• adı bu tarz bir haberde geçtiği için bir daha kapısından dahi adımımı atmayacağım kozmetik dükkanı.. linke tıklamaya üşenenler için özet geçeyim; avm içindeki bir mağazalarında lise son sınıf öğrencisi olan müşteriyi hırsızlıkla suçlayıp, erkek güvenlikçilerle çıplak arama yapıyorlar detaylar linkte mevcut.
    şu haberden sonra bu ülke kadınları bu mağazalar zincirini protesto etmezse, bunlar tüm kadınlarımızdan özür dileyip bu ülkeden gitmezlerse, mağdura yüklü bir tazminat ödemezlerse biz ülkeyi kapatıp gidelim.

    debe editi: (bkz: bilgi üniversitesindeki köpekler ormana atılmasın)
  • velev ki hırsızlık yaşanmış, siz polisin gelmesini beklemek zorundasınız ve kimseyi çıplak kalacak kadar soyup arayamazsınız demek istediğim rezil marka.
    mis almanlar varken (bkz: rossmann) zaten neden bunlar yani?

    ay ısrar kıyamet gelen mesajlardan sonra düzeltme : rossman-watsons aynı bünyedeymiş tamam anladım.
  • taciz ve istismar yaptıkları kızın ailesine asırlar boyunca çalışmalarını gerektirmeyecek kadar yüklü bir tazminat ödemeleri ve iflas etmeleri dileğiyle.

    edit: bunu yazdıktan sonra buranın türkiye olduğunu hatırladım ve kendi yazdığıma güldüm.
  • sikko bir ruj için bir insanın haysiyetiyle oynamış firmadır. suçlaman varsa açarsın güvenlik kameralarını izlersiniz beraber, sonra çanta-cep ararsın. bulursan çağırırsın polisi işlem yaptırırsın. bundan ötesini yapman haddini aşman anlamına gelir. ilerde bir gün o kızın akrabaları seni dağa kaldırıp soyarlarsa "su testisi" derler arkandan. ucunu, ötesini düşünmeden hareket etmek trajik sonuçlar doğuruyor, her gün bir sürü kan dondurucu haber okuyoruz. hepsinin arka planında bir şeyler oluyor, umarım bu olay başka bir kötü olayın arka planı olmaz.
  • boykot şart. rezaletin dibi.
  • bir kız çocuğunun ruj çaldığı iddiasıyla çırılçıplak soyularak arandığı firma.

    http://www.cumhuriyet.com.tr/…de_ciplak_arama_.html

    (bkz: hırsızlıkla suçlanıp çıplak aranan kız)
  • öyle sinirlendim ki, çok uzun zamandır bu kadar delirmemiştim.

    yaşanan olay korkunç, şirketin açıklaması daha da korkunç. "hırsızlık yaptığına dair kuvvetli şüphe oluşmuş"muş, e oluştuysa ne oldu? kim size çocuğun üstünü başını arama, velisi yanında olmadan depoya sokma hakkı veriyor, terbiyesizler.

    öncelikle, şirketin sahibi holdingin iletişim bölümünden ingilizce mesaj yazıp şikayet ettim. umarım oradan bir şey çıkar. lütfen siz de edin. şu linkten yollayabilirsiniz, belki başları ağrır biraz.
    http://www.aswatson.com/home/contact/contact-form/

    yolladığım metin de aşağıda. türkiye'den hiçbir şey çıkacağını ummuyorum, bakalım holdingin tavrı ne olacak?

    "dear sir/madam,

    are you aware of the fact that a teenage girl was strip-searched at one of your stores in istanbul, turkey? the reason was that they suspected that she stole a lipstick. the store manager insulted the girl and she was strip-searched by the mall security who is by no means authorized to do so.

    the official social media account of watson's turkey stated that "the search was done due to legitimate suspect". https://twitter.com/watsonsturkiye?lang=en

    i wonder whether this is acceptable by your company culture? should we expect to be strip-searched in your stores? is this the message you want to deliver as a company?

