• zincirin dışında olmak. biriyle tanışmıyorum ki hoşlanayım. arkadaş çevresi az, onların arkadaşları da az. arkadaşların çevresinin başı bağlı ya da çevreleri çoluğa çocuğa karışmış. yoldan birini çevirip tavlayacak halimiz de yok. uygulamalar türkiye'de çalışmıyor. nadiren biriyle tanışıyorsun ya da nadiren tanıştığın kişiyi kişilik olarak sevsen bile ondan etkilenmeyebilirsin. covid-19'dan dolayı tüm gün evde durulduğundan biriyle tanışma ihtimali negatif sonsuza yakınsıyor. bir de daha tanımadığın kişilerle olan muhabbetinde ağzın laf yapmıyor, olduğundan daha fena bir izlenim bırakıyorsan vs... sonuç olarak bezdum.
  • pistir belki, kokuyodur. karaktersizdir. belki ahlaksızdır. saygısız ya da terbiyesizdir.. yakışıklı olunca tüm süper özellikler de yükleniyo mu?
  • yakışıklı ya da değil, ciddi bir sosyal beceri arızası yoksa, konuşabilen, iki kelimeyi bir araya getirebilen, sağlıklı tepkiler veren bir erkeğin yalnız kalmasının yegane sebebi ortamının olmamasıdır. görünürlüğü olmayan bir insan yalnız kalır. elektronik fakültesinde yunan heykeli gibi arkadaşlarımızın bile yalnız kaldığını gördük, o sebeple burada bu kadar gömmenize gerek yok.

    ayrıca "kadınlar sadece tipe bakmıyor, karaktere ve kişiliğe de bakıyor" diyenlerin anlayamadığı bir şey var. ilk hareketi erkekten bekliyorsunuz, fakat ortamı olmayan birinin zaten birine yürüyemeyeceği de aşikar. ayrıca tersi de doğru, ortamı olan biri, tipsiz hatta parasız bile olsa her şekilde yolunu bulur. ünlüler ve sanat sepet camiasının fıldır fıldır olmasının sebebi de budur. insan sirkülasyonu demek, ihtimallerin artması demektir, sıfır insan sirkülasyonu ve iş-ev dışında sadece uğraşlara ait bir zombi yaşamda zaten yalnızlık neredeyse baki.
  • parasi yoktur.konu kilit.

    debe editi: (bkz: minik ilayda'ya yardım kampanyası)
  • türkiye'deki kız arkadaşımdan ayrılıp amerika'ya yerleştikten sonra tam 4 yıl boyunca yalnızdım. arada sırada olan tek gecelik ilişkileri saymazsan hiç kız arkadaşım olmadı o sürede.

    yakışıklılığa gelince, objektif olarak 8/10 diyebilirim. zaten karşı cinsten ilgi görme konusunda hiç problemim olmadı.

    nedenlerine gelince:
    1. ilk süreçte yabancı dil sorunu ve kültürü bilmememden dolayı bir özgüvensizlik vardı.
    2. karakter olarak sessiz, sakin biri olduğumdan ortamlarda hep sönük kaldım.
    3. zaten türkiye'de de hiç gidip kızlarla tanışan biri olmadım, hep çevremde benden hoşlanan biri oldu ve ben sadece evet dedim. (ben seçmem seçilirim gibi oldu)

    tüm bu sebepler bir araya gelince bir türlü kız arkadaşım olmadı. benimle ilgilenen kızlar da ben fazla konuşmayınca beni sıkıcı buldular.

    ta ki yeter ulan deyip adeta kendimi baştan yaratana kadar.

    "fake it 'til you make it" diye bir deyim vardır. yani bir yeteneğe kavuşana kadar, sanki o yeteneğin varmış gibi davranmak.

    ben de sanki çok özgüvenli, çok karizmatik, kızlarla arası çok iyi olan bir adammış gibi davranmaya başladım. resmen rol yapıyordum. gittiğim barlarda, kafelerde ortamın en güzel kızının yanına gifip muhabbet ediyor, sonra da sanki ben beğenmemişim gibi dönüp gidiyordum. taş gibi kızlarla, erkek arkadaşlarının yanında gidip tanışıyordum.

    bir süre sonra farkettim ki bir şeyi yapmak için cesarete ihtiyacın yok, cesaret onu yaptıktan sonra kendiliğinden geliyor.

    sonra da işte bir kızla tanıştım, aşık oldum, evlendim.

    bu kadar.
  • çevresinde güzel kız yoktur. erkeğiz diye her gelenle beraber olacağız diye bir kural yok.
  • mühendistir.
  • yalnız olmayı bir eksiklik zanneden kişilerce boy boy sıralanmış olan nedenlerdir. gördüğüm kadarıyla ne egoistliğimiz kalmış, ne asosyalliğimiz. şimdi öncelikle yalnız kelimesini bir tanımlayın. sevişemeyen mi, yoksa sevgilisi olmayan mı? her iki durumda da bu yalnızlığın bir tercih durumu olup olamayacağını sorgulayın sonra... zannediyorum burada "sevgilisi olmamak" durumu kastediliyor. toplumda sevgili sahibi olmak bir zorunluluk gibi saçma sapan bir algı var ne yazık ki. tek başına kendini güçlü hissetmeyen yığınların oluşturduğu bir algı bu. neyse, konu dağılmasın.

    kendimi yakışıklı olarak tanımlamak için değil de, bir erkek olarak bu konudaki nedenlerimi saymam gerekirse şunları söyleyebilirim:

    1) birlikte keyifli vakit geçirilebilecek bir insan pek karşısına çıkmıyor olabilir.

    2) geçmişinde öyle harika kadınlar vardır ki belki bu kişinin, sevgili kişisindeki çıtası ister istemez inanılmaz yükselmiştir.

    3) bir insanın sorumluluğunu yüklenmek istemiyor olabilir.

    4) hayatında bir rutin yoktur, dolayısıyla birine düzenli olarak zaman ayıracak durumu olmayabilir.

    5) ve en tatlısı: fazla ego. hell yeah.
  • iki kelimede özetlenirse, fazla düşünmesi.
  • efendi olması da bu sebepler arasında olabilir.

    (bkz: hatunların efendi adam yerine piç tercihi)
hesabın var mı? giriş yap