• okuyun okutun.
    izlemezseniz de olur.
    ama okuyun.
    efsane bir grafik roman.
    türünün tek örneği.
  • son 3 bölümü izleyerek başladım. daha sonra diğer bölümlerini izledim hala son 3 bölümün harika olduğunu düşünüyorum diğer bölümler bu 3 bölümü daha etkili hale getiriyor. 2. sezonu gelirdi ama malum şartlardan dolayı biraz zor gibi gözüküyor.
  • bırakın en iyi çizgi roman uyarlaması film olmasını bana göre gelmiş geçmiş en iyi 5 filmin arasındadır. bunun asli sebebi filmde -belki çizgi romanda da aynı şekilde işlemiştir bilmiyorum ama filmde bu çok iyi yansıtılmış- net bir şekilde iyi karakterler veya kötü karakterler olmamasıdır.

    her karakterin mantıklı, empati yapabileceğiniz bir motivasyonu vardır ve bu çizgide hareket ederler. izleyici bu karakterlerin yapmak zorunda kaldığı seçimler, verdikleri kararlar ile kendi iç dünyasını bağdaştırabilir. film seyirciyi taraf seçmeye zorlamaz. karakterleri ve motivasyonlarını tanıtır ve izleyici bunların arasından seçim yapar.

    filmde ana karakterler aslında birbirinden farklı bir ahlaki düşünce şeklini veya felsefi görüşü temsil eder. film izlenirken bu şekilde izlenmelidir. örnek vermek gerekirse;

    (spoiler alert-------------------------------spoiler alert)

    rorschach: deontolojik etik

    deontolojist bakış açısına göre bir eylemin "ahlaka" uygunluğu(yani doğruluğu diyebiliriz) o eylemin sonuçlarına göre değil eylemin kendisinin doğru veya yanlış olmasına göre belirlenir. eylem sonucu ortaya çıkan sonuç önemli değildir. yani "amaca giden yolda her şey mübahtır" bakış açısının tamamen zıttı bir düşünce.

    rorschach de olaylara ve hayata bu şekilde bakar. ayrıştığı yerler olsa da kant'ın ödev ahlakına benzetilebilir. rorschach, filmin anlatmak istediğinin aksine çok katı ve hayata siyah-beyaz bakan bir karakterdir. ünlü sözünü hatırlayalım; "ı will not compromise. not even in the face of armageddon" yani meali "kıyametin eşiğinde olsak bile asla uzlaşmam/ödün vermem" gerçekten de kıyametin eşiğine gelindiğinde düşünce şeklinden ödün vermemiş ve bu ölümüne sebep olmuştur.

    hatırlarsınız filmin sonunda adrian veidt milyarlarca insanın kurtulması için şehrin ortasında dr. manhattan'ın eylemiymiş gibi nükleer bir patlama yaratarak milyonlarca insanı öldürmüş, rusya ve amerika'nın birbirlerine karşı savaşması yerine ortak bir düşmanları olduğu yanılgısına kapılmalarını sağlayarak büyük bir yalan üzerine kurulmuş bir barış sağlamıştır. eylem her ne kadar yanlış olsa da (tartışılır) sonuç olumludur. dr. manhattan bunu anlar, veidt'e seni affetmiyorum ancak anlayabiliyorum der.

    ancak deontolojist rorschach sonuç her ne kadar iyi görünürse görünsün "neden" veya "eylem" ahlaki olmadığı için bunun doğru olmadığını, herkesin gerçeği -aslında bu yanlışı,yalanı- bilmesi gerektiğini söyler ve bunu gerçekleştirmeye çalışmaktan -öleceğini bile bile- asla ödün vermeyeceğini gösterir. bunun üzerine dr. manhattan tarafından atomlarına ayrılır. rorschach felsefi görüşüne göre tutarlı hareket etmiştir ve bu uğurda karakterine uygun olarak hayatını vermiştir.

    the comedian: absürdizm/nihilizm

    absürdizm, insanlığın evrende bir anlam bulmasına yönelik uğraşlarının boşa bir çaba olduğunu ve önünde sonunda bu anlam uğraşının başarısız olacağını söyleyen felsefi düşünce akımıdır.
    nihilizm ise sade bir anlatımla, her şeyin anlamdan ve değerden yoksun olduğunu savunan felsefi görüştür. nihilistler tanrı'nın varlığını, iradenin özgürlüğünü, bilginin imkânını, ahlakı ve tarihin mutlu sonunu reddederler.

