volvo v40

• - hmm. sanırım bütün mallar birer ikişer burada toplanıyoruz.
  
  edit: kaliteli esprilerinin peş peşe sıralanmasına mani olamayan otomobil.
  
  (bkz: bugün de gül gül öldük)
  
  ekleme: o değil de otomotiv başlıklarındaki içerik kalitesini düşününce agamemnon'u sözlükten atılması geldi aklıma.
  
  (bkz: agamemnon'un sözlükten uçurulması)
• volvo muhakkak güvenli otomobiller üretir ama günümüzde otomobillerin ön tamponları (volvo dahil) olası bir çarpışmada yayaları korumak için belli bir hızın altında esneyecek, onun üzerinde de kolayca dağılacak şekilde yapılır. çok daha yüksek hızlı kazalarda darbeyi karşılayan dayanıklı aksam ise o tampondan sonra başlar. kazada leon'un burnu volvo'nun kapısına çarpmışsa ve leon'un burnu dağılırken volvo'nun kapısı bütünlüğünü korumuşsa bahsi geçen iki otomobil parçası da çağdaş güvenlik kriterlerinin gerektirdiği şekilde davranmıştır.
• herkese iyi akşamlar. eğlencenizi bozmak gibi olmasın ama bir iki ciddili bilgi verip kaçıcam.
  
  bir hafta sonra 6 ayımızı dolduruyoruz. daha bugün hesapladım, toplam 7150 km yapmışım. yakıt (dizel) masrafım ise 2512 tl olmuş. bunun büyük çoğunluğu da (%80 gibi) şehir içi kullanımı. mesela son depoda 225 tl ile 620 km gitmiş, bunun içinde sadece 140 km şehir dışı yol var. tüketimi bu sınıftaki otomatik bir araç için bana gayet makul geldi.
  
  bi de geçen gün baktım, dallamanın biri egsozuma tişört tıkamaya çalışıyor. "napıyosun lan" dedim, "abi kusura bakma, tanka benzettim, darbe oluyo sandım" dedi. ahaha şaka lan şaka..
  
  şimdi komikliklerinize devam edebilirsiniz sevgili amunagoduklarım.
• 2-3 ay kadar önce burada bazı yazarları zeka testine tutmuştum. şimdi de yaklaşık 2300 km sonrası bir volvo v40 t3 ile ilgili yorumlarımı yazayım.
  
  ailedeki 2 aracı satıp güncel tek bir arabaya geçmeyi planlayan bir aileydik. bu hususta araçlardan birisini sattık diğeri ise hala internette ilanda. bu süreçler bizi çok yorduğu için aslında 2. eliyle maceraya başladığımız v40 serüvenimiz, bayilerin güzel kampanyaları sonucuyla kasım ayında 0 bir volvo v40 t3 modeliyle sonlandı.
  
  öncelikle kendimden bilgi vermek istiyorum, vereceğim bilgide aslında pek çok kural ihlali de olacak ama amacım dürüst bilgilendirmek. çocukluğu go-kart pistlerinde geçmiş, f1 ve ralliyi çılgınlar gibi takip eden bir erkek çocuğuydum. araba kullanmayı 15 yaşında kadıköy'deki salı pazarının kurulduğu alanda öğrendim. trafiğe ilk çıkışım arabanın koltuğuna 2. oturuşumda kadıköy altıyol ve oradan moda arasokakları olmuştu. bundan sonra da ehliyetsiz olduğum süre içerisinde hiçbir zaman yalnız başıma araç kullanmadım ama ailemle olduğum her seferde direksiyon bendeydi. ailem için araba demek; seni a noktasından b noktasına götüren 4 tekerlekli bir taşıt demekken ben nasıl böyle bir "motorhead" oldum çıktım gerçekten bilmiyorum.
  
  daha önce kullandığım araçlar: 2002 clio 1.4 rxt, 2001 renault scenic 1.6, 2000 clio 1.6 2 kapı, 2015 golf tsi 122, 2014 scirocco tsi 160, 2014 bmw 3.20d, 2012 bmw 5.20d, 2014 clio 1.5 dci sporttourer, 2013 camaro rs, 2013 1.6 juke, 2014 passat tsi 122. her uçtan araba kullanmış ve bu işlere takıntılı bir makine mühendisi (işin tekniğine hakim olduğumu belirtmek için) olarak yorumlarımı yapacağım.
  
  arabaya gelirsek, t3 premium donanım, ek olarak sadece deri döşeme mevcut. diğer her şey premium paketle standart gelen donanım.
  
