• güzel memleketimizde çok çeşitli ebat ve türleri bulunan zamanın ruhu yansıtıcısı:

    indirgemeci yandaş: bu yandaşın özelliği belli istatistikleri, verileri ya da durumları çarpıp bölüp uydurup odağı şaşırtmasıdır. örneğin kesk eylemine gidecek otobüslere polis müdahale ettiğinde ve yıldırmak için ceza kestiğinde bu yandaş şunu der: "e onların da takometreleri 1 saat ileri olmasaymış, takograf taksalarmış polis ondan ceza kesmiş. polis işini yapmasın mı yanee??"
    referandumda yae savunurken kadın ve çocuk haklarından dem vuranlar bu klasmanda ele alınabilir.
    "gazeteciler tecavüzcü" diyen akp kurmayının yanında iyi gider.

    über aşmış yandaş: bu yandaş türünün engin entelektüel seviyesine siz erişemezsiniz. örneğin 4+4+4 tartışılırken bu yandaşın tavrı “yeaa eğitim çok saçma bir şey sistemi 4+4+4 olsa ne olur 8 yıl olsa ne olur, bence eğitim olmamalı”dır. yargıda cemaatleşme konusu olduğunda “ha kemalistler ha cemaatçiler zaten yargı bir burjuva oyunudur” der.
    kesk eylemiyle ilgili olarak tavrı “yeaa 2012de sendika mı kaldı yeaa” ile özetlenebilir.
    “dışarıda özgürlük var ki gazeteciler içeri girmek istemiyorlar” diyen akp kurmayına yakışır.

    nostaljik yandaş: bu yandaş türünün en önemli özelliği 2012 yılıyla 1930ları kıyaslamadan edememesidir. sivas davasının zamanaşımına uğradığı gün mesela gündeminde kemalist devrimin komünistleri öldürmesi ya da atatürk’ün türk sanat musikisini yasaklaması vardır.
    kesk eylemiyle ilgili olarak önce sessiz kalacak ve sonra 1930larda sendikalaşma karşıtı tek parti uygulamalarıyla ilgili bir konuyu aniden gündeme getirecektir. zaman makinesi gibidir, süperdir özetle. (en sevimlisi bu)
    1930lardaki süt üretim miktarlarıyla geçen yılkileri karşılaştırıp gelişmeden dem vuran başbakanın favori yandaşıdır. (ya da 30lardan gazete kupürleri göstermek falan)

    paranoyak yandaş: ergenekon öcüsü bu yandaşı sürekli takip etmektedir. hopa da, hes yürüyüşleri de, pkk eylemleri de, cumhuriyet mitingleri de, dış basında bir yazı da ergenekon işi olabilir. her an tetikte olmak ve hükümetle ters düşmemek lazımdır.
    kesk olayı ile ilgili olarak tavrı “bu eylemi ergenekon yapmış olabilir.” çerçevesinde seyreder. yandaş olmayan paranoyaklarla ortak noktası olan “peki bu kime yaradı? ergenekon'a” zihin işleyişi sayesinde her daim huzurludur. kesk eylemindeki öğretmenler, olmadı çevreleri ya da çevrelerinin çevresi mutlaka ergenekoncudur.

    süper güç yandaşı: bu yandaşın ana muhabbeti dış politikadır. olaylara biraz “elalem ne der”, biraz elmalarla armutlar şeklinde yurtdışıyla tc kıyaslamaca, bolca dış imaj ve neo-osmanlı analizleriyle yaklaşır. daha 5 sene önce ab’ye havai fişeklerle giriyorken bu aralar ortadoğu ve arap baharı favori konusudur ve sivas davasından, hrant dink davasına her vesilede arap baharı ve yükselen türkiye geyiği gündeme gelmelidir.
    kesk eylemiyle ilgili “suriye'ye müdahale düşünülürken bu kesk eyleminin olması sizce de manalı diil midir? tam da iran'da şu fransa'da bu olmuşken..” tadında aşmış analizleri vardır.

