• ben de bankacılık sektöründe çalışan bir yazılımcı olarak altına imzamı atarım bu mailin. insanlar mesiaden sonra çalışmayı mesai olarak görmüyor bu sektörde. normalleştirmisler kendi içlerinde tamamen. iğrenç iğrenç projeler. sıkıştırılmış deadline'lar. tam kendimi ayarlamışım planlarımı ona göre yapmışım ya hafta sonu geziye gitcem. bir telefon. hafta sonu mesai var. niye? işte iys geldi yok mernis düzenlemesi yok bddk düzenlemesi geldi ananın amı da geldi mi diyip kapatasi geliyor insanın ama yapamıyor. bu dedikleri yasal düzenlemeler de 1 ay önceden bildirilmiş olmasına gerizekalı aptal iş birimlerinin her boku sonu bırakmasından dolayı son 1 haftada yapılıyor.

    en son ayrıldığım bankada 2 güne bir mesai sonrası 2-3 saat direktörlerin de katıldığı toplantilar yapıyorlardı. 1-1.5 ay böyle devam ettikten sonra team lead'e dedim ben daha gelmem toplantıya. bana direktörlerin bile geldiğini benim de bundan dolayı kesin gelmem gerektiğini söyledi. ben de şu şekilde bir şart koştum. ya dedim toplantı ertesi sabah beni 2 saat boyunca arama ya da gelmem. onların hayatsiz olması beni ilgilendirmez. projeyi tek başıma yazdığım için mecbur kabul etmek zorunda kaldı.

    şuanda da birilerinin üst yönetime yaranacagim çabası yüzünden komple bir bildirim sistemini 2 haftada yazmaya çalışıyorum. olmayınca fırça yiyorum üstüne. 1 milyon kişinin kullandığı uygulamada kredi,kmh yarak kürek ne varsa onun icin ödeme uyarısı yapan sistem yazabilsem burada işim ne? giderim amerikan merkez bankasında çalışırım amk.
  • banka başlı başına bir mobbing yuvasıdır. imza bir arkadaş ekolü...
  • kardeşim burada değil yeşil renkli bir bankada 2 sene çalıştı. kız hasta olmuştu, sürekli doktora gidiyordu. en son gece uykusundan uyandıran bir öksürük musallat oldu, doktor doktor gezmişti. mobbing'in kitabını yazmıştır bankalar. hem elinden hedef tutturacak imkanları alır, sonra hedef bekler. hedef beklemez aslında, başarısız olmanı ve sana eziyet etmeyi amaçlar. bunu da genelde ego problemli, muhtemelen cinsel hayatında sıkıntıları olan yaşı geçkin tipler yapar.
    ben de yıllarca beyaz yaka olarak çalıştım, çok mobbing yedim ama banka gibi berbat ortam ne gördüm ne duydum. zaten iktisat mezunu olmama rağmen, hiç bankada çalışmayı düşünmedim bile. müşteriye neler yapıyorlar, çalışana ne yapmazlar.

    edit: ben şu an çalıştığım şirkette mobbing'in tillahını yaşadım ama yaş olmuş kırk, yer miyiz bu yaştan sonra? kitabı defteri fırlattığım bile oldu, iyi o zaman istifa ediyorum deyip istifa ettiğim de oldu. ne oldu? aman gitme ne olur gitme dediler. firmada kilit bir rolüm var, siz genç ve tecrübesiz iseniz bunları yaparsanız belki çıkarılırsınız ama benden daha kolay iş bulursunuz. orada iş bulmuşsunuz başka yerde niye bulamayasınız? ekonomi kötü, iş bulmak zor muhabbetlerini siktir edin. çalışmaya hevesi olan her zaman iş bulur. kendinizi ezdirmeyin, bir tane hayatımız var.
  • çok başarılı okul hayatı geçiren kişiler adeta robotik oluyor, okul hayatında arada bir okulu asmamış, arada bir sapıtmamış biri okullar bitince gerçek hayata gelince dayanıksız oluyor
  • daha önce #yapıkredi bankasında çalışırken, mobbing yüzünden beyin kanaması geçiren kadını hatırlatmış olaydır.

    haftada 80 saat çalışma gerçekliği ayıptır. iş yerinde takdir görmemek ayıptır. başka yere gitsem de aynısı olacak çaresizliği ayıptır.

