• 15 cm yarı çaplı bir salata kasesini, balkonun en çok yağış alan bölgesine koyarak yapılabilecek eylem.

    akşamdan sabaha toplanan su, 200ml'den az. * neden bunu yaptım çünkü ben deliyim. bir de yağmur suyundan başka su sevmeyen pis bir bitkim var.
  • birgün müstakil ev sahibi olursam ilk yapacağım ve ayrıca kanada'da herkesin yaptığı, sudan tasarruf etmenizi sağlayan eylem.çatı gider borusunun alttaki ucuna üzerinde kaba pislikleri tutmak için tül örtülü bir galon koyarsınız ve sabaha bir bakmışsınız onlarca litre bahçe sulama suyunuz olmuş.
  • japonya'da çocukların rahatça oynayabilmeleri için bir anaokulunda başlatılmış olan uygulama. farklı.

    ki alexandre dumas'ın, ''kamelyalı kadın'' kitabından aklımda kalan ve beni oldukça etkileyen şu satırların da özeti bir noktada çocukların önemsenişi:

    ''...fakat ben her şeyin azda bulunduğuna inananlardanım. çocuk küçüktür, onda insan gizlidir. beyin dardır, düşünceyi barındırır. göz sadece bir noktadır, tüm dünyayı kucaklar...''

    bu arada söz konusu çocuklar olunca küçük bir sürpriz okuyuşunuza neşe katabilir dilerseniz:)

    '' japonya’nın güneyindeki kumamoto city’de bulunan dai-ıchi yochien anaokulu binasında, bir kuyumcu hassaslığı içinde ele alınıp yetiştirilen çocuklar için “çocukların çocuk” olmasına izin veren özel bir yenilik var: yağmur suları okulun iç bahçesinde çocukların gönüllerince koşturarak her tarafa su sıçratabilecekleri dev, temiz bir gölette toplanıyor mutluluk.

    yağmur yağdığında çocukları içeri almak yerine, bu okul onları oyuna davet ediyor. yağmur yağmadığında ise burası spor alanı olarak kullanılıyor ve kışın da buz pateni pistine çevriliyor. okulun bu açık oyun alanı planı, yaratıcı düşüncenin gelişmesi ve yönetilmesi konusunda okul personeli tarafından yapılan sınıfların karıştırılması ve yeniden düzenlenmesi çalışmalarını da teşvik ediyor.

    okul; mimarlık, iç mekan ve mobilya tasarım firması olan youji no shiro tarafından tasarlanmış.''*

    insanın tekrar çocuk olası geliyor:

    özgürlük -tabii ki denetim var yine de-

    hiçbir şey tıkış tepiş değil

    gündüz gözüyle

    yemek zamanı

    yeşil sevgisi her yerde

    şeffaflık had safhada gibi

    lüks bir misafirhaneden farksız

    kaynak
  • (bkz: ebu zerr)
  • japonya gibi gelişmiş ülkelerde olur bizde olmaz. bizde bina içinde yağmur suyu biriktirmeye gerek yok kışın altyapı eksikliğinden evlerin içini sel suyu basar. aynı sistem bizde uygulansa bir kaşık suda çocuklar boğulur.
  • kınalıada'da bulunan eski evimizde bulunan sarnıç (bkz: su sarnıcı) sayesinde geçmişte yoğun olarak yaptığımız şey. evin su tesisatına su dağıtımı ise tavan arasındaki küçük su deposundan yapılırdı. hergün el tulumbasıyla sarnıçtan su deposuna su basmak gerekirdi ve tulumbayı 300 kez bastığın zaman depo dolardı.

    ben çok küçükken eve terkos(eskiler bilir istanbulda şehir şebekesinden gelen suya terkos suyu denirdi) bağlattık ama eve değil de bahçedeki su saatinin ucuna musluk takıp kullanacak şekilde. buradan hortumla sarnıca takviye yapardık. bundan sonra tulumbayı da motorlu pompayla değiştirdik.

    bu sistemde dkkat edilmesi gereken en önemli husus sarnıcın düzenli temizliği. rahmetli dedem sanırım her yıl sarnıcı boşaltıp temizlerdi. onun ölümünden sonra hiç temizlenmedi. ev satıldığında eminim sarnıç içinde önemli büyüklükte bir canlı habitatı oluşmuştur.
  • amerika'da bazı eyaletlerde regüle edilmiş, bazılarında ise "çatı ya da otopark gibi suni geçirimsiz yüzeylerde (artificial impervious layer) biriken suyun depolanması" yasaklanmış eylem.
  • ulkemizde yaparda depoladiginiz yerin agzini acik birakirsaniz ceza makbuzuyla karsi karsiya kalirsiniz.

    evin terasinda bir asma uc bes cicek domates filan varm nelediye gelir bakar arada(sikayet oldugunda demek daha dogru. yuz binler verip got kadar balkonlarda oturanlar ile komsuyuz ne yazik). ortalikta su bulamayinca gider. kapali bir kaptaysa da ilaclar gider. komsuda bulmus agzi acik kapta, ceza makbuzunu da birakip gitmis.
  • her köşesi avm ve rezidans bozuntularıyla kaplanmış şehirlerimizde koca koca çatıları bulunan bu arkadaşların neden ısrarla bu uygulamayı yapmayı istememesine oldum olası anlam verememişimdir. kabulümdür içme suyu olarak kullanılamaz ama yapılacak bir dinlendirme/çöktürme tankı sonrası, gönül rahatlığı ile wc'lerde kullanım veya bahçede sulama suyu olarak kullanılabilir. yapılması gereken tek şey çatıya gözle zar zor tespit edebileceğiniz eğim vermek ve suyu tanka iletmektir.
  • türkiye'deki kanunlara göre bütün doğal kaynaklar devlete aittir. ancak yağmur suyu depolama için bir istisna yapılmalı.
    istanbul'da yağış miktarı yıllık m2 ye 80 cm (m2 ye 80 kgr.).
    benim binamın çatısı 1000 m2 .bahçedeki otlar için yılda kullanılan su miktarı 80 ton. su faturası yıllık 5000 tl .yağış ağırlıklı olarak ocak nisan arasında oluyor .
    çatıdaki suyun %20 si rüzgardan dağılıyor. buna göre yılda 60 ton yağmur suyu toplayabilir ve bahçeyi sulayabiliriz. bunun içinde toprakaltına yerleştirilebilen 30 yıl ömürlü polietilen su depoları var.
    yap işlet apartman /site yönetimine devret sistemiyle yağmur suyu depoları kurulabilir. istanbul zaten şu anda melen suyunu da aldıktan sonra kullanabildiği su miktarının sonuna gelmiş durumda.
    bu sistemle 5 yılda sistem kendini amorti edebilir.
hesabın var mı? giriş yap