    i would like to hear your opinion on this matter as soon as possible."
  • az once instagram hesabından su mesaji yoruma kapali bir sekilde paylasmislar. diyorlar ki musteri ile muhatap olan kisiler kadin. zaten sikayette magaza muduru ve erkek guvenlik gorevlisinin de iceride bulundugu belirtilmis, musteriye mudahalede bulundugu degil. kaldi ki sikayette ayrica uslup, hal ve tavirdan bahsedilmis. benim bu paylasimdan anladigim ise ortada bir suphe varsa anadan uryan bir sekilde arama yapilir, bu esnadaki hal tavir bizim umrumuzda degil gibi bir yaklasimlari oldugu ki kendileri bizim bir prosedurumuz var da demis bu paylasimda. bu paylasimi gorene kadar tek bir magazada yasanan olayi markaya mal etmemek gerek diye dusunuyordum, markanin ne mal oldugunu anlamis oldum, bir daha da kapisindan iceri girmem
  • çok uzun yıllardır bu işi yapan ve bu tip hırsızlık vakalarıyla her gün karşılaşan (kızın hırsız olup olmadığını bilmiyorum, önemli de değil zaten.)bir mağaza müdürü olarak düşüncelerim şu yönde;

    -öncelikle bilmelisiniz ki mağazacılık sektöründe hırsızlık çok ciddi bir problemdir. tahmin dahi edilemeyecek nicelikte insan mağazalardan ürün çalmaktadır. bu çalınan ürünler şirketten şirkete oranı ve kapsamı değişmekle birlikte mağaza müdüründen ve bazen de çalışanlardan tahsil edilir. tüm dünyada bu şekildedir. herkesin kabul edebileceği gibi mağazacılık zor bir iştir ve binbir emek verdiğiniz mağazanızdan kötü niyetli kişilerin gelip emeğinizi çalması insanı çok yıpratır. bunu, mağaza müdürünü savunmak için değil "aman canım bir ürün çalmış nolacak" kafasındaki insanlar için söylüyorum.

    -ilgili mağazada hırsızlık çok ciddi oranda yüksekse ve azaltılamıyorsa mağaza çalışanlarının şirazesi kaymış ve paranoyaklaşmış olabilir. bu duruma da çok sık rastlanır. işte bu noktada mağaza müdürünün süreç yönetim yetkinliği devreye girer. bu süreçte tam anlamıyla sırat köprüsünde dans edilmesi gerekir. öyle bir ortam oluşturmalısınız ki, hem hırsızlığı engelleyin hem de müşterileri rahatsız etmeyin ve en ama en önemlisi de yanlış kişiyi suçlamayın. mağaza yönetiminin yaptığı en büyük hata da bu zaten. süreç yönetiminde ağır sıçmışlar.

    -hırsız yakalandıktan sonraki kısım belki de en zor kısmıdır. karşınızdaki kişi uyuşturucu bağımlısı olabilir. şizofren olabilir. toplumda nitelikli bir insan olabilir. bu saydığım tiplerin tamamını hırsız diye yakaladım ben. ama suç üstü yapmadığım hiçbirini hırsızlıkla itham etmedim ve -burası çok önemli- asla kişilik haklarına saldırmadım. çağırdım polisi aldılar gittiler. bu kadar. birincisi masumiyet karinesi diye bir şey var, ikincisi " insanlık onuru dokunulmazdır." mağaza müdürü o noktada resmen mesleğe ihanet etmiş. temelinde insan ve iletişim olan bir mesleğin herhangi bir sürecinde insanlar aşağılanamaz.

    buradaki birincil suçlu mağaza müdürüdür. o izin vermese güvenlik o iğrenç şeyi yapamazdı. şirketin buradaki rolü dolaylı. bundan sonraki süreç çok önemli. müdürü açığa almak iyi bir adım ama açıklamalarında kullanılan dil felaket. kızın hırsız olduğunu iddia etmeye devam ediyorlar. suçu güvenliğe atıp sıyrılma eğilimindeler ki bu pek profesyonelce değil.
  • çocuk istismarının yaşanması sebebiyle suçluların cezasini alana ve mağaza özür dileyene kadar kendilerinden alışveris yapilmamasi gereken firma.
hesabın var mı? giriş yap