• josan moran adli jaz muzisyenin turkceyi telefonda konusan bir turk kiz arkadasinin ne kadar melodik konustugundan ilham alarak yaptigi besteden cazci amerikalilarin melodik algiladigi dil.

    cok enteresan bir calisma buyrun dinleyin.

    ringing my phone
  • portekizli bir arkadaşım, bir çeşit fransızca gibi diye değerlendirip kulağa çok seksi geldiğini söylemişti. almancadansa buna inanmayı tercih ediyorum :)
  • omegle'de tanışıp ardından skype'de görüntülü ve sesli görüştüğüm bir fransız, türkçe konuşmamı dinlemek istemişti. ben de annemi yakınıma çağırıp biraz sohbet etmiştim.

    fransız arkadaşımdan aldığım yanıt ise "italyanca gibi konuşuyorsun" olmuştu. genel olarak konuşmam "çok hızlı" olarak tanımlanır, onunla bir ilgisi var mı bilmem.

    abd'ye gitmiş arkadaşlarım ise türkçenin yabancılara fonetik olarak rusçayı anımsattığını söyledi.
    k harfiyle r harfinin rusçadaki gibi üstüne basarak, sert bir biçimde söylenmesinden yola çıktıklarını düşünüyorum.
  • ıstanbul'a gelen borges ( nobel odullu arjantinli yazar ) burada daha yumuşak bir almanca gibi tınlayan bir dil çalındı kulağıma' demiş bulunmuştur
    helen mirren leyla umar' a verdigi roportajda turkce icin kus sesi benzetmesini kullanmistir
    amerikalilar turkcenin muzik gibi cok hos bir tinisi oldugunu ve ayni fransizca gibi agdali geldigini belirtti.
    erkekler kufurlerimizin (icinde bolca r vurgulu olanlarin) cok etkileyici oldugunu,
    bayanlar ise seni seviyorum' un tum diller icinde en melodik soylenise sahip ask ilani oldugunu ekledi.
    bir amerikali gruptan uzun sure turkce konusanlari dinlemesi istendi, uzun sureye ragmen % 89 u hic bir kelimeyi yakalayamadigini-
    o yuzden dilimizde kelime olmadigindan suphelendiklerini soylemislerdir.
    arastirmaya katilan fransiz, alman, ıngiliz, ıtalyan, filipin ve hintli grup turkcenin cok akici, ahenkli ve neredeyse nefessiz kalacak kadar hizli ve araliksiz konusuldugu konusunda hemfikir olmuslardir.
  • harice çıkıp, ilgi görmeyenlerin bunu türkçe'nin fonotiğine bağlaması ve ah arapcamsı güzel türkçe nerede, orta asya tarzı nerede diye inlemesi ilginç. ilgi durumunun karizma ile de alakası olabilir, aksan ile de.

    günümüzde ben bile kendi ülkemde kulak kesiliyorum, bunlar nece konuşuyor diye.

    türkçeyi güzel konuşanların sayısı o kadar azalmışken, suçun direk dile ve fonotiğine atılmasına gönlüm razı olmadı, olamadı.

    balkan dillerinden biri sanıldığına tanık olmuşluğum vardır.
  • türkçeyi arapça ve farsça gibi tınladığında kulağa güzel gelebilecek bir dil sananların içine dert olduğunu görüyoruz.

    canım kardeşim, türkçenin yabancı birine nasıl tınladığım umrumda bile değil. türkçe bana güzel, ben türkçeye. bundan araba ne, farsa ne, almana ne...

    arapçayla farsçaya benzedikten sonra yabancının kulağına hoş gelmeye başlayana dile ne kadar türkçe diyebiliriz ki zaten? kulağına arapça veya farsça gelen adam, yakaladığı kelimelerle türkçeyi de bunlardan biri sanıp "ooo fantastiş, vundeğbağ, vandırful, lö magnifik" diyecek, sen de bundan mutlu olacaksın.

    ah kemalistler ah, ne biçim zevklerden mahrum etmişsiniz insanları!

    duruşunu "aman yabancılar ne der" kaygılarıyla belirleyenlere de kafam girsin bu arada.
    ... dikkat ettiysen dümdüz orta asya türkçesi oldu bir önceki cümle. dombıra misali.
  • zamanında merak edip 2 farklı avrupa ülkesinden arkadaşa sordum, ımmhhh normal işte ya gibisinden şeyler söylediler. kısaca bok gibi bir fonetiği var galiba.
  • merak ettiğim algıdır.
  • "arabın farsın yaladığımız yerleri eksik kalıyor doyamıyoruz medet aman" diyen içerideki yabancıların da,

    "yumuşak almanca gibi, kulak memesi kıvamında rusça gibi, yarı sert swahilice gibi" vesaire diyen dışarıdaki yabancıların da,

    bu konuyu kendine dert eden tüm ileri zekalıların da,

    uygun buldukları herhengi bir organdan aşağıya doğru kasımpasa'ya kadar yolu olan mevzu.
  • ş ve ç seslerinin çokluğundan dolayı şelaleye benzetilir.
hesabın var mı? giriş yap