• götümüze girebilir.
  • vize alamadığımız için değil paramız olmadığı için gidemiyoruz.
  • yıkarlar orayı yıkarlar.

    not: hataydaki künefe izdihamı.
  • vizeler kısmında serbesti sağlandığında, mevcut kurlar üzerinden ne olacağını kestirmek zor olsa da avrupa birliği ülkeleri, ingiltere, abd, kanada,yeni zelanda gibi emeğin hakkının verildiği ülkeler, çalışma ve oturum izninde türkiye vatandaşlarına büyük bir kolaylık sağlasa; ülke nüfusunun yarısından fazlası göç eder.

    ülkede zaten sayılı olan nitelikli/kalifiye insanlar, bu göç dalgasına tam tekmil katılacaklarından,ülkedeki ekonomik faaliyetler ciddi düzeyde sekteye uğrar.zaten yetersiz olan üretim, durma noktasına gelir.tüketime bağlı talep önemli oranda azalacağından, restaurant ve kafe gibi işletmeler, zincir kahve dükkanları, pastaneler,marketler vs büyük bir ciro kaybına uğrar.
    bu ciro kayıpları neticesinde oluşan zararlar yüzünden çoğu işletme küçülmeye gideceğinden,mevcut çalışanlarından büyük bir kısmını işten çıkartırlar.o işten çıkartılan çalışanların çoğu da, yeni ve daha güzel bir sayfa motivasyonu ile göç etme yoluna gider ve nüfus biraz daha azalır.

    bu süreç nüfusu, buna bağlı iç talebi, iç talebe bağlı üretim ve hizmetleri git gide eriteceğinden bir süre sonra ülke, tıpkı bir zamanlar almanya'nın yaptığı gibi yüksek maaş ve yüksek yaşam standartları üzerinden bir cazibe yaratarak, azalan nüfusunu tersine göç ile telafi etmeye çalışır. (kalifiye insanlarını yitirmiş ve zengin yeraltı kaynaklarına sahip olmayan bir ülkenin sosyal ve ekonomik gücü , buna ne derece imkan verir, muamma)

    zira göç eden insanları bu ülkeye yeniden kazandırmak için izleyebileceğiniz iki yol vardır.
    birincisi ;yukarıda bahsettiğim yaşamsal ve ekonomik cazibeler yaratmak ve buna ikna etmek.

    ikincisi ve bu ülkede esas kullanılacak olan da ;din ve milliyet olgularını kullanarak,hareketlenmesi arzulanan duygulara oynamak.

    ancak yurtdışındaki o rahat yaşam ve yüksek ekonomik standartlara alışan bir nüfusu geri kazanmak, o kadar da kolay olmuyor tabi.

    gurbetçilerin genel davranış modellerini göz önüne alarak, bunun ne denli zor olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz.
    şuan gurbetçilere, vatandaşı oldukları o ikincil ülkeler tarafından,"artık tek bir vatandaşlık hakkınız var; ya ülkeniz ya da biz" dense ve anavatanlarını seçtiklerinde sınırdışı edilecekleri söylense;zannediyorum, en az yüzde 80'i türkiye vatandaşlığından çıkmayı kabul eder.

    kısacası böyle hayali bir durum oluşsa; bu ülke beka açısından oldukça zor bir sürece girer.

    zaten emin olun gerçek hayatta ciddi ciddi yurtdışından böyle bir talep ve kolaylık gelse;belli sayıda insan gittikten sonra, kalanların sınıra yaklaşmasına dahi izin verilmez.

    sınırda görev yapan kolluklara gerekirse vur emri verilir,havalimanlarından teker teker toplanırsınız.

    çoğunuzun pasaportlarına el konulacağını ya da geçersiz kılınacağını belirtmeme gerek bile yok sanırım.
hesabın var mı? giriş yap