    anti-cehape yandaşı: bu yandaşın temel derdi cehapedir, gerisi teferruattır. deprem de, devrim de olsa önceliği chp'deki tüzük değişikliği, chp kongresi, chpli bir belediyenin bir saçmalığı ya da kılıçdaroğlu'nun bir gafı olacaktır. her daim neşeli bir yandaş türüdür. yaşam sevincini chplilerin dil sürçmelerinden, yürüyen merdivene ters binmelerinden ya da iç sorunlarından alır.
    kesk eylemiyle ilgili yorumları “kesk’e helal bak chp yerine muhalefet yapıyor”, “chp peki muhalefet olarak ne yapıyor” , “chp düzgün muhalefet etse polisimizin de kesk yürüyüşüne müdahalesi ya da yürüyüşün kendisi gerekmeyecekti “arasında gidip gelir. şen bir yandaş türüdür. sıklıkla tweet atar.

    yeni anayasa yandaşı: yetmez ama evetçi olarak tanıdığımız yandaşın son güncellemeyle update olmuş halidir. en önemli gündemi yeni anayasadır.
    kesk eylemi ile ilgili duruşu "yeni anayasa için mutabakat oluşturulması gereken bu günlerde neden eğitim sistemiyle uğraşılıyor ki? şaşkınlığı"dır.

    anti-darbeci yandaş: “sonuçta evren yargılanıyor mu yargılanmıyor mu ona bakalım” perspektifinden dünyaya bakan bu yandaş için gerisinin önemi yoktur. yeni anayasa yandaşı ile kesişim kümesi geniş olmakla birlikte vurguları farklıdır. yeni anayasa yandaşı sevinçle gelecek anayasa ile uğraşırken, anti-darbeci yandaş balyoz ve evren yargılamaları ile geçmişe odaklıdır.
    kesk eylemi ile ilgili yorumu: önce sessizlik, sonra, “ya evren yargılanıyor siz hala eğitim sisteminin derdindesiniz” civarındadır.

    uçmuş yandaş: bu yandaş türünü bonus olarak kullandım. “çok yakışıklısın tayyip”ten, “demirel aslında solcuymuş öğrenince çok üzüldüm”e kadar siyasi ve kişisel pek çok uçuştan oluşan bir yelpazede hizmet veren bu yandaş, diğer yandaş klasmanlarında değerlendirilemeyen uçukluklar için kullanılabilir. nostaljik yandaş zaman zaman uçmuş yandaşla karıştırılabilse de –anadolu parsı meselesi falan- aralarındaki en önemli fark uçmuş yandaşın sadece geçmişe bağlı olmayıp günümüzden örneklerle de uçabilmesidir.
    kütahyalı ailesi en mühim örneklerindendir.

    kırgın yandaş: önceden uçmuş yandaş ya da anti-darbeci yandaş olanlar bazen üzülebilmekte ve bazı konularda sevgili başbakanlarına hafif sitemkar yanaşmaktadırlar. bunlara kırgın yandaş diyebiliriz. yeni türemiş olan bu türün en önemli özelliği akp’nin tam da o an “ama sanki demokratikleşme derdinde dilmiş gibi” olması karşısında yaşadıkları bitmek bilmeyen şaşkınlıktır.
    kırgın yandaş için tabii ki bu minik olaylar geçicidir ve tek istedikleri hiç de böyle bir derdi olmayan sevgili başbakanlarının kendilerine “haklısın tek derdim demokratikleşmek” demesidir.
    kesk eylemindeki tavırları: “artık bu kadarı da birazcık ayıp olmuyor gibi mi sanki sevgili başbakanım” dolaylarıdır. –ay dolay lay-

    istisnacı yandaş: bu yandaşın gözünde akp şahanedir ancak içinde idris naim şahin gibi istisnai bazı çürük elmalar vardır. günah keçisi seçilen bir akplinin beyan ve tavırları tabii ki bütün akpye mal edilemez.
    kesk eylemi için olası yorumu “idris naim istifa!” ile “başbakanım inş ak partiye hiç yakışmıyor :((( “o da olmazsa “polis sanki cemaat kem küm” civarlarıdır.

