• efendim bu oyunun yükleme ekranında japon bir arkadaş: "modo sakka! ciddi ôl! minin gılemın po!" diye çığırtmaktaydı. biz de oyunu günlerce mesai yaparcasına oynadığımızdan belli bir süre sonra "modo sakka!" nın "world soccer", "minin gılemın po!" nun da "winning eleven four" demek olduğuna kanaat getirmiştik. yalnız aradaki "ciddi ôl!" esrar olarak kalmaya devam etti.

    taa ki bugüne kadar...

    bilinçaltımdan pörtleyen bu kelimelerin gizeminin bugün sona ermesine karar verip google a koştum; ve daha ilk sayfada cevabı buldum; "world soccer, jikkyo, winning eleven 4"

    ve dudaklarımdan istemsizce şu kelimeler döküldü;

    "jikkyo ne anuna koyiim?!"
  • winning eleven serisiyle tanışmamı sağlayan oyun.. bu oyunda efsanevi nijerya milli takımı amc de okocha ve ileri ikilide anormal hızlarıyla amokachi ve babangida ile durdurulması imkansız bir hücüm hattına sahiptir. oynanış açısından şu anda piyasada olan winning eleven 10 un atasıdır ki daha o zamanlar shoot feint, step-over, the dummy ve chip shot gibi hareketleri yapabilmemiz fifa serisinin sonunun geldiğinin habercisiydi..
  • winning eleven 3'e göre büyük değişiklikler ile piyasaya sürülmüştür.oynanabilir bir futbol oyunu yapmıstır sonunda konami.bu oyun gelecekte fifa'nin tarih olacağını da gostermiştir.ea stüdyoları tek başına at koştururken dünyanın diğer ucunda japon mühendisler yavas yavas bir efsane yaratıyorlardi.
  • bir devin ciddi ciddi artık piyasaya el attığının göstergesiydi bu oyun. yıllar süren fifa efsanesi artık yerini halk arasında kısaca japon diye de bilinen winning eleven serisine bırakıyordu. tek tuşla yapılan hazır çalımlar yerini artık çok daha gerçekçi hareketlere bırakmış, her yerden kaleyi bulan şutlar şiddetini oyuncunun ayarladığı çok daha mükemmel bir hale getirilmişdi.

    japon spikeri de es geçmemek lazım tabiki. o gollerden sonraki "bambilibamoooool goooolllii gooolllii şşşşşuperrrrriii goooool" şeklindeki nidaları da oyuna bambaşka bir hava katardı.

    roberto carlos'un shot power ve hızının 19 olmasından dolayı forvette inanılmaz işler başardığını da oyuna aşina olanlar gayet iyi hatırlayacaklardır. hey gidi günler...
  • master league uygulaması ile maçın 90 dakika dolmadan bitmediğini öğrenmenizi sağlayarak sizi hayata bir nebze olsa da hazırlamış oyundur.
  • winning eleven 3'e kıyasla daha zordu. ama acayip sarardı be arkadaş, deli gibi oynardık. nistelrooy o zamanlar ilk gençlik yıllarındaydı ve yedekti. kluivert'ın yerine alırdım. hey gibi hey..
  • trailerlarını izlediğim kadarıyla fifa 2002'den çok daha iyi gibi görünen oyun. bekleyip göreceğiz.
  • winning eleven 3'ten sonra ilaç gibi gelen konami sports'un futbol oyunu. oynadıkça açılan 4 adet gizli takım barındırırdı. bu takımlar dünya karması, avrupa karması, efsane avrupa karması ve efsane dünya karması idi.
    içinde barındırdığı master league ile kurduğunuz takımın hem başkanı hem teknik direktörü hem de oyuncusu oluyordunuz. hafiften bir cm havası barındırdı bu bölümü. hızın son derece önemli olduğu, oyuncuların hangi mevki oyuncusu olduğunun pek önemli olmadığı bir oyundu. kurduğunuz master league takımında adamları hangi mevkiye koyarsanız 40 yıldır orada oynarmış gibi performans verirdi.
    yıllar sonra bir all star maçı yapıp kaydettiğim oyun.
    http://www.youtube.com/watch?v=smtqwfa1h-u
  • 36 yaşındayım hala emulatorle pc de oynuyorum..
  • master league de da silva ile anser a ara pası verip yerden köşeye bırakmak.... orgasm kadar zevk verir
hesabın var mı? giriş yap