    the comadian da böyledir. devamlı tekrarladığı bir söz vardır. "its a joke, it is all a joke" yani her şey bir şakadan ibaret. komedyen her şeyin boş olduğunu, hayatın bir anlamı olmadığını düşündüğünden ona göre hiçbir şeyin önemi yoktur. yaptığı pervasız hareketleri, muhtemelen kendi çocuğunu ve annesini vurması, tecavüzü, şiddet eğilimi vs. hepsinin sebebi bu.

    adrian veidt/ozymandias: yararcılık/sonuçsalcılık

    yararcılık kısaca, en doğru ahlaki eylemin faydası en yüksek olan olduğunu söyler.
    sonuçsalcılık ise kişinin davranışının sonuçlarının, söz konusu davranışın doğruluğu veya yanlışlığı hakkındaki herhangi bir yargının nihai temeli olduğunu savunur.

    yani yapılan "eylem"in ne olduğunun, nasıl yapıldığının bir önemi yoktur. asıl önemli olan ve o eylemin ahlaki (doğru) olup olmadığını belirleyecek şey "sonuç"tur. filmle ilgili en sevdiğim şey de ozymandias karakterini klasik "filmin kötü adamı" şeklinde işlememiş ve öyle de yansıtmamışlar.

    ozymandias, amerika ve rusya arasındaki soğuk savaşın karşılıklı nükleer savaşa dönüşeceğini, milyarlarca insanın öleceğini öngörür ve kendi düşüncesine göre bunu engellemenin tek yolu iki ülkenin ortak bir düşmana karşı savaşmasını sağlamaktadır. bu sebeple dr. manhattan'ın asıl düşman olduğuna inandırmak için patlattığı bomba ile milyonlarca insanı öldürür ancak bu sayede milyarlarca insanı da kurtarır. sonuç: milyarlarca insan kurtuldu, milyonlar da öldü ama bu eylemi yanlış yapmıyor. bir önemi yok. hareket ahlakiydi.

    rorschach ile tamamen zıt bakıyorlar hayata diyebiliriz ozymandias için. rorschach için ortaya çıkan sonucun bir önemi yok önemli olan eylemin kendisinin ahlaki olması, ozy için de tam tersi, eylemin kendisinin bir önemi yok önemli olan ortaya çıkan sonucun yararlı olması.

    dr. manhattan için bir şey demek biraz zor. filmin sonunda laurie'nin milyonlarca ihtimal içinde doğmasını, tanışmalarını ve birbirini sevmelerini mucize olarak tanımlamasa; kendisi için materyalist veya determinizm denilebilirdi.

    diğer karakterler de başka etik kurallarla bağdaştırılabilir. ama ana hatlarıyla bakarsak film (tabi ki çizgi roman uyarlaması ama film çok iyi anlatmış) gerçekten muazzam. kendinizi filmdeki herhangi bir karakterle özdeşleştirebilirsiniz veya karşınıza alabilirsiniz. karakterler siyah veya beyaz değil (rorschach'in bakış açısının aksine) hepsi gri.

    saçma sapan marvel filmlerinin 8 puanlarda gezdiği imdb'de bu filmin puanı maalesef 7.6
    çok daha fazlasını hak ediyor.
  • ozymandias gibi bir zekaya, doctor manhattan gibi bir güce, rorschach gibi bir öfkeye, nite owl gibi bir tutkuya, silk spectre gibi bir güzelliğe, the comedian gibi bir yavşağa ev sahipliği yapmış filmdir.
    ozymandias'ın zekasına hayran olmamak elde değil, planını açıklandığı sahnede zevkten dört köşe olmamak elde değil.
    https://www.youtube.com/watch?v=4udppgnjorw

    ayrıca;
    aramızda bir cinayetin lafı mı olur?
  • açılış fragmanında bile bir filme yetecek kadar aksiyon, olay ve bilgi mevcuttur. anlattığı alternatif zamanlı evren için müthiş bir hazırlık yapar.

    * ilk sahnesinde, bir adam eli silahlı bir hayduta yumruk atar. yumruk atan nite owl'dur. arkada tedirgin bakışlar atan çift mr. and mrs. wayne'dir. evet batman'in annesi babası. batman, bu evrende sadece bir film karakteri olarak yer alır. arkada da afişleri vardır.