    pişman yandaş: er ya da geç tüm yandaş türlerinin buluşacağı bu yandaş türü 2004 senesinde ab’ye giriyoruz ve demokratikleşiyoruz sanmış, rte çok değişti vb. zırvalarla rte pr’ı yapmış, sonra rte karşısında efendimli yalaka yalaka konuşmalar yapıp işsiz kalınca da yandaş diil hep muhalif çok muhalif bir tavır takınmıştır.
    en iğrenç utanmaz ve arlanmaz yandaş türüdür. okuduğunuzdur, izlediğinizdir, kaale aldığınızdır. vicdanlı dediğiniz, işsiz kaldı diye mazlum sandığınızdır. sayıları arttıkça utançlarının artmasını umalım.
    bence en pis yandaş pişman yandaştır, memleket elden gitmiştir çünkü sayelerinde.
  • aldığı nickin hakkını veren muhalefete muhalif bir aktroll, tabii ki son 1-2 ayda aktif olanlardan
  • maalesef youtube'da da palazlanmışlar. resmen, bile isteye "halk iyi insanlardan oluşmuyor, insanlar melek değil, dolayısıyla onları doğru yola çekecek ceberrut bir hükümete/devlete ihtiyaç var, fikir özgürlüğü istemek anarşi istemektir, be god's curse upon you!" diyorlar:

    https://twitter.com/…kewl/status/343319485861728256
  • "... sayın başbakanın mitingine, işçilere “hem burada var olacaksınız hem günlük bir yevmiye daha alacaksınız.” deyip, maden işçilerini başbakanın mitingine götürüp, onları bir askerî nizam içinde miting alanına dizip, sonra başbakan “somalı işçiler burada” deyince toplu hâlde sarı baretleriyle başbakanı selamlatan maden şirketinin sahibine “yandaş” denmezse nasıl bir yaklaşımda bulunulabilir?"
    özgür özel

    http://haber.sol.org.tr/…nin-zihniyet-dunyasi-81529
  • fanatikliğe ve kraldan çok kralcılığa varınca mide bulandırıyor.
  • ekşi sözlükte üst yönetimlerde bulunduğu şüphe götürmez nesne.
  • terminolojisinde kemalist sözcüğünden başkası olmayan.
  • sabah gazetesi'nin yasaklı kelimesi, bir nevi abdülhamit'in "burun"u. nazlı ılıcak'ın sansürlenen yazısında şöyle denirken:

    "mutlu yandaş olsaydı... bu okul zafer mutlu'ya değil de, ak parti'ye yakın bir işadamına ait olsaydı, böyle bir yıkım kararı uygulanır mıydı?"

    bugünkü yayınlanan yazısında

    "sizin taraftarınız, destekçiniz böyle bir okulun sahibi olsaydı, gene de yıkım ekiplerini yollar mıydınız?" denmiş. (http://sabah.com.tr/…madiklarimiz_ve_sorumlulugumuz) tamamen aynı. tek fark, yandaş kelimesinin yerini, taraftar ve destekçi kelimelerinin alması.

    durun daha bitmedi. sabah genel yayın yönetmeni erdal şafak da "yandaş" kelimesinin yasaklı olduğunu doğrulamış:

    "sabah, çalık grubu tarafından satın alındığından bu yana kendisine "yandaş" yaftası yapıştırmaya çalışanlara karşı hukuk mücadelesi veriyor. bu haksız ve ahlaksız yakıştırmayı yapmaya kalkanlar hakkında maddi ve manevi tazminat davaları açıyor.
    sabah bir yandan böylesine bir mücadele verirken, bir yandan da bir yazarının bazı medya kuruluşları ve mensupları için "yandaş" sıfatını kullanması, sadece okurlara karşı değil, açtığımız davalarda mahkeme heyetlerine karşı da açıklanması imkansız bir çelişki olmaz mı?" (http://sabah.com.tr/…009/08/27/zorunlu_bir_aciklama)

    (bkz: çalık bize yandaş desene)
  • bakin sakirtler. yandas, iktidar sahiplerinin yaninda olana denir. cunku iktidarin yaninda olmak kolaydir. guc vardir, para vardir, guvence vardir. bugun bu iktidarin yaninda koru korune duran, yaptigi herseyi destekleyen kansizlar, yani yandaslar, yarin taban taban zit olsa da ideolojileri yeni gelen iktidarin yaninda yer edinmeye calisacaklardir. oysa iktidar karsisinda duran kisinin durumu farklidir. o idealisttir, kelle koltukta gezer, yanlis oldugunu gordugu seyleri yazar soyer, kimseye eyvallahi yoktur. kisaca onurludurlar. o yuzden hukumet karsiti insanlar icin bu kelimeyi kullanirken iki kere dusunun. hem cahilliginiz ortaya cikmaz boylece.
hesabın var mı? giriş yap