• amerikan hava kuvvetleri pilotlarının "füzelerim bitti, dog fight'a makineli tüfekle/topla devam edeceğim" anlamında kullandıkları deyim. bu deyim, winchester marka tüfeklerden geliyor olmalı. "i'm winchester!" şeklinde kullanılır.

    makineli tüfek/top mermileri tükenen pilotlar ise "my gun's dry" der. (bkz: gereksiz bilgiler)
  • "elimdeki winch ile senin kaşlarini birbirinden ayiririm" tarzi kral repliklerin oluşmasini sağlamiş tüfek... ya da "gidelim barbando, winch'i var" replikleri... (bkz: tüfek bulundu mertlik bozuldu)
  • çok düşünülmeden alındığı belli olan ekşi sözlük nicki..

    (bkz: nasıl olsa yazar yapmazlar)
  • yaklaşık yüz bin kişinin yaşadığı, ingiltere'nin en küçük şehirlerinden biri. saksonların bir zamanki başkenti. ortaçağ havasını neredeyse aynen korumaktadır. ülkenin güneyine doğru, başkent londra'ya trenle bir saat uzaklıktadır. hampshire bölgesinin önemli bir kentidir.

    pazar sabahları ve çarşambaları birer saat kadar, çok karmaşık ve neredeyse çılgın bir usulde çan çalan katedrali ortaçağ avrupa katedrallerinin en büyüğüdür. içinde saatlerce gezebilirsiniz ve hiç sıkılmazsınız. bazen muhteşem ışık ve ses gösterileri düzenlenir burada. diğer şehirlerden ve dahi ülkelerden akın akın turist gelir. katedral ve dev gibi bahçesi, kentin kalbidir. yazın azıcık güneş çıkınca herkes buraya serilip güneşlenir şortlarıyla ve bikinileriyle.

    mecburiyet caddesinin adı, tahmin edilebileceği gibi high street'tir. ayrıca, eskiden yahudilerin yaşadığı jewry street de ikincil derecede önemlidir. şehrin her tarafında bir çok anglikan kilisesi bulunur. refah seviyesi yüksek, daha çok orta-üst gelir seviyesinde insanların yaşadığı bir kenttir. ama herkes her türlü işi gocunmadan yapar.

    winchester üniversitesi ve southampton üniversitesi'nin school of art kısmı buradadır. winchester college da çok meşhur, çok eski bir mekteptir.

    yeşilliği bol bir yerdir burası, değişik ötüşlü kuşlar sabahları koro halinde öter. arabalar korna çalmaz, arabalar sık yağan yağmura rağmen kirlenmez, arabalar hızlı gitmez, arabalar yol verir. çok ilginç bir yağmur yağar bazen, bizde olmayan bir yağmur. sprey gibi, ıslatmayan, hoş bir his veren yağmur. adını unuttum. itchen nehri üzerinde çok ama çok eski bir değirmen vardır, hala faaldir. ortaçağ'da şimdikinin iki misli genişlikte olduğu bilinen bu nehir boyunca yürüyüş, yürüyüşçüye masalsı bir atmosfer sunar. yürüye yürüye yazar jane austen'in evine varırsınız. mezarı da ketedralin içindedir. katedral etrafında şu sıralar christmas market kuruludur. kral arthur'un yuvarlak masası da bu kenttedir, kentin sembolü kral alfred'in elinde kılıcıyla, devasa ve yüksek heykeli de.

    gastronomi açısından bayağı iyidir. bir michelin yıldızlı the black rat isimli lokantanın yanı sıra, dünya mutfağı uygulayan ve sunan onlarca güzel lokanta vardır. çıplak şef jamie oliver da yakın zamanda bir yer açtı burada bir ortağıyla. the royal oak adındaki pub, ingiltere'nin en eski pubı olarak ünlenmiştir. bütün ale çeşitleri emrinize amadedir.

    açık hava marketleri çok sık kurulur, pazar günleri de pazarı vardır. marks&spencer, primark, debenhams, sainsbury's gibi department store'ları halkın hemen hemen bütün ihtiyacını karşılar. tren istasyonu, şehir müzesi, askeri müzeleri görmeye değer yerlerdir. kürtlerin işlettiği bir kebapçı bile var ama denemedim.

