• oturacak kısmı nispeten alçakta ama sırt kısmı yüksekçe olan 19. yüzyılda ortaya çıkmış bir koltuk çeşididir. özellikle kitap okumak için biçilmiş kaftan olduğu söylenir. (sonra küçümen insanlar bir büyüklük hevesine kapıldılar ki koltuklar da hemen yükseldi bu durumda.)

    tolstoy baba'nın "gençlik yıllarım" kitabının 2. cildinde adı geçer:

    "konuk gelmediği akşamlar, bol gölgeli galeride içtiğimiz çaydan ve çiftlik işlerini incelemek için babamla yaptığımız gezintiden sonra, eski yerim olan voltaire koltuğu'na yerleşerek katenka ve luboçka'nın piyanoda çaldıkları parçaları dinliyor, hem okuyor, hem de eskisi gibi düşler kuruyordum. kimi zaman konuk odasında yalnız oturup luboçka'nın çaldığı eski müziğin etkisiyle, elimde olmadan kitabı bırakıyor, balkonun açık duran kapısına akşam gölgeleri çöktüğü sırada, yüksek kayın ağaçlarından sarkan kıvırcık dallara; ancak dikkat edilince üstü tozlu gibi görünen sarımsı pusun görünüp birdenbire yeniden kaybolduğu lekesiz göğe bakıyordum."

    (ikinci cümlenin konuyla ilgisi yok ama çok güzel, okuyun diye aldım.)

    tolstoy'un oturduğunu bulamadım fakat bir fikir versin: https://a.1stdibscdn.com/…_ch1/presindent_ch1_l.jpg

    edit: çalışmayan link düzeltildi.
  • bir tolstoy mekan betimleme leitmotifi.
  • ayakları kısa, sırt kısmı yüksek, kolçaklı bir tür koltuk.
  • bizdeki babaların tv izleme koltuğunu anımsattı.
    tolstoy’un savaş ve barış kitabından ismini öğrendiğim bir koltuktur.
    tanım: ayakları kısa, sırt kısmı oturma kısmına oranla yüksek, kolçaklı koltuk.
  • galina serebryakova’nın ateşi çalmak isimli romanından haberdar olduğum günümüz modasında bence çok yer bulamayan sandalye-koltuk tipi. gerçi modadan anladığım çok söylenemez.
hesabın var mı? giriş yap