• en kıymetlisi ayaklarımda olandır.
    öyle bir savaştan yadigar ki onlar...
    10.000.000'da bir görülen bir çeşit cilt kanseri.

    üzerinden yıllar geçti. savundum kendimi, insana döndüm. örseleyenlerle ayrı, hastalıkla ayrı savaştım.
    yendim amk yendim.
    dünyada 160 adet bundan yırtan hasta var, biri de benim. iyileştim ulan.
    anlıyor musunuz? yaralarım geçti. artık abuk subuk pansumanlar yapmayacağım.
    gerçekten anlıyor musunuz amk o hijyen kokan koğuşlarda aylarca yatmayacağım?

    aynaya baktığımda şimdi kollarımda, memelerimde, belimde, ayaklarımda sayılmayacak kadar çok iz var.
    ama ben hayattayım.
    varsın kimse beğenmesin.
    varsın köpek balığı kıstırmış gibi yaşayayım.
    bunlar da benim zafer dövemlerim abi. mutluyum. yaşıyorum.
    yaşıyorum...

    anlıyor musun?
    anlıyor musunuz?

    .....
  • "bütün yara izlerini bir güzellik olarak görmeliyiz. tamam mı? bu bizim sırrımız olsun. çünkü, tecrübelerime dayanarak söylüyorum, ölürken yara izi olmaz. yara izi 'ben kurtuldum' demektir." *

    chris cleave
  • erkeğin yüzünde olduğu takdirde aksiyon sever türk kızlarına afrodizyak etkisi yapan vasat iz. tabi erkeğin yüzünün de güzel olması gerekir, tinerci tipli adamlar yüzüne harita çizse seksi gelmez bence karılara. bu tespiti yapmamı sağlayan olay ise 2 gün önce traş olurken dudağımın başlangıcı ile burnumun sonu arasındaki bölgenin az biraz solunu kesmem. 3 şeritli bir iz kaldı o bölgede ama ortamlarda karılara yazarken inanılmaz katkı sağladı. çok alıştım şu an yüzümde 3 şeritli yol açan ve karılar tarafından beğeniyle karşılanan yara izime. yavaş yavaş kaybolan yara izimi izlerken aynada giden günlerim olduyu söyleyip, adadan ayrıldıktan sonra sırf belki uçağım düşer diye defalarca uçağa binen jack shephard misali günde 2 kez traş oluyorum.
  • okurken beni etkileyen bi paragraf:

    "...bir yara izinin asla çirkin olmadığı konusunda bana katılmanızı rica ediyorum. yara izini yapanlar bunun aksini düşünmemizi isterler. ama siz ve ben, onlara kafa tutma konusunda bi anlaşma yapmalıyız. bütün yara izlerini bi güzellik olarak görmeliyiz. tamam mı? bu bizim sırrımız olsun. çünkü tecrübelerime dayanarak söylüyorum , ölürken yara izi olmaz. yara izi 'ben kurtuldum' demektir..."

    (bkz: küçük arı)

    kurtuldum diye sevinmeli miyim peki?
  • beyazlığın yitirilmesidir iz...
    bütünlüğünüz bozulur.
    görmek istemezsiniz, göstermek istemezsiniz...
    insanlar gariptir.
    size acıdıklarında saçma sapan bir surat ifadesi takınıp konuyu kapamaya çalışırlar.
    çoğu birbirine benzer...
    ne izi olduğunu tahmin etme yarışına gireceklerdir siz arkanızı döner dönmez,
    adınız gibi bilirsiniz.
    alışırsınız.
    es kaza olur ya denk gelirsiniz
    biri der ki " ameliyat izim kocaman kaldı çok fena ya uff"
    herkesin derdi kendine büyüktür tabii, bunu öğrenmişsinizdir.
    o yüzden sadece yarım ağız bir " zamanla geçer" savurursunuz.
    halbuki sizinki geçmez, geçmeyecektir.
    pansumanlarda gecelerce ağladığınız o izler
    bir fahişenin kapısındaki kırmızı çarpı gibidir şimdi.
    oysa onlar mücadelenin izi değil miydi?
    sağ çıkmanın, hayatı kazanmanın, savaşmanın izleri...
    hayat hep hatırlatır "o" izleri...
    beden asla unutmaz...
    zamanla geçmez...
    benimki geçmez...
    dışarda 50 derece hava varken neden pantolon giyersiniz,
    neden hep kocaman çantalarla dolaşırsınız,
    neden kimselere benzemezsiniz,
    neden uyumazsınız...
    o çantanın içinde merhem olduğunu bilirler mi ki?
    makas, bisturi, sargı bezi...
    bunlarsız dışarı çıkamadığınız gerçeğini
    o küçücük çantalarına sığdırdıkları rujlarıyla örtebilirler mi gözyaşlarımı...
    acıdan uyuyamadığını anlarlar mı ki?
    geçmez işte...
    zamanla geçmez...
    yaftanızdır, hep kalır...
  • hayat izidir.
    kaderin fişleme tarzıdır insanı...