    * sonraki 3 karede, önce minutemen organizasyonunun iki üyesi comedian ve silk spectre tanılır. ardından da diğer karakterlerin olduğu toplu bir poz.

    * japonya'ya nükleer bomba bırakan enola gay adlı uçağın bir yüzünde silk spectre'nin resmi ve miss jupiter yazar. silk spectre'nin ismi sally jupiter'dir.

    * jenerikte adı geçen gerard butler ise filmde yoktur.

    * times meydanındaki kutlamada meşhur olan denizci ve hemşire öpüşmesi, bu filmde silhouette ve hemşirenin lezbiyen öpüşmesi olarak değişir. denizci arkada yürür.

    * dollar bill adlı karakter, banka önünde öldürülür. captain america benzerliği gözden kaçmaz.

    * silk spectre'nin hamilelik yüzünden emekliliğinde meşhur the last supper pozu verilir. bu sırada comedian, the last supper'daki judas'ın yerinde durmaktadır. silk spectre'yi hamile bırakan da kendisidir.

    * mothman akıl hastanesine götürülürken, silhouette ve hemşire öldürülür. lezbiyen ilişkileri yüzünden öldürüldüğü süsü verilir.

    * kafası okşanan çocuk rorschach'dir.

    * çizgi roman tarihinin en güçlü ve alt metni en zengin karakteri sayılabilecek dr.manhattan, kennedy ile birlikte. bu olaydan sonra kennedy'i vuran ise comedian.

    * silk spectre'nin kızının önünde kavgası sürerken, ekranda vietnam hükümetinin baskıcı politikalarına karşılık, tarihin en unutulmaz protestolarından birisi vardır. thich quang duc kendini yakmaktadır. altyazı da vietnam savaşı haberi vardır.

    * rorschach ve ilk işareti.

    * brezhnev ve castro da moskova'da. soğuk savaş günleri.

    * jan rose kasmir ve meşhur peace march pozu. bir değişim ile. silahlar ateş alıyor.

    * bir gün herkes 15 dakikalığına meşhur olacak sözü ile bildiğimiz gri peruğuyla andy warhol ve nite owl isimli çalışması. yanındaki şapkalı da truman capote.

    * amerika ay'da. ay yüzeyinde dr.manhattan. neil armstrong, "good luck mr.gorsky" adlı cümleyi söylüyor. bir şehir efsanesine göre, mr.gorsky, karısının oral seks yapmasını istemiş. gorsky'nin karısı da, "oral seks demek. unut sen onu. yan komşunun çocuğu ay'a giderse, sana ancak öyle oral seks yaparım" demiş.

    * ozymandias, new york'da meşhur olan studio 54 önünde. arkasında mick jagger, david bowie var.

    * watchmen organizasyonu bir arada.

    * son olarak, nixon üçüncü kez seçilmiş. amerika tarihinde ikiden fazla seçilmek mümkün değil. "vigilantes outlawed" yazıyor. süper kahramanlar kanun kaçağı ilan ediliyor. kıyamet saati de 12'ye 10 kalaya getiriliyor. en sonunda da meşhur söz. who watches the watchmen.

    * müzik ise bob dylan'dan the times they are changing.
  • mükemmel bir çizgi romanın mükemmel bir şekilde beyaz perdeye aktarılışı

    ne kadar batman v supermandan büyük bir hayal kırıklığı yaşasam da zack snyder bu filmin yönetmenliğinde çok iyi bir iş çıkardı

    10/10

    rorschach'in günlüğü 12 ekim 1985
    bu sabah sokakta köpek leşi buldum, parçalanmış karnında ise lastik izleri. bu şehir benden korkuyor. onun gerçek yüzünü gördüm.
  • sözlükte çok fazla övüldüğü için filmini izledim. öncelikle bu filmin karakter işleyişinin çok derin olduğundan bahsedilmiş fakat ben onu göremedim hadi belki bir tık dr. manhattan'da bu özellik olsun ki ben de manhattan'ı sevemedim. favori karakterim kesinlikle rorshack'tı sadece o doktor sahnesi için bile izlerim.