  - aracı almadan önce test sürüşüne çıktığımda vites sport modundayken bile gaz tepkileri yetersiz geliyordu bana. bunu aracı satın aldığım otokoç istinye bayisine bile belirtmiştim ve aslında biraz garipsenmiştim. kendi aracımı teslim aldığımda bariz bir şekilde aracın gaz pedal tepkileri benim 2 defa test sürüşüne çıktığım araçtan iyi açıdan farklıydı. aracın inanılmaz bir hızlanması yok, öncelikle bunu kabul etmek lazım. bana göre camaro rs ve manuel 160'lık scirocco'dan sonra ise listedeki en lineer hızlanmaya sahip araç.
  
  - aracın maksimum hızı 210 km/sa ile sınırlı. arabayı aldığım haftasonu sırf aracı denemek için edirne'ye gittim geldim. araba 6. vites 4000 devirde devir kesiciye giriyor. yolun hafif eğimli bir kısmında 218 km/sa gördüm; gidiş yolunda ortalama hızım 178 km/sa olarak görülüyordu. bu arada yanımda 2015 model golf 122 tsi'ın sahibi olan ev arkadaşım da vardı ve ibre 200 km/sa civarlarında bir yerde seyahat ettiğimiz sırada uyuyakaldı. aracın iç konfor ve ses düzeyini anlatabileceğim en iyi örnek bu.
  
  - aracı anlatmaya başlarken anlattığım ilk 2 şeyin performansla alakalı olması biraz benim hakkımda yanlış bilgiler verebilir diye düşünüyorum. hiçbir zaman makas atan, öndekiyle takip mesafesini hiçe sayarak arka tamponuna dayanan bir sürücü olmadım. hatta mümkünse en az fren kullanmaya ve aynı zamanda da hızlı değil seri olmaya çalışan bir sürücüyüm. aracın frenleri bana göre tam olması gerektiği gibi. bazıları çok güçlü buluyormuş fakat araba hem ağır hem de güçlü dolayısıyla fren gücü tatminkar. city safety sadece 1 kere devreye girdi, orada sistem o kadar sert bir fren yaptı ki ben bir şeye çarptım sandım. umarım sistem bir daha hiç devreye girmez çünkü gerçekten tedirgin edici.
  
  - aracı trafikte eco+ moduna alarak kullanıyorum. buna rağmen yakıt tüketimi şu an 10.6 lt/100 km. satış temsilcisi arkadaşın benim kullanım tarzıma göre öngördüğü tüketim 9 lt/100 km, 3000 km'den sonra düşmeye başlayacaktır dedi.
  
  - arabanın iç donanımı ve ses sistemi benim için tatminkar. telefonu bluetooth üzerinden bağlayarak hem müzik hem de telefon görüşmeleri için kullanabilmek ve bunu hem direksiyon hem de ana kontrol ünitesi üzerinden yapabilmek konforu oldukça yükseltiyor.
  
  - koltuklar rahat, sürücü koltuğununun 3 hafızalı elektrikli olması büyük kolaylık. diğer koltuklar ise manuel. ön taraf için bol miktarda cep vb. kullanım alanı mevcut. ben cep telefonu, cüzdan, su şişesi, sakız ve bazen de kahve gibi şeyleri hep arabanın ceplerinde taşırım. henüz neyi nereye koyayım telaşına hiç düşmedim, bunlara rağmen ek şeylere de yer var.
  
  - arabanın bagajının küçük olduğu aşikar. yükleme ağzının geniş olması ise bunu bir nebze törpülüyor.
  
  - premium donanımda xenon yok. ne kadar büyük eksiklik bilemiyorum, ben aracın aydınlatmasından memnunum ama xenon görünüşünü sevenler için eminim ki büyük eksikliktir. bana göre premium'da gelen analog göstergeler advance donanım paketiyle gelenlerden güzel, ama cam tavan ekletilememesi tatsız.
  
  - aracın benim gibi kadıköy'de yaşayan ve sokaklara park etmek durumunda yaşayan birisi için ise en olumsuz tarafı park zorluğu. arabanın arka görüşünün arka cam dolayısıyla kısıtlı olması ve diğer araçlardaki gibi vitesi r'ye taktığınızda sağ aynanın aşağıya bakar duruma inmemesi üzücü. bunun için sol kapıda bulunan kontrol düğmelerinden aşağıya inmesini istediğiniz aynanın tuşuna basıyorsunuz ve ayna kendini tam olarak arka tekerleği görecek şekilde ayarlıyor ama bu biraz yavaş bir işlem ve trafik akışını oldukça kötü etkiliyor. bu eksikliklere ek olarak itiraf etmeliyim ki aracın götünü toplamak oldukça zor. geri geri giderken manevra kabiliyeti kötü bir araç. bunun sebebi de ön akstan yani tekerlekten sonra uzun olan burun yapısı. aracın burnunu sürekli kollama ihtiyacı hissediyorsunuz geri geri manevra yaparken.
  
  edit: birkaç yazar arkadaşın bilgilendirmesi sonrası araç menüsünden vites r'ye takıldığında sağ ya da sol aynanın aşağıya indirilebildiğini öğrendim. özelliği henüz kendim deneyimlemediğim için tuşlara basıldığında olduğu gibi direkt arka tekerlere mi odaklanıyor yoksa sadece belli bir açıda aşağıya mı dönüyor bilemiyorum. temennim sadece aşağıya dönmesi yönünde.
  
  edit sonrası edit: arka tekerle tampon arasında bir yere odaklıyor. park ederken çok büyük rahatlık, iyi ki öğrenmişim.
  
  - arabanın bir diğer sıkıntısı da arka park sensörü. sensör sesli ve ekrandaki görüntülü uyarıları çok çok uzak mesafeden aktive ediyor. özellikle çok yüksek ses ve kırmızı uyarıya denk gelen kısımda aracı vurmanıza milim kaldı sanıyorsunuz ama arabadan inip baktığınızda arkanızda en az bir 10-15 cm mesafe olduğunu fark edeceksiniz.
  
  - arabanın arkası dar, ben uzun süre oturarak yolculuk yapabileceği zannetmiyorum. scirocco ve 2 kapılı clio tabii ki bundan rahatsız, juke da bu listeye eklenebilir. ama listedeki diğer araçların hepsi arka kısımda v40'tan rahat. benim kafam tavana çok yakın oluyor ve ön koltukların inanılmaz büyük oluşu ön görüşümü kapattığı için bir süre sonra daralıyorum. arka koltukların ortasından şaft tüneli geçmesi de bir eksi.
  
  arabayı olduğunca objektif bir şekilde değerlendirmeye çalıştım. arabaya her bindiğimde oldukça fazla keyif alıyorum, sürüş olarak bu araçtan fazla keyif alacağım pek çok araç var. ama bu bütçede; bu güvenlik seviyesi, bu seviyede konfor ve performansı sunabilecek bir araç olduğunu düşünmüyorum. açıkcası her seferinde iyi ki deyişim bana keyif veriyor ki benim için bir aracın akıl kıstaslarına girebilmesi için önce kalbime hitap etmesi lazım. yani kısacası sevdiğim araçlar arasında mantık kıyaslaması yaparım.
  
  bu arada 122'lik 2015 golf'ün sahibi olan ev arkadaşım ne zaman benim arabamı kullansa "bu araba iyiymiş ya" deyip duruyor. benim araba kullanmaktan keyif almamı (bkz: istanbul'da mazoşizm) fırsat bilerek kendi arabasını da her fırsatta bana yasladığını söylemeden geçemeyeceğim.
  
  edit: ulan ne gözünüz kalmış be, arabanın 2 kere arka tamponu çizildi 1 kere de arka stopu kırıldı. hepsi de park halindeyken oluyor ne hikmetse.
  
  edit 2: araba henüz 10000 km yapmadı, ama ilk yıl dolduğu için kasım'da bakıma sokmuştuk. yakıt ortalaması şu anda 9.6 l/100 km.
• istanbul'da çılgın dolu yağışının olduğu gün her iki yanına park etmiş bmw 320d ve audi a3'ün yumurta kabına dönmesine aldırmayan, üzerinde bir tane bile çökük olmayan, valyria çeliğinden yapılmış olduğunu düşündüğüm tomofil.
• geçenlerde park ettiğim yerde önüne belediye kamyonlarini falan çekmişler. tank sanmislar aracı. küçük çapta bir infial yaşanmış.
• alkollüyken araba kullanan magandaları gördüğümüz başlık.
• t4 motorlusu yakıtla çalışıyor. arabayı ileri-geri hareket ettiriyor.
• bu aracın ikinci elini sıfırından 15000 tl daha pahalıya satmaya çalışanlar var ülkemizde... ne şark kurnazlığıdır bu çomarlardaki anlamış değilim.
• geçenlerde yeni aldığım v40 ile ses hızını aşarken, sonic boom olayını hissetmememi sağlayan şey, şüphesiz ki isveç çeliğiydi.