    içimde ve dışımda o kadar çok varlar ki, sanki parçalanıp tekrar birleştirilmiş gibi hissediyorum bazen.
    hadi dışımdakiler zamanla silikleşiyor da, içimdekiler daha belirginleşiyor gün geçtikçe.
  • yara izi denen şey destop'taki kısayollara benzer. oluşumu ile ilgili anıyı target eden bir kısayola...
  • kimilerinin yara izleri yüzündedir -bir kavgadan-, kimilerinin çenelerinde ya da dizlerinde -bir düşüşten-..
    kimilerinin yara izleri çocukluktan kalma.. kimilerinin yara izleri ne yazık ki çocukluktan değil...
    kimilerinin yara izleri kalbindedir -bir aşktan, o aşktan-...
    kimileri bir eliyle yara izini tutarak yazar yazdıklarını...
  • artık çokça sevdiğimdir.

    küçükken çok üzülürdüm yüzümde taşıdığım yara izine. sonra alıştım, yenilerini de ekledim zaten.*

    zira çocukken ben unutsam da yara izimi, çocukların acımasız eleştirileri, "dan!" diye her şeyi söyleyip, eğlenmeleri üzerdi. hassas noktamdı çünkü yüzümde, yanağımda bebeklikten kalan bir iz taşımak. farklı gelirdi, hiç pürüzsüz olmayacak yüzüm diğer kız çocukları gibi diye üzülürdüm. o kadar ki, barbie ailesinde beni temsil eden kıvırcık saçlı barbie'nin suratında, bebek bir yere sıkıştığı için benim yüzümdeki ize benzer bir iz oluşmuştu ve ben çok mutlu olmuştum.
    o zamanlar ailem de doktorlar da eğer çok moralimi bozuyorsa büyüdüğümde estetik ameliyat olabileceğimi söylüyorlardı ve bu durum rahatlatıyordu beni, bir an önce büyümek istiyordum.

    bir gün oldu ve ben büyüdüm. lakin o izin gitmesini istemedim hiç. bebekliğimden kaldığı için belki de, hep çocuk olduğumu hatırlattığı için, kötü hissettirmediği için ve alıştığım için belki de. bazen unutuyorum bile orada olduğunu. ama seviyorum artık, bazen dokunup seviyorum, gülüyorum ona.

    ah sevgili ayna, bir kurban bayramı'nda -belki de- kesilecek danaya üzülüp beni kestiğin için ve hatta bayram olması sebebiyle tam teşekküllü bir hastane bulunamadığı için sana kızamıyorum ama on aylık bir bebek geçmiş karşına bebek dilinde belki de "ayna ayna söyle bana, benden güzeli var mı dünyada" derken neydi ki kıskançlığın o bebeğin üzerine düştün?

    ama sevmişsin ki beni yine de, üç santim yukarıdan girseydin gözüme denk gelecekti ve renkleri göremeyecektim hiç..

    şu an bana kalan olumsuz tek şey, ayna korkusu. yok hayır aynalara küsmedim daha! sadece büyük, boy aynalarından, üzerime düşecekler diye korkuyorum.
  • kalıcı olanı daha bir anlamlı olan şey. çok sevdiğiniz evcil hayvanınız üzerinizde kalıcı yara izi bırakırsa kızmayın. o ölünce üzerinizde sonsuza kadar sizinle kalacak. öyle düşünün bunu.
hesabın var mı? giriş yap