yarasa

• uçabilen tek memeli. şimdi allahın gucune gitmesin ama suratı boyle olan bir seyin memesi olsa noolur olmasa noolur? yazık günah valla durduk yerde meme israfı...
• 1100 farklı türüyle memelilerin %20'sini oluştururlar. bunların yaklaşık %70'i böcüklerle beslenir, %30'u da meyvelerle. bir kaç türü de küçük balıklarla. yalnızca üç tür yarasa ise, vampir yarasadır ve kanla beslenir. memeliler içinde yalnızca bunlar asalaktır. ama işte bir çürük elma tüm sepeti batırır. yarasa denince akla diğer bin küsür tür değil de kan emici vampirler gelir.
  
  bu kan emici olanların kendilerine ait etik kodları da vardır. örneğin biri bolca kan emdiyse, döndüğünde eli (ya da ağzı) boş dönmüş olan yavrularına, onların ihtiyacı yoksa eli boş dönmüş tünek arkadaşlarına kanın bir bölümünü verir. lakin fazla kan ile dönmüş ama bu kanı ihtiyacı olanlarla paylaşmayanların başı derde girebilir. bir gün elleri boş döndüklerinde kendilerine kan verecek bir allahın kulu bulunmaz. vampir yarasalar, beleşçilerden hoşlanmaz.
• sonbaharda çiftleşip, 3-4 ay kış uykusuna yatan, bu sürenin sonunda meydana gelen ovülasyonla, aylar önce çiftleştiği erkeğin spermasıyla gebe kalabilen bir garip memeli hayvan.
  insan ve diğer memelilerde bir spermatozoonun ortalama fertil yaşam süresi 24 saat kabul edilirken, yarasada bu sürenin 4 ay olabilmesi çok ilginçtir.
• an itibariye balkon kapısının önünde sineklikte tünerken kendisini fotografladığım canlı. ilk defa bu kadar yakından görüyorum farenin kanatlı versiyonu sanki.. yavru da galiba pek de sevimli kerata yalnız sinekliği kemirip de içeri girer mi acaba.. hafiften tırsmıyor değilim. seksi resimleri için tıklayınız;
  
  1. 2.
  
  3. 4.
  
  5.
• geçenlerde izlediğim "canavar yarasalar" isimli çok ilginç belgeseli aktarayım..
  meksika'daki bir köyde yarasalar geceleri insanlara saldırmaya başlıyor,bunu duyan araştırmacımız köye gidiyor..köylülerle konuşuyor.köylüler,normalde meyve yiyen yarasaların geceleri kendilerine saldırmaya başladıklarını söylüyorlar..ancak bu sadece bir tahmin;çünkü sabahları bi kalkıyorlar ki,şakır şakır kanıyorlar.yani gece ısırıldığı anda uyanan pek yok,uyandığını söyleyenler de hiç bişey görmediklerini söylüyorlar..araştırmacımız arıyor tarıyor,pusu kuruyor ve buluyor ki tüm bunları yapan;"kan"la beslenen el kadar yarasalarmış.peki bu kurbanlar nasıl bu kadar çok kanıyorlarmış?çünkü bu hayvancıklar pıhtılaşmayı engelleyen özel bir madde salgılayarak,kanamanın normalden fazla olmasına yol açıyorlarmış.peki,neden kurbanlar uyandıklarında bişey görmüyorlarmış?çünkü bu minnoşlar gerektiğinde kanatlarını ayak gibi kullanabiliyorlarmış ve 4 ayak üstünde olay mahalinden fıtıfıtı fıtıfıtı kaçabiliyorlarmış efenim..
• 'be .mına koduum yarasası. bütün gün ışık var diye dışarı çıkmıyorsun, gece çıkınca sokak lambasının etrafından ayrılmıyorsun. ne kararsız ne karaktersiz bir hayvansın sen.'
  