    bu ülkede insan odaklı çalışma kültürü istiyoruz.
  • bir yakınım yıllardır burada çalışıyor ve yıllardır, çeşitli vaatler veriliyor ama gerçekleşmiyor. anlatılan mobbingin saçlarını tek tek nasıl beyazlattığına şahit oluyorum. işin kötü tarafı, bunları bir zamanlar dile getirse de kimsenin umrunda olmaması. hâlâ da değil. koç diyoruz, seviyoruz ama işin mutfak kısmında yaşananlar maalesef facia... çok çok üzüldüm. anladığım, çalışanlar da öğrenilmiş çaresizliğe teslim; iş lazım, mecburen çalışmaya devam ediyorlar.
  • nur içinde yat efe kardeşim. belki başka sorunları vardı diye mi düşünüyorsunuz ? o halde bir daha okuyun o mektubu. gundemden dusmemesi gereken konu.
  • müşterisi olarak bana da mobbing yapmaya kalkışmış bankadır kendileri, ki seneler öncesinde bunlar bana bunu yapıyorsa kendi çalışanına neler yapıyordur diye yüksek sesle sormuştum. hiç şaşırtmadı o yüzden.

    bir banka müşterisine nasıl mobbing yapar? yapıyormuş, şöyleki:

    çalıştığım şirket maaşları ypk bankasından yatırmaya karar vermiş her bölüme bir personel gönderip hesap açmak için görev vermiş, insiyatif bölüm yöneticinin elinde işin ve zamanın uygun olduğu zaman planlanması yönünde yapılması konusunun altı çizilerek bize bilgi verilmişti. yapı kredi elini kolunu sallayarak gelmiş neyse dedim sırayla yapsınlar çıksın aradan. 70-80 tane bana bağlı insan var, bunu organize etmeye çalışıyorum. sırayla personelimi çağırıp kadının önüne getiriyorum ki işini yapsın diye. 1,2,3 baktım kadın önüne gelen herkese çemkiriyor, bunu imzala, orayı atladın. dedim uslubunuzu korumanızı bekliyorum böyle devam edemezsiniz. bu kez bana çemkirmeye başkası . ben de bırakın randevu alarak ve mimkinse başka bir personel ile bitirelim bu işi dedim. kadın toplandı gitti. ben de banka müdürünü arayarak yaşananları anlattım ve başka bir personel istedim.

    bir kaç gün sonra çok yukardan bir telefon geldi bana, “ bankayla girmişsin birbirine “ diye. ben kadını şikayet ettiğim için onlar da beni etmiş. şaka gibi; atladıkları şey ben onların müşterisiydim, hizmetlerinden memnun olmama hakkım vardı. bu yüzsüzlük karşısında şoka girmiştim o zaman.

    neyse bana bir şey olmadı tabi ki , deli mi bunlar diye geyik yaptık kapattık telefonu . ama benim şimdi üzerime iki tane şirket var, poslar, kredi kartları, bankalar ile geçiriyorum mesaimin büyük kısmını, 9 tane bankayla çalışıyorum ama aralarında yapı kredi bankası yok. hiçbir zaman da olmayacak.

    toplu halde bir delilik orda söz konusu olan.
  • (bkz: #150458521)
  • intihar edenin son elektronik postası bile iş ile alakalı olmasından dolayı şaşırmadığım olaydır. öyle ki adam yazıya hiç insani bir değer koymamış ve işleyişle alakalı sıkıntıları eklemiştir. astlarıyla alakalı bir şey yok mesela. çünkü adam aynı yukarıdaki sömürücüler gibi düşünüyor.

    çalışma hayatımda 12 yılı doldurdum. genç arkadaşlara her zaman bir durup düşünüp aldığınız ücretle maddi-manevi kazanç hesabınızı iyi yapın diyorum. işi bu kadar önemsiyorsan elbette işin bitince hayatın bitmiş oluyor.

    bahsi geçen kişi içinde öyle olmuş. firmada fişini çekince hayatının anlamı kalmamış. bu arkadaş herhangi şirkette olsa bile gideceği döngü aynıdır.

    ben üzülmüyorum. sebebine gelince bu arkadaştan daha aşağıdaki seviyelerde yaşananlara karşı birlik olmamış olmasıdır. arkadaşın sömürü düzeninin baş aktörü olmasıdır.

    komik olan burada yazan yazar arkadaşlar mustafa koç'un ölümünde babası ölmüş gibi ağlaşmalarıydı. koçum iyi çalışın. çalışın ki çok para kazanın. yoksa ali koç milyarlarca paraları milyonluk eşeklere nasıl yedirecek.

    (bkz: koç ailesi/@safagi sokmeyen cocuk)
    (bkz: ali koç/@safagi sokmeyen cocuk)
    (bkz: mustafa koç/@safagi sokmeyen cocuk)

    (bkz: nadide kısa/@safagi sokmeyen cocuk)
    (bkz: mobbing sebebiyle vefat eden bankacı/@safagi sokmeyen cocuk)
    (bkz: bankacı kadınlar/@safagi sokmeyen cocuk)
hesabın var mı? giriş yap