• sümerler, kendi efsanelerinde anlatildigi gibi; büyük bir su taskini sonrasi kuzeyden (muhtemelen karadeniz cevresinden) mezapotamya'ya göc etmis özgün bir halktir.

    araplar ve yahudiler ise bölgeye sümerlerin yerlesmesinden bir kac bin yil sonra; güneyden göc etmis akadlarin devamidir.
  • insan topluluklarinin akrabaliklari arastirilirken, kültürel degil, etimolojik yönden incelemeler yapilir. iki toplulugun biribiryle akraba olabilmesi icin öncelikle dil yapilarinin ve sözcüklerinin birbirine benzemesi gerekir.

    arapca ve ibranicenin sümerceyle yapisal olarak hic bir benzerligi yoktur. haliyle araplar ve ibraniler sümer degildir.

    ayrica semavi dinlerde anlatilanlarin sümerlerin aktardigi bilgilerle benzerlikler tasiyor olmasi da gayet normaldir. cünkü sümerler insanlik tarihinin en uzun süre yasamis en büyük medeniyetinin kurucularidir.
  • ayanılmıyorsam sümer dili sami dil değildir. sami diller gibi sessiz harflere değil sesli harflere dayanır, cümlelerde odak noktası özne değil eylemdir, eklemeli bir dildir. bu mantık doğru olsa sanatta epey epey ileri olan hintliler de yahudi olurdu.

    günümüzde bir aileye mensup gösterilmeyip kendine özgü izole bir dil olarak görülmektedir.

    doğal olarak araplar ile de alakası yoktur. hakikaten yazarın dediği gibi yahudiler ile alakası olsa araplar ile de alakası olur.

    başlığın açıldığı mantık ile ben de ses çıkartıyorum, martı da ses çıkartıyor. demek ki ben martıyım!

    ayrıca yazarın bahsettiği gibi selefi arap diye bir kavim yoktur, arap vardır. selefi araplar müslüman araplar arasından itikadi sapmaya uğramış bir ufak nüfustur. selefilik kavime dayalı bir özellik veya müstakil bir inanç da değildir yani.

    biraz dünyayı öğrenin. kafayı boş tutup sonra da saçma sonuçlara varmayın.

    bu mantık silsilesini insanlık yaklaşık 2000 yıl önce "söğüt dallarının suya değdiği yerde ördek oluşur" sözlerinin ardından bıraktı. (bunu iddia eden yunan filozofları vardı)
  • (bkz: aynen kanka)
  • çingeneler roma'nın ne kadar devamıysa onlar da o kadar devamlarıdır.
  • sümerler güney mezopotamya da yerleşik ve eklemeli dil kullanan bir halktır. sami ırkı ise o coğrafya'ya çeşitli göçler ile kuzeyden gelmiştir. dil olarak yukarıda'da defalarce değinildiği gibi bir akrabalık yoktur. sümer'ce sonraki bin yılda akkadca ile değişmiştir,günlük kullanım dili akadca olmuştur. bu iki dil de kil tabletlere çivi yazısı ile yazıldığı için günümüze pek çok örneği ulaşmıştır.sumerce ölmeden önce tıpkı latince gibi saray ve devlet dili olarak varlığını sürdürmüştür,yerini ise o dönem halkların konuşmasına daha yatkın olan akadca ya bırakmıştır.

    zaman içinde bölgeye yerleşen arami kavimleri ise önce öğrenilmesi daha kolay akadca öğrenmişse de göçlerin artması sonucu mezopotamya ahalisi arasında hakim dil aramice olmuştur. bu dil papirüslere ve parşömene yazılmıştır. hatta geç asur döneminde yazıcı tasvirlerinde kralların yanında bir akadca kil tablete yazan bir de papirüs veya parşömene aramice yazan yazıcılar da tasvir olunmuştur. iklim şartları sebebi ile papirüs ve parşömen kağıtlara yazılı sayısız belge maalesef günümüze ulaşamamıştır.

    arami dilini yazıya döken ise finikeliler olmuştur, arami dili onların bulduğu ebced alfabesi ile yazılmıştır.

    ve fakat te m.ö 23 yy da bile sami göçleri bu bölgeye gelmiştir,efsanevi kralardan olan ı. sargon sami kökenlidir. yani yahudiler doğrudan sümer'in devamı olmasa da tam tersi de kesin olarak savunulamaz.
  • yahudilerin babil sürgünü herşeyi açıklabilir belki. bu zoraki sürgünde sümer mitolojisini ve kültürünü tanıma olanağı buldular, dönerlerken de bir kısmını yanlarında görürdüler.

    durup durup düşünmek te fena değil her halde, yorulmadan.
  • semavi dinlerin kitapları sümerlilerin aktardığı bilgilerle bazı noktalarda benzeşiyor.
  • ırk olarak değil ama inanç olarak tam olarak öyle.

    yahudiler sümer inancı başta olmak üzere coğrafyada hakim olan ve ciddi ölçüde astrolojik öğeler de içeren inançları harmanlayıp yhwh adında görülemeyen, duyulamayan, göklerde (semavi) bulunduğu farz edilen bir tanrıya dayalı inançlarını ırkçı bir anlayışla birleştirerek kendilerine din olarak tanımlamışlardır.

    islam ve hıristiyanlığın da bu inancın devamı olduğunu sanırım yazmaya bile gerek yok. hıristiyanlık bu inancı "yeni antlaşma" adı altında farklı yorumlayarak insanlara aktarırken, islam da eski arap inançları ile yoğun bir şekilde harmanlayarak, yhwh yerine allah'ı koyarak yeni bir inanç oluşturmuştur.

    ha tabi sümer inancının da dayandığı ahir ve kadim inançlar vardır. uzar gider..
  • bizzat kendisinden dinlediğim kadarıyla söylüyorum, muazzez ilmiye çığ sümerce ile türkçe arasında çok ciddi ortak noktalar hatta ortak kelimeler olduğunu söylemişti. bu konuda rahmetli kazım mirşan'ın da bazı açıklamaları olduğunu biliyorum. dolayısıyla pek de doğru olmayan önerme.

    burada yazarın önemli bir noktaya temas ettiği de doğru, belki ironi yapmıştır bilmiyorum ama gerçekten sümerler bilim ve sanatta çok ileriydiler. yazdıkları edebi eserler hala büyük bir keyifle okunabiliyor. fakat israil'in sanat konusunda çok ileride olduğunu düşünmüyorum.
hesabın var mı? giriş yap