• gerçek edebiyat, gerçek yetenek. ön yargılarınızı bi kenara bırakın, lolita'yı okuyun, sıkılıp elinizden bırakmayın. pişman olmazsınız. merak edenler için;

    https://www.instagram.com/…gozz/?taken-by=bookogina
  • "sabahlan ayağında çorabının teki, bir elli boyu ile lo idi, sadece lo. ayağında bol gündelik pantolonu ile lola. okulda dolly. kayıtlardaki noktalı çizgilerde dolores. ama benim kollarımda hep lolita idi. lolita, hayatımın ışığı, kasıklarımın ateşi. günahım, ruhum, lolita; dilin ucu damaktan dişlere doğru üç basamaklık bir yol alır, üçüncüsünde gelir dişlere dayanır. lo-li-ta " diye yazmış lolita adlı kitabın ilk sayfasında ve kitabı okuyalı 8-9 yıl olmasına rağmen o lo-li-ta vurgusu ne zaman nabukov anılsa aklıma gelir
  • bir kelebek avcısı. * * * farklı boyutlarda yaşayan, entomoloji aşığı yazar. hatta demiş ki; "while the scientist sees everything that happens in one point of space, the poet feels everything that happens in one point of time" e o zaman buyurun;

    no free man needs a god; but was i free?
    how fully i felt nature glued to me
    and how my childish palate loved the taste
    half-fish, half-honey, of that golden paste!

    my picture book was at an early age
    the painted parchment papering our cage:
    mauve rings around the moon; blood-orange sun;
    twinned iris; and that rare phenomenon
    the iridule - when, beautiful and strange,
    in a bright sky above a mountain range
    one opal cloudlet in an oval form
    reflects the rainbow of a thunderstorm
    which in a distant valley has been staged -
    for we are most artistically caged.”
  • kendisine aynı yıllarda cambridge'de bulunduğu ludwig wittgenstein hakkında bir soru sorulduğunda, wittgenstein'ın adını bile duymadığını; o yıllarda cambridge'de futbol oynayıp rusça yazdığını söyleyen şahsiyet.
  • "insan, geçmişiyle yaşarken kendini hep evinde hisseder."

    nabokov, "konuş, hafıza" kitabından
  • çocukluğunda, ailesi turka(türk) adlı bir köpeğe sahip olan yazar. babasının liberal eğilimlerini düşünürsek, hakaret amaçlı değil de kelimenin kendisine veyahut türklere karşı bir sevgiden seçilmiş olması daha olası.
  • 'bir zamanlar beni o kadar korkutan ölüm düşüncesi, şimdi içli dışlı olduğum basit bir meseleydi. kurşunun yol açabileceği acıdan korkuyordum, çok fena korkuyordum; ama siyah kadifemsi uykudan, yaşamın alacalı bulacalı uyurgezerliğinden daha kabul edilebilir ve anlaşılır olan safi karanlıktan korkmak? saçmalık- ondan kim korkabilir ki?'

    göz adlı kitabından..
  • kendisiyle yapılan söyleşilerin kitaplaştırıldığı yazar. "vladimir nabokov’la konuşmalar", agora kitaplığı tarafından basıldı.
  • ve en nihayetinde; slavlara, icra ettikleri sanatlari ve yarattigi eserleri icin duydugum karsiliksiz sayginin hakli nedenlerini bir kez daha orta koymus, yazar otesi insan.
  • glory'si "ihtişam" adıyla türkçeye çevrilen yazar.
hesabın var mı? giriş yap