yalnız yürümek
-
içinde büyük bir kalabalık taşıyarak yapıldığında yorgunluktan başka bir şeye yol açmayan eylem.
-
öyle anlar vardır ki; insan kendine bile fazla gelir,amaçsızca atarsın kendini dışarı..herkes uyuyorken,sen çocukluğundan beri hangi evin önünde hangi meyve ağacının olduğunu bildiğin ara sokaklara vurursun kendini..beyninin kıvrımlarında onca düşünce ve anı birbirini kovalarken,dudağına bi şarkı,bi şiir yapışıverir,yürürsün..şairin dediği gibi: ''yollar ya da anılar boyunca''..sanki yürümek,hayatta kalmanı sağlayacak tek şey,elinden gelen tek şeymiş gibi..onca yaraya,anıya,umuda yarenlik olsun diye yürürsün..aslında arşınladığın sokağın da bi önemi yoktur,çünkü kendi içine yürürsün..döndüğün her köşe başında adımlarının hızıyla birlikte artar yalnızlığın,seni de aşar..her şeyi sisli bi boşluk duygusu kaplar..aldırmazsın ! aldırmamayı öğrenmişsindir artık ya da vicdanına ancak bu şekilde mastürbasyon yaptırabiliyorsundur..bildiğin,öğrendiğin,deneyimlediğin her şey önemini yitirir..kağıt kesiği gibi ince ve derin yaraların hiç bir pansumanı kabul etmez artık..ve yürürsün..şairin dediği gibi: '' yollar ya da anılar boyunca''..
-
amaç yürüyüş yapmaksa eğer en ideal olandır. hızınızı başka birinin hızına uydurmak zorunda kalmadan, gereksiz konuşmalarla efor harcamadan en önemlisi de kulaklığınızı takıp müzik dinleme keyfinden mahrum kalmadan yapılan yürüyüştür.*
-
sıklıkla yaptığım eylemdir.canım sıkıldığı vakit takıyorum kulaklıkları atıyorum kendimi dışarı, yürüyebildiğim kadar yürüyorum.bazen öylesine sıkılıyor ki insanın içi yürümek öyle güzel geliyor ki.attığım her adım beni biraz daha rahatlatıyor biraz daha dinginleştiriyor.diğer zamanların aksine elimde kolumda taşıdığım bir yük yok öyle hafifçe yürüyorum işte.rüzgara, ağaçlara , yağmura , güneşe bir başka anlam yükleyerek yürüyorum.bugün yine yaptım mesela müzik çalarımda teoman'ın sesi , gökyüzünde mis gibi bir güneş ama yürüdükçe de yüzünüze çarpan havanın soğuğuyla beraber kilometrelerce yürüdüm yürüdüm yürüdüm...
-
insanlara makas atarak yürümek, sırf uyuzluk olsun diye öndekinin dibinden gitmek, insan sollamak, tam çarpmak üzereyken sağa kırmak gibi hamlelerle araba kullanır gibi yürümenin eşsiz hazzını yaşamak demektir.
-
insanın kendini kendiyle konuşurken bulabileceği eylemdir.
-
hızlı yürümek; kimseyi beklemeye gerek duymadan makas atarak yürümek demektir. ender de olsa iki kişi de hızlı yürünebilir ama fazlası ayak bağıdır.
-
(bkz: hayat)
-
kulakta bir mp3 player varsa, kafan ya çok dağınıksa ya da çok keyifliysen, yanında deniz veya orman da eşlik ediyorsa tadından yenmeyecek olan eylemdir.
yürürken dalıp gitmek manzarayla beraber düşüncelere, sanki bir romanın içindeymişsiniz hissi verebiliyor. karakterlerini kendi kafanızdan yarattığınız bir roman. ya geçmişteki olayları kurgularsınız kafanızda, ya da gelecekte olmasını istediklerinizi, hayatta sizi nelerin beklediğini/bekliyor olabileceğini. hafif bir esinti de yüzünüze vuruyorsa usul usul, yer yer serin, dalın gidin hayallerinize.
hayaller olmadan hayatı yaşıyor sayılmazsın sonuçta. -
ağlamak için en güzel fırsat.
evde başlayan ağlamaların, kendini kaybedip sinir krizine dönme ihtimalleri çok yüksek olduğundan, yalnız yürürken ağlamak kendine yapılan bir iyilik de oluyor aynı zamanda.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap