• till lindemann'ın 2.solo albümü f & m'in 11. şarkısı. umarım ballad olur.
  • henüz buralar dutluk ama zamanla çok canlar yakacak şarkı.
  • reddit'te birisi şöyle çevirmiş :

    delicate soul oh so bare and if - ı stand without skin at all look at me hope crawls out of flesh and blood disaster chews on mirth

    fortune leaves me heart leaves me everything lets... leaves me

    well, who can tell well, who can tell my heart up and left

    ı love life - life loves me not ıt tramples all over me and punches me in the face ı love the sun - the sun loves me not burns my soul, day without light

    ı run away, want to free myself but misfortune catches up with me again and again drinks my tears and jumps into my blood eats my dreams and feeds itself well ... yes look at you

    well, who can tell well, who can tell my heart up and left

    ı love life - life loves me not ıt tramples all over me and punches me in the face ı love the sun - the sun loves me not the future so dark, all the days without light
  • till lindemann gibi bir tarafı hayvanoğlu hayvan, kamçı, kan, vahşet, porno, diğer tarafı ise şair, muhteşem bir yazar, centilmen, müzisyen olan adamın 2. yönünü tekrardan dibine kadar gösterdiği parça.
  • till lindemann'un bizlere 2019 yılının son aylarında bıraktığı f & m hediyesinin en duygusal parçalarından birisi. lindemann duygularını uç noktalarda yaşayan birisi bunun en büyük kanıtını bu albümde görüyoruz zira albüme platz eins'in hemen ardından bu şarkısı gelir.
  • güzel ama yayınlanmamış bir klibi olan lindemann şarkısı.

    https://youtu.be/8b506u-lh-g
  • almanca gelmiş geçmiş en karanlık ve "bitiş" şarkısı olduğuna ikna olduğum lindemann şarkısı. offf hiç boş yapmayacağım tepeden tırnağa till lindemann şarkısı. bu şarkıda lindemann diyemeyiz, dememeliyiz. şair till lindemann'ın şairliğine ayıptır çünkü.

    genç werther'in acılarının yazıldığı topraklardaki bir reenkarnasyon gibi.

    till lindemann goethe'nin güzel evlatlarındandır. goethe gibidir biraz. ne denecekse onu der, ne tasvir edecekse onu tasvir eder. kafa karıştırmaz... goethe'nin bir şiiri üzgünse üzgündür; neşeli ise neşeli. özlem doluysa o kadar özlem doludur ki; o an özlediğiniz biri yoksa özleyecek biri ararsınız hayatınızda. till lindemann bu konuda onunla benzeşir. sizi savaşacak bir savaşınız yoksa bir mücadeleye sürükleyebilir; yağmur yağarken güneşi bekletebilir. aniden, hızlıca ama basit ve net şekilde yapabilir. bu şarkısı bu özelliğinin güzide bir örneği hülasa. hele şarkıdaki gibi "bir çaresizlik", "bir üzüntü", "bir kaybediş" hissediyorsanız içinizde; sizi onların içine ittikçe itebilir.

    glück verlässt mich demiş, herz verlässt mich demiş, alles lässt mich demiş.. demiş de demiş.. dümdüz keder. üzüntüyü ve çaresizliği a1 seviyesinde almancayla anlatmış ve bırakmış. a1 bu, wie heissen sie? kalıbıyla falan aynı seviyede. vielen dank für deine hilfe artık sonrası.

    ama nasılsa işte içinizde "kalpten" bir üzüntü oturuyor. sizde yoksa geliyor, varsa da ortaya çıkıyor tekrar. neşeli zamanlarda, eskaza çaldığında hemen alelacele bilgisayarda, telefonda neredeyse hemen değiştirmeye çalışıyorum. yediğim yemeği, yürüdüğüm yolu zehir edecek değilim kendime.

    ich liebe die sonne, die sonne liebt mich nicht, verbrennt mir die seele, der tag ohne licht diyerek de mevzuyu pekiştirmiş. zalime bak.

    neyse... bu günler geçecek. die sonne kommt! ein prachterscheinen! diyen adamın hier kommt die sonne! diyen evladısın till lindemann. o günler geldiğinde yine aynı neşe ve enerjiyle devam edeceğiz; sırf ondan seni aileden biri, bir dost, bir yakın gibi severiz. sen könnt ihr mich hören, könnt ihr mich sehen, ich versteh euch nicht diye haykırırken sefa da sürdük. tekrar süreriz çünkü die sonne immer kommt...
  • alm.: kim bilir (onu)?

    till beyin efkârını damıtıp ağlaya ağlaya yazdığı sözleri de barındıran lindemann şarkısı.

    ince ruh, ah, ne kadar çıplak
    ve derim olmadan dursam da böyle
    (giyin)
    et ve kandan sızıyor umudum
    bela neşemi çiğniyor.
    (giyin)

    mutluluk terk etti beni
    yüreğim terk etti beni
    her şey terk etti beni
    terk ettiler!

    mutluluk terk etti beni
    yüreğim terk etti beni
    yalnızca mutsuzluk kaldı
    selam veriyor bana...

    kim bilir, kim bilir?
    yüreğim, ona doğru ve ondan (gidiyor).

    ben yaşamı seviyorum,
    yaşam beni sevmiyor
    ayaklarıyla eziyor beni
    ve vuruyor suratıma.

    ben güneşi seviyorum,
    güneş beni sevmiyor
    tinimi yakıyor ışıksız gün.

    kaçıyorum oradan,
    kendimi kurtarmak istiyorum!
    ancak mutsuzluk
    daima geri çekiyor beni.
    gözyaşlarımı içiyor
    kanımda sıçrıyor
    hayallerimi yiyor
    ve doyuruyor karnını.

    giyin, giyin...

    kim bilir, kim bilir?
    yüreğim, ona doğru ve ondan (gidiyor).

    ben yaşamı seviyorum,
    yaşam beni sevmiyor
    ayaklarıyla eziyor beni
    ve vuruyor suratıma.

    ben güneşi seviyorum,
    güneş beni sevmiyor
    gelecek çok karanlık
    ışıksız her gün.
  • yarım yamalak almancası olan beni uzun zaman sonra yeniden vurmuş lindemann eseri...
hesabın var mı? giriş yap