• eşimin beetle’ını sattığımızdan beri aile otomobili olarak kullanacağımız, 4 kapılı araç arıyorduk.

    benim için uzun sayılabilecek araştırma döneminden sonra, volvo v40 almaya karar vermiş gibiydik.

    ikinci el araç istemiyordum. eşim en az 5 yıl değiştirmez, ben zaten devamlı değiştiriyorum(meslekten ötürü) o yüzden, sıfır alırım, bi 5-6 yıl binerim diyordum.

    kriterlerimiz, bebek arabası ve bir bavul alabilen bagaj, arka koltuğa uzanan cam tavan, xenon veya led far. başka da kriterimiz yoktu. bi de, sedan olmayacak. çünkü eşime göre, sedan araçlar bankacı arabası oluyor.(görece haklı buluyorum)

    buna uygun olarak, şu araçları listeledim;
    -kia sportage
    -hyundai tucson
    -volkswagen tiguan
    -volkswagen golf
    -volvo v40/v40 cross country
    -peugeot 3008
    -citroen c4 picasso
    -mercedes b serisi
    -bmw 2 serisi active tourer

    bu listeden, öncelikle çift kavramalı şanzımana sahip araçları eledim. çünkü fiks, bir kere sıkıntı çıkartıyor. kaçış yok gibi bir şey. onunla mı uğraşacağım?

    sonra mercedes’e gittim, 187.000 istediler, sadece dizel getirmişler, sipariş almıyorlar. biz senede 7-8 bin km yapıyoruz. onu da eledik.

    hanım peugeot 3008’i fazla keskin buldu, onu da eledik. (bence çok makul bir araç halbuki)

    citroen’i ben eledim. kendi gıcıklığım.

    bmw 2 serisi almaya gittik, istediğimiz aracı da bulduk sanmıştım. ama denediğim araç ile, teklif edilen araç arasında hayvan gibi donanım farkı vardı. xenon bile yoktu araçta, 160.000 lira istediler. 136 beygir benzinli. o kadar boş araç almam dedim, onu da eledik.

    geriye volvo kalmıştı. onda da v40 bulamadık önce. sonra anadolu bayiilerinde bulduk. bari dedik, gidelim bi bakalım. test aracı falan soruşturduk, istanbul’da bir bayiide varmış. gittik baktık, fiyasko.

    araç süper, donanım iyi, fiyat iyi, ama bagaj yok. yani, o kadar yok ki, polo bile daha büyük bagaja sahip.

    o esnada, v60’ı gördük. hanım büyük demişti, kullanamam falan diyordu. dedim bi dene. araç ikinci el, 2016 model. hata boya falan yok. km düşük.

    bi çıktık denemeye, dedim ki, budur!

    aracın bende bıraktığı ilk izlenimler;
    -sürüş rahat. bulutların üstü hissiyatı var. araç sert değil, yumuşak üretmişler. huzur var aracın içerisinde
    -bagaj, sw bir araç için küçük, ama 3 kişilik bir aile için büyük.
    -performans yeterli. 152 beygir, 0-100 8,3 galiba.
    -şanzıman tork konvertörlü. kolay kolay arıza vermez
    -cam tavan yok, sunroof var, bu bir eksi.
    -hayalet gösterge var, güzel.
    -ncap testlerinden aşırı başarılı geçmiş. yüzde 94 yetişkin koruması, süper değer.
    -kendi kendine fren falan yapıyor, yaya algılama sistemleri falan var. umarım hiç kullanmayız.
    -aydınlatma başarılı. xenon kaliteli.
    -koltuklar kumaş, ama tam elektrikli ve hafızalı. bunu ilk kez görüyorum. hafızalı koltuk dediğin, deri olur. hayatımda ilk kez kumaş koltuk+tam elektrik+hafıza görüyorum.

    araç ile biraz yol yaptıktan sonra, detaylı bilgi veririm.

    bu arada, araç 2016 model hatasız ve baya düşük km’de, 130’a falan geldi. o paraya highline cam tavanlı golf alamıyorduk. ama işte, satılık 3 tane vardı araçtan. koca türkiye’de 3 tane.

