yaran
-
aşan (argo), bölen
(bkz: yarmak) -
ikinci tekil şahsın yarası
- yaran kanıyo !
+ ha, sagol -
-
eski dilde dostlar anlamına gelen kelime...
-
urfa sıra gecelerindeki gibi, erkeklerin sazlı sözlü vakit geçirdikleri bir esnaf teşkilatı. ahiliğin* bir geleneği, esnafların ve zanaatçıların sivil bir oluşumu olarak yıllardır devam etmekte olan çankırı geleneği.
-
son zamanlarda bolca kullanılır oldu bu argo kelime. (bkz: ekşi sözlük)
dumur eden, güldüren, şaşırtan şeyleri tanımlamak için bir sıfat görevi yüklenmiş adeta. türkçenin içine etmek bu olsa gerek. -
eksi sozluk tarihinin baslangicinda "cok komik olan", "sasirtan", "hayrete dusuren" manasinda kullanilan "yarma" teriminin 2. tekil sahis cekimi olan bu terim (ben yaram, sen yaran, sen kalk biz yarak) yuzyillar suren saygisiz kullanimlar sonucunda tamamen dejenere olarak ve 1. tekil sahistan gomme neye gore / kime gore kavramlarini da bunyesine sokusturarak bir sifat haline burunmustur. su an ne manaya geldigini bilen eden yoktur, herkes kafasina gore kullanmakta, onu bunu yarmakta, ama seni yaran beni yarmamakta, hatta senden baska kimseyi yardigi da gorunmemektedir. "allah yaran'i korurmus" seklinde bir kullanimi da mevcuttur tarihsel dokumanlarda.
-
(bkz: neşati/@ben ruhi bey nasılım)
-
bilim felsefesinde fenomenleri ikiye ayıran kıstas: yaran şeyler ve yarmayan şeyler olarak ikiye ayrılır şeyler. herşey bir yar'ın etrafında döner * ama farkında değildir hiçbir şey.
(bkz: bu benim önüm)
(bkz: ciddiyet beyler) -
bir şeyi yaran olarak nitelemek için yarılmış olmanın yettiğinin unutulmaması gerektiğini bilmemizi sadece gramatik yapısıyla bile sağlayabilen hede.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap