volatilite

• bir menkul kiymetin fiyatinin veya piyasanin genelinin kisa bir zaman araligi icerisnde gosterdigi dalgalanma ozelligi.
• voliyi vurabilme ihtimali.
• (bkz: volatile)
• (bkz: fluctuation)
• bir ürün fiyatı üzerinde gerçekleşen dalgalanmalar
• asaf sava$ akat'ın, eko-diyalog programında sık sık kullandığı ve bir çok ekonomi/iktisat/finans sözlüğünde kar$ılığı olmayan iktisadi terim.
• tam turkcesi "oynaklik", serideki dalgalanmalari anlatir. oynak oluyor seriniz yani, assagi yukari oynayip duruyor, bu da hos olmuyor, riskin yuksek oldugunu gosteriyor. genelde standart sapma gostergesi olarak anilir, garch veya arch kullanarak degisken volatilite/oynaklik hesaplanabilinir.
• bunun zimnisi onemlidir.. (bkz: implied volatility)
• volatility kelimesinin bir diğer anlamı da 'uçucu'dur, alkolün uçucu olduğu anlamda. dolayısıyla uçuculuk yerine ingilizceden gelen alışkanlıkla veya doğru düzgün olmayan bir çeviriyle kimya terimi olarak da kullanılabilir. (ne alışkanlığı demeyin, teknik konuların literatürü hep dışarıdan, sıcaklığa temperatür dendiğini bilirim ben be! peheyy!)
• volatilite oynaklıkların coklugudur. oynaklık istatistiki verilerden ne kadar cok cıkıyorsa o oranda boku yiyoruz demektir.
  
  bir yıl içindeki günlük sapmalar belirli bir yüzdenin üstüne çıkmamalıdır. bu durum oldugu takdirde kısaca krizdeyiz denebilir. istatistiki gercekleri dogrulamayan bu ani sıçramalar kur, hisse senedi, faiz gibi enstrümanlarda oluşur.