    şaka gibi.
  • yeni kasası ile güzel nedir, nasıl olunur dersi vermiş, akılları yine bir kaç saniyeliğine servis dışı bırakmış otomobil, yol arkadaşı.

    bir türkiye cumhuriyeti işçisi için ise sadece bir fantezi olarak kalacaktır şüphesiz.
  • d6 plug in hybrid modeline sahip olduğum araç. dizel-elektrik çok ilginç bir kombinasyon gelmişti ama çok başarılı. kalkışlarda rahatsız edici dizel sesini elektrik sürüş moduyla hissetmiyorsunız. kalkış hariç zaten dizelde beni rahatsız eden bir durum yok. 2.4 dizel motor ile 215 hp ve 80 de elektrik motorunu koyunca 285 hp bir hayvani güce ulaşıyor. araç içi mükemmel, elektrik sürüşte tesla’dan sessiz. hergün 150 km yol yapıyorum, yorgunluktan eser yok. donanım olarak autopilotta olan herşey nerdeyse bu arabada var. adaptive cruise ile kafa rahat. park ederken falan arkadan bir köpek geçsin, araba ciyak ciyak ötüyor. bataryanın bagajda olması sebebiyle zaten sw bir araca göre küçük olan bagaj daha da küçülmüş. tr’de olmaması gerçekten üzücü, neden hibridler bizde satılmaz ya da tutmaz anlamıyorum. inanılmaz keyifli bir araba. muhtemelen model 3 avrupa’ya gelene kadar sürmeye devam edeceğim.
  • yeni kasasini bugun kiralik olarak kullandigim, valla donanim seviyesinden mi, yoksa motorundan mi (muhtemelen bu ikisinden biri) bilemiyorum ama s90'a gore daha cok begendigim aractir. oranlari da kesinlikle daha dogru geliyor goze. cok guzel arac gercekten. iyi hizlaniyor, ara hizlanmalar da super, koltuklar inanilmaz rahat (bel destek sistemi inanilmaz guzel), cok oturakli ve sessiz, suspansiyonlar cok guzel darbe emiyor... on numara araba valla.

    s90'a yazdigim elestiriyi buna da yazacagim yalniz. ben o orta dokunmatik ekran ve iki yanindaki petek tasarimini begenmedim. hadi goreceli dersiniz eyvallah, ama her bir halti nerdeyse dokunmatik ekrandan ayarlamak volvo'nun unlu oldugu ergonamiye ters.
  • bugün instagramda volvonun resmi sayfasında yeni kasasının ufak bir tanıtımına denk gelerek beni mutluluklara gark etmiş arabadır.
    (bkz: volvo s60) ile beraber artık yenilik isteyen yüzü için şart olan bu yeni kasa, bir öncekine göre daha kaslı, sportif ve diğer yeni çıkan volvo modelleriyle aynı donanımları yakalayarak piyasadaki rakiplerine daha ciddi bir rekabet ortamı hazırlamış olacaktır.
    ilgili tanıtım videosu
  • volvo'nun hakkında pek birşey yazılmayan aracı. elbette bunun nedeni türkiye'de distribütör tarafından satılmıyor olması diye düşünüyorum.

    belçika üretimi 2020 model t4 kasa sahibi olarak biraz bilgi vermek isterim. çoğu volvo modeli sanilanin aksine abd veya belçika & isveç üretimi.

    t4 modelindeki 2.0 190 hp motor, araç için son derece yeterli. 180 km/s limiti bu araçlarda var mı emin değilim, max 150 km/s hıza çıktım, bassam motor için hiç sorun olmazdı muhtemelen. sehir ici 100 km'de yaklasik 9 litre benzin tuketimi var. otoyolda sabit hizlarda ise performansini azaltmadan 7 litre civarina kadar dusurebiliyorum.

    aracın yol tutuşu ve yolda kalmayı sağlayan sistemleri -bana göre- çok iyi. şöyle ki karlı bir gün boş bir alanda biraz limitleri zorlamayı denedim, ne olacagını merak ettim. sonuç, hic birşey olmadı, arabayı yoldan çıkaramadım.

    zaten isveç'te normal bir sonbahar-kış döneminde çok defa karlı buzlu yolda araba sürüyorum. henüz hic sürüş veya yol tutuş problemi yaşamadım.

