• ahmet kaya dinlemek başlı başına bir ruh hali galiba ya. ahmet kaya dinliyorsanız, o geceliğine başka hiçbir şey dinlemeyeceğinize dair zımni bir yemin etmiş gibi bir şeysiniz. ahmet kaya, her ne getiriyorsa size işte, nasıl bir şey veriyorsa, onu hissedeceğinize içtenlikle bir söz vermiş durumdasınız. ne içiyorsunuz bilemiyorum. ben şarap ve bira vardı, onu içtim. şarabı kadehten içmedim bu arada, şişeden içtim. ahmet kaya dinleyip kadehte şarap mı içilir lan? neyse zaten başka şeyler olsaydı onları da içerdim. aslında içki güzel şey, gerçekten türkiye iran olmasın bu arada o yüzden. yine de ulusalcıların topunun amına koyim. ahmet kaya'nın şarkılarını sevip, kendini sevmeyenin ta amına koyim. aklını siktiklerimin ya. devlet ne dediyse kutsal atfetmişler, kafadan başka bir şey geçirememişler. paternalist pezevenkler. nefret ediyom lan alayınızdan. şarkılarını seviyorummuş.

    kafam hafif güzelleşince ne kadar da cinsiyetçi küfre meylediyorum. zaten ahmet kaya da biraz errrkek işi biliyon mu? asdjklad şaka lan şaka. geceyi sadece errrrkek yakacak diye bir şey yok. kadın da yakar aga, we can do it demişler. yakarız demişler. yakarlar. asıl geçenlerde kafam güzelken bir entry yazmışım, hegel'e ibne demişim. mesela ibneyi küfür olarak kullanmamaya epey şartlamıştım kendimi bir süre. kafam hafif güzelleşince o da kalmıyor. hegel'e de niye ibne diyorsam. tamam, fenafildevlet bir pezevenk olabilir, ama katiyen ibne değil. babam bile trafikte millete "kodumun oğlanı" dedikten sonra kendini düzeltiyor, "ibnelerin de bir suçu yok tabii" diyor. yakınlarda lgbt de demişliği var. adam kendini geliştiriyor. hegel de valla şey demiş bak, "benliğe ilişkin bilinç, hakikatin doğum yeridir." demek ki arada doğru konuştuğu oluyor devlet manyağı puştun. o benliğini devlette bulmuş tabi. ahmet kaya'yı da ülkeden kovanlardan olurdu bu lavuk muhtemelen ha, neyse.

    aman hegel'i siktir et, ahmet abim ne diyor bak, "bizi zaman yenecek" diyor, "ve anılar kalacak" diyor. içim yanıyor ulan öyle deyince. niye öyle diyor ki? anlatamıyom ki bu zaman meselesini nasıl kafama taktığımı. neye ilaç, neye dert olduğunu. zaman çok acayip bir şey. bir zamanlar en yakınında olan şey, bir gün en uzağında olabiliyor. ama anlatamıyom işte. fizik mi bilmem gerekiyor acaba azıcık ucundan? çok kafama takıyorum bu zaman işini ya. neyse.

    ahmet kaya her dinlediğimde şarkıya ayrı, ahmet abime ayrı yanıyom. kodumun ırkçıları, kürtçe girsin alayınıza. hişşş beyler ahmet kaya şarkılarının altına politik yorum yazmayalım, dinleyip gidelim...... he anasını satim dinleyip gidelim. nasıl gidelim? kimsiniz ulan siz? deli oluyom olm size. haysiyetsiz puştlar. ahmet kaya'nın milyonda biri olsanız bari amına koyim. pardon, amk. kürt türk fark etmez ahmet kaya vatanını seviyordu....... sikeyim vatanı ya. vatanı ben sevmiyorum valla. pek bir bağım yok kendisiylen. niye vatan dedik yine? pff siyaset yapmayın ahmet kaya şarkısının altında yeter .sss

    borandan kardan geçtiniz mi la siz? ben geçmedim galiba, ama geçmişim gibi oluyom. allah razı olsun yılmaz odabaşı'ndan. ahmet kaya, yılmaz odabaşı'yla üç şarkı yapabilmiş. daha da yapacaktı, mal mal kürt düşmanlığı üreten bir devlet mekanizması olmayaydı. koduklarımın. ne bilir la ahmet abim paris'i? beni yollayın olum paris'e. niye onu yolluyonuz.

    ben her ahmet kaya dinleyişimde ahmet kaya'ya ayriyeten ağlayasım geliyor işte biliyon mu? geliyor gelmesine de, bu ara ağlayamıyorum. ağlasam iyi olacak. of. sendeeeee ihaaneeeet gülüm, bendeee maaateeeem kalacaaaak. kimde ihanet kalacak? orasını bilemiyorum da, matemin bende kaldığı kesin. bir şey kalmasa da, içine içine işliyorlar böyle zorla.