    dc'nin o karanlık atmosferi watchmen'de diğer dc filmlerine nazaran daha yoğun hissediliyor ama bu bence iyi değil filmi izlerken sıkıntıdan filmin sonunu zor getirdim. eğer rorshack olmasaydı filmi yarıda kapatırdım.
  • bir hafta içerisinde önce çizgi romanı okumak sonrasında filmini ve dizisini izleyerek adeta bombardıman yaptığım eserler bütünü.

    yıllar boyunca çizgi roman ve filmi hakkında çokça yazılıp çizildiği için benim bunlar hakkında söyleyebilecek yeni bir şeyim yok o yüzden görece daha güncel olan dizisi hakkında bir iki kelam etmek isterim.

    epey uzun bir entry olacak.

    hemen belirteyim diziyi genel olarak beğendim ve linç edildiğinin aksine sjw falan bulmadım. ben kullanmasam da sjw tabiri genellikle hiçbir altyapısı olmadan sırf koyulmuş olmak için koyulan lgbt ve etnik azınlık karakterleri için kullanılıyor. örneğin durduk yere james bond'un gay veya kadın olması, orta çağ avrupasında asyalı karakterler vs. burada öyle bir durum yok. burada lindelof diziyi öyle bir hazırlamış ki her şeyin temeli ırkçılık üzerine kurulu ve üzerine epey kafa yorulmuş, sadece popülizm yapmak için bir araç değil. hatta dizinin başlangıcındaki tulsa katliamı olayını abd'deki zenciler bile bilmiyormuş, okulda hiç görmedik çok şaşırdık demişler.

    diziyi beğendim dedim ama sıkıntıları olduğunu da düşünüyorum ve sıkıntılarının en büyük sebebi de (bkz: damon lindelof). bana göre en büyük iki sıkıntısı:
    1- lindelof'un aklına gelen ilginç ve enteresan her şeyi yeterli açıklama yapmadan diziye koyması ve aynı şekilde yeterli açıklama yapmadan ortaya sürekli gizem atması 2- dizinin ufak çaplı bir hikaye anlatıp dünyasını yeterince göstermemesi.
    3- lindelof'un eklemelerinin çoğunun tutarlı ama zorlama olması

    gerisi spoiler olacak.

    --- spoiler ---

    1- ilk sıkıntıdan başlayacak olursak bu sadece watchmen dizisinde değil lindelof'un tüm dizilerinde olan bir sorun. (bkz: the leftovers) da böyleydi.

    dizinin oluşturduğu dünyada ilk bakışta enteresan ve yaratıcı gelen bir sürü konsept var ve bunlar dünyanın içerisinde tutarlı. ama detaylı incelemeye başladığınızda büyük çoğunun ya açıklaması çok savsak yapılmış ve yetersiz ya da açıklama bulması size düşüyor; ya araştıracaksınız ya da kendi teorinizle geleceksiniz. ama işin kötüsü bu konseptlerin çoğunun hikayeye bir etkisi yok, lindelof kafasındaki neyse onu göstermek için yapmış o kadar.

    ör: angela'nın tedavisinde niye fil kullanılıyor, kafasına yağ döküp kanalizasyona kayan kostümlü adam niye var, niye hayvan klonlama başlamış ve başarısız hayvanlar öldürülüyor vs vs. daha uzatılabilir.

    bu sıkıntıya benzer olarak lindelof, klasik hareketi olarak, yine sürekli gizem bırakıyor ortaya ve açıklamalar çoğu zaman yetersiz. burada esas sıkıntı lindelof'un açıklama yapmaya bile zahmet etmemesi. o kadar ki, dizi hakkında araştırma yaparken keşfettim, dizideki fbi ajanı petey'nin kaleminden dizinin dünyasının anlatıldığı peteypedia diye bir online ansiklopedi hazırlanmış ve orada epey bir açıklama var, hatta dizide yapıldığından fazla açıklama var. tamam bu site oluşturmayı (bkz: mr robot) veya (bkz: westworld) gibi başka diziler de yaptı ama onlar sadece tanıtım amaçlıydı. burada dizi için baya kilit açıklamalar var.

    mesela, madem rorschach'ın günlüğü yayınlandı o zaman niye adrian veidt yargılanmadı ve dünyada kimsenin adamdan haberi yok? bunun dizide hiçbir açıklaması yok ama bahsettiğim ansiklopedi sayfasına bakarsanız günlük yayınlandıktan sonra kimsenin bunu ciddiye almadığı, yalnızca komplo teorisi manyaklarının buna inanıp radikalleştiği açıklaması yapılmış; düz dünyacılar veya aşı karşıtları gibi ırkçılar da rorschach'a inanıp iyice sıyırmışlar.

    bu kadar önemli bir detayı diziden öğrenemiyorsunuz. halbuki adrian veidt'in jüpiter sahnelerinden kırpsan da bunu anlatsan ne olurdu? çok mu lazımdı o sahneler?

