• amcık hoşaflarını üzen futbolcu.
  • kendisini drogba'dan ayıranların yatacak yeri yokmuş... drogba geçen sene ikinci yarı chelsea'yle anlaştıktan sonra yatışa geçince takımı sırtlayan adamdı sneijder. galatasaray geçen sene 2. olduysa, (dandik de olsa) türkiye kupasını aldıysa, bu tamamen sneijder'in kendini paralamasıyla alakalıdır. drogba'ya ihtiyacı yoktu. drogba olmadan en azından 1 kişi eksik oynamıyor takım.

    bu arada, drogba kendisi ayrılmıştır. drogba'ya 1 senelik teklif yapıldı, drogba 2 senelik istedi. gitti chelsea'ye sonra teklif edilen paranın daha düşünğüne 1 yıllık imzaladı. buradan drogba'nın galatasaray'ı ne olarak gördüğünü de çıkarabilirsiniz.

    drogba 45 metreden şekil olsun diye serbest vuruş kullanırken, sneijder geride olduğumuz maçlarda gol olduğunda, gol sevincine bile katılmadan topu santraya koymak için depar atan adam. ikisini aynı cümlede kullanmayın ne olursunuz.

    galatasaray açısından bakınca, drogba sneijder'in sahip olduğu aidiyet hissinin binde birine bile sahip değildi. aysal'ın imaj çalışmasıydı drogba. o kadar. sneijder farklı... sanki formasında sneijder değil de hasan, bülent, ümit, hakan, hagi falan yazıyor. galatasaray kazansın diye adam kendini parçalıyor.
  • fm 2006 oynardım eskiden. ilk işim takımlarıma anthony van den borre ve wesley sneijderi almak olurdu. ne adam be kardeşim her maç gol atıyor veya asist yapıyor derdim. sonra reel hayatta real madride transfer oldu. sonra intere gitti. mourinhoyla beraber cl şampiyonluğunu tattı. aynı sene dünya kupasında final oynadılar ve en etkili isim robben ve sneijderdi. uefa 2010 yılın futbolcusu ödülünü aldı. sonra ne olduysa bu adam interde oynayamamaya başladı. sanırsam kendine iyi bakmıyor ve gece gezmelerine yöneliyordu. o aralar galatasaray da sneijder kadar zor günler geçiriyordu. rakip takım taraftarları "kümede kal galatasaray" tezahüratlarına başlamıştı. yıl 2012. fatih terim tekrar galatasarayın başına geldi (kendisinden tüpçüyle çalışmaya başladıüından beri nefret ediyorum, eskiden severdim) galatasaray ilk yılında şampiyon yaptı. bi sonraki sezon sneijder ve galatasarayımın yolları keşisti. haberlerde 2 ay geldi gelmedi söylentilerini dinlemek çok sıkıcıydı. artık gelmez bizi oyalıyor derken işte o haber. sneijder galatasaray'da ! sonrasını hepiniz biliyorsunuz zaten. şampiyonlar liginde çeyrek final. schalke zaferi. real madrid zaferi. sonraki sene juventus zaferi. volkan ayısını yerlerde süründürüşü ve hediye ettiği 2 fenertahçe galibiyeti. ya aslında ne yazarsak yazalım sadece mevzuyu uzatmış oluyoruz. büyük topçu abi sneijder. galatasaray'a nasıl geldi ve hala nasıl bu adamı eleştirenler var anlayamıyorum. adam etrafında burak-umut-yasin öztekin-yekta gibi adamlarla neler yapıyor, bide malzeme olsa çılgın attıracak. inşallah bu sene gitmez de seneye yanına alınacak van persie ile destanlar yazmaya devam eder.
  • sosa'nın yerine beşiktaşım da olsaydı vodafone arena'nın oraya heykelini dikerdik.
  • hep galatasaray da olmasını hayal edip de galatasaray için goller atarken hala hayal gördüğünüzü düşündürten efsane. bana göre hala kapasitesinin altında oynamaktadır.
  • adam türkiye'de oynuyor işte. takımların falan üzerinde bir olay sneijder'in türkiye'de oynaması. tadını çıkaracağımıza rakip takım hakkında bu adamı kullanarak küfürlü entry'ler yazılıyor... yeminle haketmiyoruz bu gibi adamları.
  • galatasaray formasi ile gol attigi bagzi anadolu takimlari;
    -real madrid
    -arsenal
    -juventus
    -fenerbahçe

