yapılmış en aptalca dalgınlık

• tezgahtaki cips posetini açip yanindaki kaseye döküp poseti çöpe atmak yerine, cipsi çöpe döküp posetini kaseye sokmaya çalismak
• sigara yakmak için arabanın çakmağı itilir beklenir ,
  sigara ağızda sanarak kıpkırmızı bir çakmak ağza yaklaştırılırki neyseki yanında iyi kalpli ve uyanık bir dost vardır..
• (bkz: yolda yürümek)
• üniversitede fizik2 dersininin finalinden kalacağımdan emin bir şekilde küfür ederek çıkmıştım.yazokulunda malum derse kayıt yaptırıp f0 la kaldım.öbür dönem aldığım transkripte acı gerçeği gördüm ki ilk alışımda d+ ile geçmişim.9 tane dersin arasında kaynamış ibne.
  (bkz: şartlı geçilen dersi tekrar alıp kalmak)
• direksiyon ve fren pedalına geçirilen şu baston kilitlerden takmış olduğunuz fiat arabanızı dimdik bir yokuşta, yokuş yukarı park etmişken, koskoca baston kilidi farketmeyip, motoru çalıştırıp, el frenini indirmek, panik haliyle hala kilitli olan frene basmaya çalışmak ve bu arada da gidip arkadaki bmw'ye bindirmek.^*
• ingiltere'de iki türk genci mcdonalds'a girer, fakat ortam son derece kalabalıktır ve dahi yer olmamakla birlikte, kasalardan siparişlerini alanlar ellerinde yemeklerle birlikte ayakta masa boşalmasını beklemektedirler. söz konusu gençler yemeklerini alırlar ve diğer insanlar gibi beklemeye koyulurlar; fakat bir de bakarlar köşede bir masa boş! üstelik de diğer masalarda olduğu gibi sadece sandalyelere oturulan bir masa değil, baya koltuk falan var iki tarafında... fırsat bu fırsat, gençler derhal atılırlar salonun bu en lüks masasına, oturup yayılırlar ve tüm dallamalıklarıyla yemeklerini yemeye başlarlar. bu esnada etraftan pis pis bakışlar gelmektedir. gençler bunu farkederler ama önemsemezler, keyifleri yerindedir, konuşmaya, gülmeye ve yemeye devam ederler. yemekler t süre sonra biter, ikili iyice yayılır ve bünyeler sindirime geçer. etraftan gelen rahatsız edici bakışlar iyice artmıştır, ama gençlerin umrunda değildir. artık kalkmaya karar vermişlerdir, gençlerden biri masanın hemen yanındaki tuvalete girer; ancak kapıdan içeri adımını atmasıyla mor bir suratla dışarı çıkması bir olur... bu mor suratı gören diğer genç, az önce kalktıkları masanın hemen üstündeki "özürlüler için ayrılmıştır" yazısını farkeder... akabinde koşarak kaçılır.
• ya 12 ya 13 yasindayim. cesmedeki yazligimizda yakin bir arkadasimla kendimizi egenin serin sularina birakmisiz. derken teyzemlerin kiyiya yakin demirlenmis duran teknesine cikma fikri birden cok cazip geldi. o yaslarda her cocukta boyle sapsallik yapma egilimi fazlasiyla vardir.
  
  teknede gecirdigimiz 30 saniyenin sonunda bayildik ve tam denize geri atlayacakken dibin deniz kestanesi dolu oldugunu gorduk. arkadasim ihtiyatli bir sekilde atlayip yuzdu ve beni beklemeye basladi. ben tirsik bir sekilde tek elimi teknenin kenarina dayayip suya biraktim tombik vucudumu ve noldugumu sasirdim. teknelerin yaninda ip baglamak icin kullanilan tahtalardan birine mayomun kenari takilmisti ve ben yaklasik yarim metre uzamis bir sekilde harmonik hareket yapmaya basladim. her tarafimin meydanda olmasinin utanci bir yana uzuvlarim acimaya baslamisti ve arkadasim gulme krizinden cikmaya ugrastigi icin yardim edemiyordu. bir dakika kadar sallandiktan ve butun site halkina kiyiya toplanip popoma iyi bir bakis atma sansini verdikten sonra arkadasim beni kurtardi! kiyiya kahkaha ve alkislar arasinda ciktim! belime bir havlu sarinip eve gittim ve gunlerce cikmadim!
• çok yakından tanımadığın bir insan hakkında dedikodu içeren bir mesajı yanlışlıkla bu kişiye göndermek
• tencereleri çöpe döküp küllükleri buzdolabına koymak
• sabahın erken saatleri... çay almak, ayılmak için kantine inilir... poşet çaylardan biri seçilir... arka tarafa geçilip bir bardak alınır ve bardaga poşet çayı koyduktan sonra üzerine su eklemek yerine demlikteki taze çaydan koyulur... sonra da ben ne yaptım derken ufak çapta bi gülme krizi geçirilir ve poşet çay bardaktan çıkarılarak demlikten konulan çay üzerine bi miktar kaynar su eklenir... diğeri de üzerine su eklenerek cellamiye verilir ve böylece iki adet çay elde edilir ^* (bkz: ayakta uyumak)