    2- yukarıda belirttiğim ikinci sıkıntıya gelecek olursak dizi abd'nin tulsa kentinde geçiyor ve dünyaya ilişkin birkaç cümleden başka hiçbir şey öğrenemiyorsunuz. halbuki çizgi romanın sonunda ozymandias'ın yaptığı dünyayı değiştirecek nitelikte bir olaydı. üstünden 30 yıl geçmiş, bu 30 yılda dünyaya ne oldu rusya'nın kendi dr. manhattan'ını yapmaya uğraştığına dair bir cümle hariç hiçbir şey öğrenemiyoruz.

    dizinin bütün teması ırkçılık olmasına rağmen dünya daha da ırkçı mı olmuş onu bile bilemiyoruz: tulsa da ırkçılık olması bir şey göstermez, orada 100 yıl önce de katliam olmuş, hala ırkçılık devam ediyor. ama mesela kaliforniya'da durum ne? veya avrupa'da durum ne? robert redford gibi liberal bir adam 20-25 yıl başkan olmuş, ırkçılığa karşı özür dilemek için baya ciddi atılımlar yapmış, tv programlarında ırkçılık, homofobi falan olabilir diye 5 dk uyarı geçiyor. bu dünya ırkçı mı gerçekten? tulsa zaten aşırı ırkçı bir yer, onu anlatmak bir şey ifade etmiyor dünya ile ilgili.

    kaldı ki daha global çapta neler anlatılabilirdi neler... terör hala var mı, iç savaşlar var mı, abd-rusya ilişkileri ne olmuş, berlin duvarı orada da yıkılmış mı vs vs... bu anlamda dizi fazla amerikan kalmış. mesela watchmen çizgi romanı da amerikandır ama amerika'nın göbeği olan new york şehrinde geçiyordu ve etkileri globaldi.

    3- bu sıkıntıların yanında lindelof'un yaptığı hemen her şeyin bir açıklaması var ve çizgi roman ile çelişmiyor ama fazlasıyla zorlama.

    mesela hooded justice çizgi romanda nazi bir karakter olarak geçiyor, lindelof demiş ki kimliğini gizlemek için öyle gözüküyordu. veya teorilerde denmiş ki nazilerin abd askerlerine yorladığı ırkçılık karşıtı bröşür babasından kalan son şey olduğu için hooded justice'in -ne kadar saçma olsa da- nazilere bir sempatisi vardı. bunu yine dizide netleştirmeyip kendi açıklamaları veya teorilere bırakmasını geçtim zorlama bir açıklama. ayrıca, hooded justice'in kimliği hiçbir şekilde açıklanmadığı için zenci olması mümkün ama oldukça zorlama bir seçim. alan moore veya zack snyder'a desen ki hooded justice'in kim olduğunu açıklayacağız bana 100 tane fikirle gelin, bir tanesi bile bu adam zenci ama kendini beyaz olarak gizliyor olmazdı.

    aynı şekilde dr. manhattan'ın kaybettiği insanlığını yeniden kazanması ve aşık olması da açıklaması olsa da zorlama bir olay olmuş.

    --- spoiler ---
  • 3.30 saat fazla olmuş.gereksiz ve çok uzatılan sahneler var.(bkz: tales of the black freighter) kısmı çok güzeldi zaten.verdiği mesajlar daha çok ahlaki değerleri sorgulamaya yönelik.müzikleri ve teknik yönü harikaydı yoksa o 3.30 saat geçmez.
  • 1. bölümden final bölümüne kadar bağlantılı olması çok hoşuma gitti. boşa giden sahne yok. konunun işlenişi, müziği ve kurgusu da çok iyiydi. son dönemin başarılı dizilerinden. tabiki (bkz: hbo) kalitesi de yadsınamaz. hbo'da olup kötü olan dizi pek yoktur sanırım...
hesabın var mı? giriş yap