  diye içimden geçirmeme sebep olan hayvan.
• kucukken babamdan beslemek icin izin istedigim ucan memeli.
  kendisinin beni hicbir zaman goremicegini o yuzden de cagirdigimda gelmicegini soylediginde fikrimi zurafa olarak degistirmistim.
• fena halde sokak lambası fetişi bulunan hayvanlar. balkonda gecenin sakinliğinde sigara içmek isteyenlerin baş düşmanıdır. sokak lambası merkezli yörüngelerinde, konutlara doğru kavisler çizerek, sortiler yaparak uçarlar. insanın nerdeyse 30 cm yakınından geçiyorlar. kaç senedir ne zaman balkonda otursam ya da sokakta yürüken lambanın altından geçsem aynı gerginliği yaşıyorum, tüylerim diken diken oluyor.
  
  her vatandaş gibi gece gözlerinin görmediğini, sesleri iyi duyduklarını bildiğim için de gece yarısı balkondan ruh hastası gibi garip sesler çıkarmak zorunda kalıyorum. bir de senelerdir aynı yarasa mı uçuyor anlamadım çünkü her zaman tek tabanca takılıyor namussuz..
• bayağı bildiğiniz apartman dairesi olan evimize girmişliği, o sırada henüz üç aylık bir sarmancık olan avcı kedicim tarafından yakalanmışlığı, kedicim bir oraya bir buraya top gibi yuvarlarken süpürge ve faraşla elinden kurtarılarak balkondan atılmışlığı olan sempatik hayvan. balkondan düşerken kanatlarını açıp göğe yükselmesiyle evimizi (sarman kız hariç) neşeye boğmuştur.
• öncelikle yarasalar, oldukça güçlü bağışıklık sistemleri olan hayvanlar. memeliler içinde belki de en güçlüsüne sahipler. bu aşırı bağışıklık, virüsleri yarasanın kendisine karşı koruyor ancak üzerinde zamanla biriken virüsler nedeniyle yarasayı tehlikeli bir taşıyıcı konumuna da getiriyor.
  
  viral enfeksiyonlar, öncelikle yarasanın bağışıklık sisteminde virüsü aniden uzaklaştıran bir etkiye yol açıyor. ancak savunma mekanizması aktif olmadan önce virüsler hızlı bir şekilde ürüyor. yarasalar bu virüsleri idare edebiliyor ancak kendileri kadar güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmayan canlılara bulaştırdıklarında ölümcül sonuçlara yol açabiliyorlar.
  
  ilginç bir nokta da şu, yarasaların doğal yaşam çevresini bozduğunuzda strese giriyor ve dışkı, idrar ve tükürüklerinde daha fazla virüs bulunduruyorlar. yani onların yaşamını tehdit eden faktörler arttıkça diğer hayvanlara ve insanlara virüs bulaşma riski gerçekten de artıyor.
  
  peki nasıl böyle yüksek bir bağışıklık sistemleri oluyor? diğer memelilerden farklı olarak uçabilmenin getirdiği yüksek aktivite hızı ve doku hasarına hızlı tepki vermenin, benzer şekilde hücreleri enfeksiyondan uzak tutma konusunda başarı sağlayabileceği söyleniyor. ancak dediğim gibi, bu yüksek bağışıklık virüsün vücutlarında yayılma hızını da artırıyor. normalde kalp atışı fazla olan, çok hareket eden memeliler yavaş hareket eden ve kalp atışı fazla olmayan memelilere göre daha az yaşar. ancak yarasalar 40 yıl civarı yaşıyor. bunun da yukarıdaki sebepten geliyor olabildiğini söylüyor araştırmacılar.
  
  ancak sars, ebola veya covid-19 gibi hastalıklar direkt olarak yarasadan değil, başka bir hayvan aracılığıyla insanlara bulaştı şimdiye kadar. sars, asya palmiye misk kedisinden; mers, develerden; ebola, goril ve şempanzelerden; nipah, domuzlardan; hendra, atlardan; marburg ise afrika yeşil maymunlarından insanlara ulaştı. yine de ölümcüllükleri devam ediyor.
  
  kaynak, kaynak 2