• ingilizce çekilmiş filmlerse bahsedilen ingilizcesi iyidir muhtemelen. hem allah aşkına kaç tane güzel dublaj yapılmış bugün türkçe için. kaldı ki filmin dili ne olursa olsun alt yazı candır. dublaj pek çok duyguyu götürür.

    filmleri altyazılı izleyin. izlettirin. * *
  • dublaj ihtiyaç karşılamak için var olan bir hizmettir. içeriği anlayabilmeniz karşılığında orijinal işin modifiye edilmesini kabul eder ve böyle izlersiniz. ses sanatçılığı da aktörlüğün parçası olduğu için, dublajı seçtiğinizde aktörlerin performansının bir kısmını görmekten feragat edersiniz. dile bağlı esprileri kaçırırsınız. bazı durumlarda gerçekten şarkıcı olan oyuncuların seslerini duymaktansa, şarkıcı olmak zorunda olmayan ses sanatçılarının prozodi faciası, detone inlemelerini dinlersiniz.

    bu yüzden evet, dublajlı izlemenizi gerektirmeyen bir dil yetiniz varsa kesinlikle dublajsız seyretmelisiniz ki işin aslını tecrübe edebilesiniz. bunun aksini iddia etmek sığlıktır.

    ya da aslen gizli bir hınç da olabilir. bunu züppelik olarak gören biri, muhtemelen dublajsız herhangi bir şeyi kavrayacak alt yapıya sahip değildir. olmak zorunda da değildir aslen, ama işte günümüzün en moda tavrı olarak vasatlığa övgüyle "dur lan dil öğreneyim" demek yerine "şunlara bak padişah torunu sanki amk aslkşjaskşdlj" diyecek, kendini eğitmek yerine eğitimliyi aşağılamayı seçecektir. böylesi daha kolaydır.

    maalesef fazla samimisiniz.

    not: normalde yapmamaya özen gösterdiğim halde haddinden fazla çıkarım yapıp, başlık sahibi yazarı kafamda bir profile oturtmuş ve öyle yorumlamıştım vasatlığa övgü diye. neyseki üst edit ile pembe ve fuları aşağılama olarak kullanmış da, yüzümü kara çıkarmamış.
  • ben değilim bu. dublajlı izlerim. dublajsız da izlerim. ancak tamamen okumaya üşendiğimden dublaj ilk tercihimdir her zaman.
  • arkadaşım sana mı kaldı milletin filmi nasıl izleyeceği? dublajlar genel olarak (animasyon ve çizgi film hariç) çok kötü, o yüzden de tyrion lannister'ın çıkıp abuk bir sesle "mutluluğun tadı damağında kalacak" filan demesini duymak istemiyorum. bir de samimiyetsiz olduk iyi mi?
  • sapina kadar hakli olan tiptir. animasyonlar haric.
  • bazı filmler dışında katıldığım tip. örneğin esaretin bedeli. bu filmi 1000 kere izlesem yine dublajlı izlerim. günah şehrindeki sırf marv seslendirmesi için dublajlı izlerim. böyle istisnalar var.
  • oyuncuların kendi seslerini duyarak gerçekçi bir şeyler seyretmek ve olayın tesiri altına girmek isteyen insandır.

    dublaj aynı tadı vermez, hatta çoğu dublajın çevirisi bile iyi değildir. karşılaştırın anlarsınız. mana değişiyor.

    altyazıyı takip edememekten şikayet eden kişileri ise kendi adıma anlayamıyorum. en fazla iki satırlık bir yazıyı okuyabilirsiniz sanırım. zor değil.

    tabi ki asıl iyi olan hiç altyazıya bulaşmadan dinleyip anlamak. ona da herkes hakim olamıyor.

    yine de tercihtir ne diyeyim. kim nasıl keyif alıyorsa öyle seyretsin. banane! sanane! ona ne!
  • görüyor ve arttırıyorum, altyazıyı da mümkünse ingilizce yeğliyorum.

    takıntılı bir dilci olunca nasıl çevirmiş ne demiş demekten filme odaklanamıyorum çocum, odaklanamıyorum evladım.
  • bu tip sana ne yaptı dostum? lanet olsun adamım. senin sorunun ne?
hesabın var mı? giriş yap