• amerika vizesi almak için google’da arama yaparken burayı buldum. telefon falan derken evrakları hazırlayıp başvuru için gittim. mekan bayağı havalı vip bir hizmet alacağınızı zannediyorsunuz fakat sonuç felaket. a. adında birisi benimle ilgilenmek üzere geldi, abicim o nasıl bir ağız kokusuydu! evrakları nasıl teslim edip kaçtım bilmiyorum. daha sonra eksik evrak nedeniyle arandım yeniden evrak teslimi için gittim. a. bey yokmuş, onun yerine y. bey geldi. bu sefer ki daha fena. ağız kokusuyla birlikte leş gibi bir ter ve apış arası kokusu. ikisi de dişlerini en son 2000 yılına girerken falan fırçalamışlar resmen. havalı falan mekan yapmışlar da çalışanlarınıza biraz dikkat edin ya eziyet gibiydi resmen.
  • gittiğime bulaştığıma çok pişmanım. keşke burayı okusaydım. yarın randevum var konsoloslukta ama hala kendilerinden bir dönüş alamadım. atadıkları müşteri yetkilisine ulaşamıyorum.
  • kesinlikle uzak durulması gereken firmadır.
  • ülkelerin vize için istediği dökümanlar bellidir, sitelerinde yazar.

    bir insan bunları google'dan öğrenip hazırlayamıyorsa kökle baba helali hoş olsun.
  • bana vize işlemlerinde destek olan, hızlı bir şekilde vize almamı sağlayan site.
  • vfs global'den bir türlü randevu bulamayınca mecbur bu şirketin nişantaşı şubesine gittim ve kısa süreli vizem 4 günde çıktı. yani bayağı para girdi götüme ama sağolsunlar çok hızlı halledilmiş her şey.
  • vize başvurusu yapmak için vize merkezi adıyla anılan firmadan randevu alacaktım ki buradaki yazılanlara denk geldim. daha önce aynı yerden iki kere hizmet aldım sorun yaşamadım. yazılanlardan sonra firmaya karşı temkinli olacağım o ayrı konu ancak başlık altında çok fazla bilgi kirliliği mevcut olduğu için tecrübelerimi paylaşmak istedim. yılda en az iki kere yurt dışına gidiyorum. burada yazıldığı gibi 85 eur karşılığında artı hiçbir zahmete ve masrafa girmeden vizenin nasıl alındığını bilen arkadaşlar beni de yeşillendirirse sevinirim. zira sadece sigorta masrafı bile 85 eur’a ek olarak 5-10 eur.

    vakti olan, dilekçesini yazar, formunu doldurur, gider bir yerde seyahat sigortasını kestirir, diğer evraklarını toparlar randevusunu alır, başvurusunu gerçekleştirir, başvurusu sonuçlanınca gider pasaportunu teslim alır. bütün bunlar mesai saatleri içerisinde gerçekleştirebildiği için vakti olmayan, iş yerinden izin alamayan ya da “parası neyse vereyim, tüm gün bilgisayar başında başım ağrımasın” diyen kişi de gider güvenilir bir danışmanlık firması bulur ve işlemlerini danışmanlık firmasına yaptırır. iş insanları hızlı sonuç ve profesyonellik ister az konuşup en hızlı ve güvenli şekilde başvuru süresini tamamlanmasına bakar. ıdata veya vfs’deki gibi kişiye özel kurye hizmetinden sigortaya, fotokopiden çıktıya kadar her şeyin hesaplanmasını ve tam masraflar bitti derken ek masraflarla uğraşmak istemez. kimse seyahat özgürlüğü kısıtlansın istemez, zamanı doğru kullanmak ister.

    evrak toplamak minimum 1 gün sürüyor. başvuru süreci, parmak izi vermek, bunca veriyi, evrakı toparlamak sanıldığı kadar kolay değil. evet yeni medyayla içli dışlı, araştıran genç nesil ve başvuru konusunda deneyimli kişiler için vize başvurusu yapmak çok daha kolay. ancak bugün türkiye’de kendi işini kendi yapabilecek, derdini dilekçe ile anlatabilecek insan sayısı hala çok az. türk insanı vize başvurularında zorlanıyor. seyahat amacını, tarihini, iş durumunu, geri dönme taahhütünü içeren dilekçeyi bile, oturup kafasını toparlayıp yazamıyor.