    sonuncusu cidden anadolu takimi. kalesinde de ayi var.
  • son zamanlarda cidden ovulmeyi hak eden bir futbol oynuyor fakat gs taraftarlari kendisini overken bir sekilde konuyu fenerbahce'ye getirmeyi basararak yine kalitesini konusturmus.
  • adam profesyonelliğin kitabını yazmış resmen, hatılıyorum da şu zorlandığımız balçova maçında bile hata yapanlara kızıyordu, deliler gibi mücadele edip topa falan basıyordu. sneijder'in ne kadar büyük oyuncu olduğu tabiki tartışılmaz ama gelirken ben maç seçmeden her maç üzerine koyarak böylesine hırsla oynayacağını da beklemiyordum. sonuçta adam kendisini defalarca ispatlamış, çıkar büyük maçlarda oynar, arada maç falan seçer diye korkuyordum. 7.5 milyon euro'ya aldık kendisini, bize bu rakamın 3-4 katını rahat kazandırmıştır. transferlerimizin yarısını da geçiyorum, 20%'si bu şekilde yapılsa dünya markası olmuştuk çoktan. takım ne kadar kötü oynarsa oynasın sadece sneijder'i izlemek bile bir mutluluk sebebi benim için. şu takımda vazgeçemeyeceğim 2 adam var biri sneijder, diğer muslera. sneijder'in bundan çok daha iyi oynayacak kapasitesi de var, kapasitesinin altında oynuyor diyenlere de kızamıyorum bu yüzden. bu adam buraya gelirken uzun süredir oynamıyor, form tutar mı eskisi gibi olur mu gibi laflar ediliyordu. şuanda oynadığı topa bakıyoruz, böyle devam ettiği sürece kariyerindeki o en üst nokta olan 2009-2011 yılları arasındaki performansına rahat ulaşma şansı var. benim için bu kadarını izleyebilmek bile büyük keyif, daha fazlasını yaparsa zaten kafayı yeriz heralde.
  • bazı futbolcular vardır; taraftar tribüne onu eleştirmek için gelir. 10 tane güzel pas atar; top kapar, vs. görülmez ilk kötü pası, hatası vs. homurtuyla karşılık bulur.
    bazıları da tam tersi. taraftar onu yüceltmek için izler.
    sneijder mesela; 3 topu tribüne atar 5 ini kaptırır ama bir güzel pas, bir güzel şut taraftarı mest etmeye yeter. dün çok iyi oynadı, son maçlarda çok iyi, mücadele gücü görece yüksek.
    ama şu yorumları ya da tribünde insanları duysanız messi gelmiş galatasaray'da oynuyor sanırsınız.
    tribünde öyle insanlar gördüm ki çıkarıp sahanın ortasına kakasını yapsa çok güzel yaptı diyecekler.
    demek bu adamlar hagi'yi izleseydi müslümanlığı bırakıp hagi'ye tapmaya başlayacaktı. sneijder'in aksine karakter problemi olan ve pek sevmediğim lincoln'ün bazı maç performansları var ki sneijder'in galatasaray'daki en iyi maçı yanına yaklaşamaz.
    sneijder iyidir hoştur karakterlidir ama taraftarımızın buldumcukluğu, sürekli parlatma ihtiyacı içinde oluşu üzücü...
hesabın var mı? giriş yap