    yardımcı sistemlere gelirsek; pilot assist sistemi direksiyonu tuttuğunuz sürece yolda aracı belirli şeritler içinde kendi kendine götürebiliyor. çok yorgunsanız işe yarar. şerit tanıma sistemi yine karlı yollar hariç aracı çok iyi şekilde yolda tutuyor.

    bunlara ek olarak aktif yol güvenligi sistemi, yolun ve diger araclarin pozisyonuna göre aracin yoldaki pozisyonunda ufak oynamalar yapiyor. bunu direksiyon hareketlerinden anlayabiliyorsunuz. bu sayede olasi riskli durumlari onceden azalttiklarini iddia ediyorlar. örnegin cok seritli bir otoyolda yan seritteki araca biraz yakin bir mesafede yaklasiyorsaniz arac kendini hafiften uzaklastiriyor. veya tam tersi yan seritte arkanizdan gelen arac size yakinsa arac seridin diger tarafina kaciyor.

    adaptif hiz limitleme ile yoldaki hiz limiti tabelalarini okuyup limitlere uymanizi sagliyor. -evet isvec'te genellikle hiz limitlerine uyuyoruz-

    yine adaptif uzun far sistemi ile cok daha guvenli gece surusu sagliyor. bence en faydali yardimcilardan biri bu. sistemin isleyisi de soyle, zifiri karanlikta tum yönlerden uzak aydinlatma yapiyor. eger karsidan arac geliyorsa aracin geldigi yönde kisa aydinlatmaya gecip diger yönde uzak aydinlatmaya devam ediyor. eger ayni seritte onunuzde arac varsa kisa aydinlatma yapiyor ancak yol kenarlarinda uzak aydinlatmaya devam ediyor (hayvan vs riskine karsi). sehir icine veya sokak aydinlatmalarinin oldugu yerlerde tamamen kisa aydinlatma yapiyor.

    öndeki araclar aniden yavasladiginda carpisma onleyici sistem aracin hizini guvenli seviyeye kadar indiriyor. yaya ve hayvan carpisma sistemleri de ayni sekilde yolda bir yaya veya hayvan algiladiginda araci durmayacak ama surucunun guvenli sekilde kacabilecegi hiza getiriyor. (denemedim, sadece volvo'nun iddiasi bu sekilde)

    zaman ayarli programlanabilir arac ici isitma ile istediginiz saatte aracin ici isiniyor. ozellikle sabah cocugu okula goturenler icin kullanisli bir ozellik. 7:30'da evden cikacaksaniz 7:15'e ayarlarsaniz araca bindiginizde icerisi sicak oluyor. hava -10 derece iken guzel bir ozellik. kalorifer sistemi ise bu gune kadar kullandigim tum araclardan daha iyi.

    ic mekan zaten hersey icin yeterince genis. ben arka koltuklari yatirip bagajda beyaz esya, demonte mobilya, parke vs herseyi tasiyorum.

    sonuc olarak motoru guclu, yeterli guvenlik onlemlerine sahip konforlu surus deneyimi sunan bir arac.

    edit: ocak 2024'ten ekleme. hava sicakligi -15 lere indiginde kapilarin kilit mekanizmasi sacmaliyor. bizim aracta sadece 1 kapida sorun varken arabasini hic acamayanlar var. tum iyi ozelliklerinin yaninda tasarimi isvecte yapilan bir araba icin cok buyuk sacmalik.
  • çok karizmatik bir arabadır, şayet alınacaksa d3 veya d4 motorluları alınmalıdır, zira d2 drive modelleri ağır kalmaktadır. yüksek hacimli motorlarında geartronic şanzıman kullanıldığından d2 modelinden ortalama 1 lt fazla yakar. arka koltukları beklediğimden daha dar ve 430ltlik bagajıda sınıf ortalamasına göre küçük. artıları eksilerinden fazla gelsede bazı beklentileri karşılayamayabilir ama kesinlikle güzel araba.
  • olur mu acaba hiç bizim de, binmek nasip olur mu acaba başkasının olsa da
  • kare hatlarıyla beni benden almıştır , volvo güvenlik teknolojisi ile bence bir adım daha öne çıkıyor fakat motor ve şanzıman olarak alman rakiplerinin beş yıl gerisinden geliyor.
hesabın var mı? giriş yap