    aldığımız vizeleri de yanlış kullanıyoruz. bu konuda pek çok bilgi kirliliği de mevcut. yeni vize başvurusunda yanlış kullanmışsınız vizeyi denildiğinde, beni yanlış yönlendirdi diyerek vizeciyi ya da yetkili aracı kurumları suçluyoruz. uzun süreli çıkınca ben aldım, kısa süreli çıkınca vizeci aldı demek ne kadar etik oluyor. önceki yorumlardan birinde belirtildiği gibi verilen vize süreleri kademeli olarak artıyor evet doğru bilgi. ama tabii ki tek kriter bu değil. konsolosluklar genel olarak önceki vize/ler doğru kullanılmış mı, kullanıldıysa vizenin alındığı ülkeye mi gidilmiş, beyan edilen tarihte mi gidilmiş, belirttiği hotelde mi kalınmış, bankada parası var mı, sigortası asgariden mi ödenmiş, aldığı maaş seyahat edebilmesi için yeterli mi, banka hesabındaki para, kendisinin biriktirebileceği kadar mı? başvuru değerlendirme sürecinde bu parametreler de seyahat geçmişi kadar etkili. uzun süreli vize almada tek kriter önceki seyahat sicili değil. schengen konusunda resmi anlaşmalı olan vfs, ıdata gibi firmalar aldıkları 60+25 eur ile bu hizmetlerin hiçbirisini vermiyor.

    85 eur’u verip pembe fili göremiyorsunuz anlayacağınız.

    burada dikkat edilmesi gereken noktanın, dolandırıcı vize simsarlarına karşı ayık olmak olduğunu düşünüyorum. firmanın yeri izi belli mi, telefon numarası alan kodlu mu, alınan hizmet bedelini ve firma tarafından sizin adınıza yapılacak masraflar belirtiliyor mu, bunları sorduğunuzda size yuvarlak cevaplar mı veriliyor, alınacak hizmet bedeli ve gerçekleştirilecek hizmetler net olarak ifade ediliyor mu, firma kaç yıldır hizmet veriyor, firma müşteri temsilcisi sizinle randevunun alındığı yetkili firma olarak mı yoksa yetkili firmadan sizin adınıza randevu alan özel seyahat acentesi olarak mı konuşuyor, şikayetvar’daki sicili nasıl bunlara dikkat etmek lazım.

    yüzü olmayan, kimliği belirsiz, ekşici kıyımcı, kalabalık kitle grubu olarak hizmetten alınan memnuniyetsizlikten ziyade ağız kokusu vb. gündelik hayatta hepimizin başına gelebilecek insanlık hallerinden dem vurmak, arendt’in de bizi kendi gerçeğimizle yüzleştirmiş olduğu gibi yalnızca kötülüğün sıradanlığına ve insani yozlaşmanın tekerrürüne hizmet etmiş oluyor.

    ister vizesi ister pideci olsun her gün bir yerlerde maaşla çalışan yüzlerce insanın kıyımına şahit oluyoruz ekşide. bir ticari kurumda maaşlı çalışan birilerinin verdiği hizmete bağlı olarak değil de gündelik hayattaki anlık özürlerinden dolayı düşüncesizce yargılamak, sıradanlık maskesinin ardında yatan gerçek kötülüğü görmemizi engelliyor.

    başımıza gelen her olayda bir suçlu arama eğilimine giriyoruz. suçlu arama eğilimi içerisinde bir kişinin, bir firmanın, bir topluluğun yaptığı iyi şeyler bayağılaşırken, kötü şeylerin acımasızca dillendirilişi asalet yaratıyor yanılsaması doğuruyor.

    empati kuramamayla başlayan muhakeme yetisinin kaybolmasıyla birlikte katmerlenen toplumsal ahlaki çöküş önüne geçilemez bir hal aldı. para verdiğimiz her yeri acımasızca eleştirip, sınırsız ve sorunsuz hizmet beklerken günün sonunda funda esenç’den bir farkımız kalmıyor. insan vasfını kaybetmeden, değer yargılarını yitirmeden, kötülüğe çanak tutmadan eleştirmeye de dikkat etmek lazım.
  • merkezleri istanbul'da olan ve pek çok büyükşehirde şubeleri olan, nerdeyse tüm ülkelere vize alım sürecinde insanlara rehberlik eden aracı kurum.

    kendilerini temmuz ayında internet üzerinden buldum, buradaki yorumlardan önce biraz tedirginlikle yaklaşsam da firma çalışanlarından sümeyye hanım beni süreç ve işleyişle ilgi yeterince tatmin ettiği için kendileri ile çalışmaya karar verdim, vizemiz tam söylediği tarihte çıktı ve tarafımıza ulaştı, ayrıca benim gibi sorunlu bir müşteriye tüm sakinliğini koruyarak tüm saçma sapan sorularıma sabırla cevap verdi.
  • bu şekil bir kurumla sevişmedim. vize işlerimi hep kendim hallettim.
    t: vize başvurusuna aracılık eden kurum türlerinden.
  • şirket olarak kullandığımız ancak maalesef randevu saatlerini bile ayarlamaktan aciz bir istek olduğu zaman geri dönüşleri saatler süren firma. bunlar yerine koç grubunun dahil olduğu vize firması var onu tercih edin. hem daha ucuz hem saniyesinde cevap veriyorlar. (şirket çalışanı olduğum için firma değiştirme hakkı bana ait değil)
hesabın var mı? giriş yap