• bir röportajında "en çok cüneyt arkın'dan dayak yedim. kendisi çoğu zaman gerçekten vururdu" dediğini hatırladığım türk sinemasının merhum emektarı.
  • kilyos'ta çok soğuk, karlı bir havada kemal sunal ile yağlı güreş sahnesi çekmektedirler,çekim uzadığından yadigar üşümektedir.aynı anlarda kemal sunal ise kaloriferleri yanmakta olan arabasının içinde viski içmektedir.yadigar ejder de arabaya binmek en azından ısınmak istemiştir.arabanın kirleneceği düşünülerek izin verilmemiştir.bu yadigar ejder'in çok ağrına gitmiş o gün sette yapımcıyla tartışmıştır ve yeşilçam mafyası tarafından bir daha iş alamama cezasına çarptırılmıştır ve bu sürecin sonu da malum sonla ,parkta ölümle bitmiştir.
    kemal sunal'ın yadigar'ın arabaya bindirilmemesi konusunda tavrı bilinmemektedir. günahını almayalım ama gerçekten bundan sonra yeşilçam emektarları benim gözümde yıldızların çok ilerisinde
    anı kaynak: sönmez yıkılmaz arka pencere dergisi sayı 5
  • dün... hayata gözlerini yumuşunun on sekizinci yıldönümü olan... dev... oyuncu.
  • bir gün evinden çıkardılar yadigar'ı. kimi kimsesi yoktu istanbul'da. buz gibi soğuk bir gece vakti taksim'e çıktı birkaç parça eşyasıyla.

    havada hain bir soğuk kol geziyordu. kimsecikler yoktu koca meydanda.

    buralarda ne kadar çok dolaşmıştı.

    bir banka uzandı. ellerini bacaklarının arasında ısıtmaya çalıştı.

    öksürüyordu e...peydir koca adam. uyku girmedi önce gözlerine. yarını düşünüyordu.

    sonra yorgunluk çöktü. ağır ağır kapandı gözleri.

    bir uyudu, bir daha uyanmadı.

    bir uyudu, bir daha dayak yemedi kimseden.

    bir uyudu kimseler bilmedi ismini.

    bir öldü yalnız taksim meydanı ağladı koca adama. sokak köpekleri tuttu yasını.

    yaşamın son karesini asillere yakışır bir onurla oynadı adam.

    bir figüran gibi öldü; kimsesiz, yalnız, gözyaşı dökmeden....

    alıntıdır : http://www.sipesifik.com/…yazi.php?yazarid=22&id=12
  • bir parkta buldular cesedini bir sabah.
    cebinde çocuklar için bir avuç fıstık.
    göğsünde kocaman bir yürekle.
  • rahmetli dayım anlatırdı, kalacak yeri olmadığı zamanlarda okmeydanı şark kahvesinde sandalyelerin üzerinde uyurmuş. verilecek bir tas yemek karşılığında mahalledekilerin odun, kömürünü taşırmış. umarım şimdi rahat uyuyordur.
  • 191* filmde oynamış ve hayatı boyunca kendine yetecek parayı kazanamamış aktör... şimdi selenadaki yetenek özürlü kızların hepsi, kendilerine bir ömür yetecek parayı kazanmışlardır bile..

    hayat ne garip lan.. bir yanda çocukluğumdan beri yüzünü görünce gülümsediğim, her sahnesini tekrar tekrar izlemekten zevk aldığım, bir öğün yemek karşılığında odun, kömür taşıyan, ve hayatının sonunda da soğuktan ölen bu güzel insan..

    öbür tarafta ekranda görmeye bile tahammül edemediğim, bok gibi para kazanan selena...
  • ender ozkahraman eski ciziktirmelerinden birinde (90'larda, leman'da) turk sinemasi'nin mezar tasinda olum tarihi olarak bu dev adamin acliktan, soguktan bir basina istanbul'un gobeginde can verdigi tarihin yazilmasi gerektigine deginmisti.

    not: olum sekline iliskin oykuler, dostlarindan biri tarafindan yalanlanmis.
    (bkz: #55008800)
    (bkz: #46412612)
  • hayatta da kendisine figüran rolü verilmiştir.
hesabın var mı? giriş yap