havataş, belko air gibi nanelere 80 verdik. bunlar bile kar edebiliyorsa, bu otobüs firması nasıl etmesin?

    bu arkadaşlar 4 saatlik mesafeye 65 istiyor. araba benzinli zaten. akarı kokarı yok uçak gibi. niye ve nasıl batsınlar?

    uçak biletlerinin şuan otobüs biletlerinden daha ucuz olduğunu bilmeyen yok herhalde. batması gerekenler uçak firmaları.

    sonraki gidiş dönüşümüzde tercih edebiliriz. çünkü uçak biletinden çok, havalimanına ulaşım falan çok sıkıntı artık. uçağa biniyorsanız kazığı yiyeceksiniz anlayışı eskide kaldı. neredeyse uçağa binip inene kadar 4 saat geçiyor. 2 saati zaten havalimanı ulaşımı.

    evet benim için gidiş dönüş 261 liraya uçak bileti almak ucuz olsa da 80 lira sırf havalimanına gitmek için vermek fazla. onu alıyorsan ona katlanacaksın diye bir şey olamaz. yap metronu gidelim amk bu vergiler nereye gidiyor?

    metro gitmediği sürece havalimanına sürüyle yolcu gidemez. esenboğa ve sabiha'nın durumu bu. haliyle insanlar otobüsü tercih eder tabi.

    arkadaşlar iyi hizmet sunuyor ve fiyatı da yeterli. diğer otobüs firmalarının fiyatları daha fazla kazanalım çakallığından başka bir şey değil. 1 çay 1 kek ile yolculuğu bitirenler var unutmayın. yoksa 65 lira şu otobüs için değer, diğer firmalar için değmez.
  • bugün valide hanımı kapısının önünden vip servis (10tl ücret talep ediyorlar) ile aldırdım. terminalde otobüs beklerken çay kahve portakal suyu kurabiye ikram, otobüsler eski boss turizm gibi rahat, sıcak yemek ikram, tablet, gazete, tuvalet, promosyon ürünler.. iki aya fiyat artmazsa batacağını tahmin ettiğim turizm firması. şahsen deneyenlerden duymak lazım bir de.

    hizmetlerinin devamını diliyorum.
  • otobüs konusunda güzel fikir. ancak bu fiyatlarla sürdürülebilirlik elbette mümkün değil. belli bir sayıda yolcu kitlesine ulaştıklarında fiyatlar 1.5 katına çıkar muhtemelen.

    travego seçimleri yaptıkları en mantıklı iş olmuş. oturduğu yerden yazı yazmaktan başka bir şey bilmeyen ekşicim travegoları beğenmemiş ama verdiği örnekler bugün hiçbir mainstream firmada iş yapmayan neoplan starliner ve setra s431 dt. hani irizar volvo pb i6 ya da setra s517 hdh falan dese yine eyvallah. neyse, travego seçimi neden mantıklı hemen açıklayayım. şu anda setra s516'nın fabrika çıkış fiyatı 1 milyon liraya yakın ve buna iç masrafı dahil değil. aldıkları travegolar ise piyasadan 300-400 bin lira civarına topladıkları temiz araçlar (çoğu anadolu ulaşım'dan çıkma ki anadolu piyasada otobüs bakımına en fazla özen gösteren şirkettir) ve bu sayede hem araçların içini muhteşem bir şekilde düzenleme fırsatı buldular hem de sektöre giriş sırasında edecekleri zararı kompanse etme şansları oldu. zaten 2+1 otobüsçülüğü öyle bir noktaya geldi ki setralar 2+1 olsun diye dandik safir koltuğu falan takıyorlar, fazla sıra atıyorlar falan. bu yüzden 31 kişilik süper koltuklu travegolar piyasadaki en iyi 2+1'lerdir, buna kalıbımı basarım.

    butik bir firma olduğu için yer alabilecekleri parkurlar son derece sınırlı. istanbul-ankara ile başladılar, istanbul-izmir ile devam edecekler (otoyol da bitiyor zaten). onun dışında istanbul-antalya parkuru gereksiz uzun, ankara-izmir parkurunu deneyebilirler ama orada çok şansları yok çünkü o parkurda esas parsayı ara illerden (afyon-uşak) toplarsın. sahil açılımı desen o da çok mümkün değil çünkü sahil demek sürekli dur kalk demek. iki parkur onlara hayli hayli yeter bence.

    sonuç olarak, güzel bir teşebbüs. tutar mı tutmaz mı bilemem. ancak sahibinin otobüs işindeki sabıkasının pek iyi olmadığı yönünde bir duyum almıştım ne derece doğru bilmiyorum.
hesabın var mı? giriş yap