    bak ne diyecem. dünyada iki tip insana üzülüyom. birisi milliyetçiler, diğeri ahmet kaya dinlemeyenler. ki milliyetçiler bile gizli gizli, el altından ahmet kaya dinliyor. onlara bile ahmet kaya dinleyemeyenlerden daha az üzülüyorum galiba jsaşdlasd. yok lan, adam milliyetçi. yazık adama şimdi. ona daha çok üzüleyim. kafaya gel anasını satayım. şaka maka milliyetçi adam. harbi acayip. ama ahmet kaya dinleyemeyene de yazık. düşününce yazık yani. onlara ahmet kaya dinletmek vazifemiz olmalı. bunu bir iyilik yapıyormuş edasıyla yapmalıyız. ha bak geçen fatmagül berktay kitabı okudum, tarihin cinsiyeti. orada diyordu. iyilikseverlik daima eşit olmayan iki tarafın varlığını gerektirir deyu. doğru da diyor. üstünüm ben o yüzden ahmet kaya dinlemeyenlerden. çok net bu yani, anlamak için çok kasmaya gerek filan yok.

    bir de tespitlerime göre, sigara içmeyenlerde ahmet kaya dinleme oranı azalıyor. borandan kardan geçemiyorlar. bu aşkın efkarı şarkılarda solamıyor. zira ciğerleri solamıyor. benim az arkadaşım var ahmet kaya dinleyemeyen. var ama yani. 5'ten fazladır. hiçbiri sigara içmiyor. şimdi bana deseler ki, sigaraya hiç başlamamış olacaksın ama ahmet kaya da dinleyemeyecen, o tadı alamayacan. o lafın üzerine çat diye bir sigara yakarım. bir kere sigara yakamayan insan ne diye kederleniyorsa. hasta mı ne.

    yeterince boş konuştum mu lan? konuştuysam ben gidiyom. allaha emanet.
  • her dinlediğimde "bi daha dinlemem" dediğim fakat yine de dinlediğim mükemmel parça.eline sağlık yılmaz ağabey,huzur içinde yat gözüm....
  • bu aşkın nüshası rüzgarlarda
    aslı bende kalacak
    bizi hasret saracak
    bulutlar çıldıracak

    ayrılık başımı döndürüyor
    kavuşmayı özlettin
    intiharlar kuşandım
    bu aşkı sen kirlettin

    geçtim borandan kardan
    yitirdim bahçeleri
    ellerimi tutmazsan gülüm
    yatamam geceleri

    bu aşkın nüshası rüzgarlarda
    kahrı bende duracak
    sende ihanet gülüm
    bende matem kalacak

    bu aşkın efkarı şarkılarda
    yüzün bende solacak
    bizi zaman yenecek
    ve anılar kalacak

    geçtim borandan kardan
    yitirdim bahçeleri
    ellerini tutmazsam gülüm
    yatamam geceleri
  • bazen ölmek bu şarkıdan daha hafiftir. öldün de mi biliyorsun pezevenk demeyin, emin olun öyledir..
  • her dinlendiğinde gözlerden bir damla yaş akmasına sebep olan olağanüstü parça. özlem sitem bu kadar mı güzel anlatılır be kardeşim diyor insan. yokuş aşağı ani inişlerde gögüs kafesinde hissedilen boşluk duygusu içine oturuveriyor insanın.yıllarca içten içe yaşanan,unutulamayan sevgiliye bir haykırıştır nağmelerle. bırakıp giden bir insana beddua etmek yerine intiharlar kuşanıp,yaşanmış güzelliklerin kahrını yürekte taşıyanların milli marşı adeta.sevdiceğin yüzünü sürekli gözlerinin önüne getirerek solduran aşıkların harakiri ilahisi.
  • "intiharlar kuşandım
    bu aşkı sen kirlettin

    sende ihanet gülüm
    bende matem kalacak"

    sözün bittiği yere varmış yine sözler. benim de sözümü bitirmiş, derin bir nefes kalmış sadece. bir nefes cigara gibi.
  • bildiğin türk sanat müziği eseridir kendisi. sanmıyorum ki herhangi bir yorumu ahmet kaya'nınkinden daha ala olsun.. insanı sigara yakmaya değil, rakı sofrası kurmaya iter bu şarkı.

    "ellerimi tutmazsan gülüm, yakarım geceleri..."

    içimi kemiren tek sorudur şu; hangi aşk, hangi duygu, hangi ayrılık yılmaz odabaşı'yı bu şiiri yazmaya itti? sırf yılmaz odabaşı nazarında değil aslında, hangi aşk, hangi duygu, hangi ayrılık herhangi bir insana böyle birşey yazdırabilir dünyada..
  • son dizeleriyle adamı nefessiz bırakır, intihara gerek kalmaz , yaşarken öldürür...
    ellerimi tutmadın ya yatamam geceleri !

    ayşe-ellerini hiç bırakmayacağım, ellerimi sakın bırakma...
  • ciğer yanması diye bir şey varsa eğer -ki var- bu şarkıda en derinden hissedilendir. o sözler kulağında çınlarken, sende ihanet gülüm bende matem kalırken, gözlerini boş karanlığa dikmiş öfkeyle dolarken, o karanlığı tutabilsen yırtacakken sana hem dibi görebilme hemde ayakta durabilme gücünü veren şarkıdır bu. zaten yarı ölmüş halde uykuya yatarsın, yaşarken ölmenin de tadına bakarsın...
  • ne şarkılar sevdim geldi geçti, pek çoğunu da bir daha hatırlayamam, ama bu ne garip bir şarkıdır, yüzlerce binlerce kez dinlesem bıkamıyorum da; her seferinde aynı ürpertiyi yaşıyorum... ağzına sağlık ahmet kaya, eline, yüreğine sağlık yılmaz odabaşı; üretme kabızı bir ülkenin üreten insanları...artık söyleyemeyecek olsa da...
hesabın var mı? giriş yap