• ölümü ve doğumu aynı gün* olan kelimelerin ilham kaynağı, büyük üstad.
  • orjinal diliyle ve belli bir edebiyat eğitimiyle okunması /izlenmesi gereken tiyatral uslubuyla büyüleyen ingliz yazardır.
  • aşırıya kaçmayan, ölçülü, mutedil, itidalli bir kuşkuculuğun bilgeliğin emaresi olduğunu söyleyen büyük yazar. ayrıca büyük tefeci.
  • "güçlü nedenler, güçlü eylemler yaratır"

    william shakespeare
  • 'who ever lov'd,that lov'd not at first sight'' (hangi aşık ilk görüşte aşık olmamıştır) demiş ingilizceyi en iyi kullananların başında yer alan yazar.

    kaynak: as you like it as you like it, iii. 5.
  • dante ve shakespear iki ayrı dünya gibidir ve insanı kendi dünyalarına sürüklerler.dante ve shakespeare'ı tanımamış insanlar, onların alemine bir göz atmamış insanlar gerçekten çok şey ıskalamış olurlar.

    shakespear:

    julius caesar ile arkadaşları tarafından öldürülmeyi,
    macbeth ile aç gözlülük ve hırs dugularını,
    atinalı timon ile eli açıklılık ile saflık arasındaki ince çizgiyi,
    kral lear ile baba kız ilişkilerini,
    hamlet ile babasının öcünü almak isteyen bir prensi,
    romeo ve juliet ile gerçek aşkı, aşkı uğruna ölümü bile göze alan iki aşığın cesaretlerini hisettirmekten öte yaşatan yazardır.

    shakespeare'ın romanlarının sonunda mutlu son yoktur genellikle.romanın gerçekliği de buradadır."mutlu son yoktur." felsefesini benimseyenlerin beğeneceği türde yazar shakesper.

    dante ise "cehennem" adlı romanıyla sarsar.
    dante ve vergillus ile katman katman dolaşırsınız cehennemi.o korkuyu, karanlığı hissettirir romanlarında.

    dante ve shakesper hem birbirine zıt hem de bir bütün gibi kısaca.ama shakespeare daha farklıdır benim için o da ayrı bir nokta.
  • bir an sevinç duyarken, korkuyorum sonra hemen,
    haydut yıllar çalar götürür diye hazinemi;
    bir an, başbaşa kalmaktan öte bir şey istemezken,
    sonra diyorum ki, alem niye görmesin sevincimi?
    bazan, sana baka baka kendime çektiğim ziyafetle,
    doydum sanırken, bir bakışın açlığıyla ölüyorum sonra,
    senin bana verdiğin ya da verebileceğinden öte,
    ne bir şeyden zevk alıyorum, ne de çabalıyorum almaya.
    işte böyle, her gün hem açlıktan ölüyor, hem tıkanıyorum;
    ya oburca her şeyi yiyorum, ya da hiçbir şeye dokunmuyorum.

    william shakespeare

    http://www.youtube.com/watch?v=1lmhmu6qlhy
  • bir dort yuz yil sonra turkiye'de yasasaydi hamlet'i, ophelia'yi degil, yasadigi ulkenin sokaklarini, evlerini maaslarini kendileri odedikleri polise karsi savunan insanlari anlatirdi buyuk olasilikla.
    olsun william... biz seni boyle de seviyoruz..
  • platonik aşkın geçerliliğini, sözümona aşkında imkansızlığını tek cümleyle açıklamıştır.

    "elde edilmeye görsün her şey biter, asıl haz bir şeyin peşine düşmektir."
  • " bire on bahse girerim ki bu oyun memnun etmeyecektir
    buradaki herkesi; çünkü bazıları dinlenmeye gelmektedir
    uyuyarak bir iki saat; ama borazanlarımızla
    korkuttuğumuz kişiler,
    eminiz, açıkça oyun beş para etmez diyecekler;
    bazıları da geliyor halkla alay edildiğini duymaya,
    ve 'çok zekice' diye bağırmaya;
    oysa biz bunu yapmadık. bu yüzden bu oyunla ilgili
    duyacağımız tek iyi şey korkarım ki,
    iyi yorumlandığı olacaktır kadın rollerinin
    çünkü hepsi de öyleydi onlara gösterdiklerimizin.
    gülümseyip öyle olduğunu söylesinler yeter,
    hemen anlayacağım en iyi erkek oyuncular bizimkiler;
    çünkü şanssızlık getirir alkışlamayı reddederlerse
    kadınları onlara alkışlayın dediği halde "

    kral 8. henry - epilog
hesabın var mı? giriş yap