    southampton, salisbury, portsmouth, basingstoke gibi hampshire kentleri çok yakındır. duvarları yosunlu, sakin, bitişik nizam iki katlı evlerden oluşan huzurlu mahalleleri, birer tanecik de olsa sineması, tiyatrosu ve kütüphanesi, bir de kederli ve asil bir mezarlığı vardır. öğrencilerin yoğun yaşadığı bir yer olduğundan, insanları yabancılara alışkın ve saygılıdır. hoş, böyle olmasa ne olur? saygılı ingilizler kimseye farklı davranmazlar ki.. geleneklerine çok bağlı bir ülke olan ingiltere'nin ve bu sayede haklı bir saygınlık kazanmış bir halk olan ingilizlerin hoş, küçük, tatlı bir kenti işte..

    avrupa'da yaşarsam bir gün, tercih edeceğim yer.. insan burada, frenklerin ''yaşamanın tatlılığı'' dediği (bkz: douceur de vivre) hissi duyuyor kalbinin derinliklerinde..
  • plevne savunmasında türklerin kullandığı tüfek. (bkz: lever action rifle) (bkz: 93 harbi)
  • 1866 yılında kurulan, abd menşeili silah ve mühimmat firması.

    ilk olarak vahşi batı denilen dönemde ürettiği lever action prensibiyle çalışan model 66 ile üretimine başlayan firma, model 73 ile hayatına devam etti. zaman içinde barut imali, mühimmat imali, tabanca imali yapsa da aslen lever action tip tüfekleriyle bilindi. bugün hala wild west, cowboy vs denilince akla bu firmanın tüfekleri gelir.

    günümüzde ise daha çok tabanca, tüfek mühimmatı üretimiyle uğraşıyorlar. yine meraklılarının edindiği lever action tip tüfekler, av için imal edilen bolt action tip tüfekler ile yivsiz üretimleri devam ediyor.

    yivli grubu ülkemizde pek bilinmese de yivsiz tüfekleri ülkemiz piyasasında bolca bulunmakta ve satılmakta.

    (bkz: winchester sxp)
    (bkz: winchester sx3)
  • (bkz: rose red)

    stephan king'in bir romanına konu olan ve daha sonra tv dizisi de çekilen hikayede geçen winchesterların gelini, kocası ve oğlu garip kazalarda ölünce bu ölümlerin sorumluluğunun winchester silahlarının öldürdüğü ruhların intikam almalarından kaynaklandığını düşünür.

    ruhların içeri girdiklerinde kaybolacakları bir ev yaptırmaya başlar ve eve rosered adını verir. evin özelliği herhengi bir plana bağlı kalmadan devamlı yapılmaya devam edilmesidir.

    eve kadın ölünceye kadar oda eklenmeye devam edilir. bu çaba silahlardan gelen bütün mirasın tükenmesine yol açar.
  • ingiltere'nin hampshire bölgesinde, londra'nın güneydoğusunda şirin bir şehir.

    şehre londra'dan trenle 1.5 saatte ulaşmak mümkün. kral arthur'un kullandığı iddia edilen yuvarlak masa 700 yıldır şehirdeki kalede bulunuyor. gerçi bu kaleden günümüze çok küçük bir bölümü kalmış. şehirde 1.000 yıllık geçmişe sahip bir katedral ve değirmen var. değirmenin üzerinde olduğu itchen nehri boyunca yeşilliklerin çiçeklerin arasında masalsı bir yürüyüş parkuru var. bu yürüyüşün sonunda jane austen'ın vefat ettiği evi ve 630 yıldır eğitim veren winchester kolejini görebilirsiniz. hala aynı yatakhaneleri, derslikleri ve yemekhaneyi kullanan koleji gezmek içinse rehber eşliğindeki tura katılmanız gerekiyor.
  • eski kovboy filmlerinde kullanılan, tetik korkuluğunun hemen arkasında parmakların geçirildiği, çevirilen bir aparat yardımıyla kurulan, alıştığımız kutu şarjörle değil boru şarjör ile beslenen, .308 winchester mermisi daha sonra nato standardı olarak kullanılan tüfek.
  • shaun of the dead filminde shaun un kız arkadaşıyla gitmeye bıkmadığı,bir bakıma filmin başladığı ve bittiği mekan,bar.
hesabın var mı? giriş yap