• insanoğlu çok ilerler, o kadar ilerler ki artık dünyayı kendilerinin yönetmelerinin zamanının geldiğini düşünürler. tanrı'dan dünyanın anahtarını almak için bir grup elçi gönderirler.
    -ey tanrı, artık zaman geldi. biz her konuda ilerledik. insan bile yaratabiliyoruz. hem de çok kısa zamanda.
    -e, o zaman şurada bir yapın da görelim.
    elçilerin lideri eğilir ve yerden bir avuç toprak alır.
    tanrı cevabı yapıştırır:
    -benim toprağımdan değil, kendi toprağınızdan!
  • file/new secildigi zaman "bre zindik error" veren yazilim dusturu.
  • seksenli yillarda yasina göre ailesinin verdigi egitim yüzünden epey olgun olan bir cocuk adana'nin kenar mahallelerinden birinde gün gectikce büyümektedir.
    kendi kendine allah olduguna karar vermistir.
    cünkü agaclara tirmanan karincalari tek tek eliyle öldürmüs, öldürmenin ne kadar güzel bir duygu oldugunu düsünmüs yaptigi soykirimin getirdigi hinzir gülüsle allah olmanin keyfini sürmektedir.
    iste tam o sirada kendini tahtindan edecek insan ona dogru yaklasmaktadir. mahalleden bir amca, kendisine neden karincalari öldürdügünü sorar.
    cevap basittir.
    ben allahim, herseyi yapabilirim. öldürmek istersem de öldürürüm.
    bunun üzerine amca tatli rüyadan cocugu uyandiracak soruyu sorar.
    madem allahsin, o zaman öldürdüklerini tekrar canlandir, o zaman allah olduguna inanirim.
    yasina göre olgun, simdi ise baskalarinin dogrularinin genel gecer, kendi dogrularinin ise evrensel oldugunu savunan bu cocuk yikilir.
  • bu cümlede kastedilen ve allah'a mahsus olan yaratma, yoktan var etme manasındaki yaratmadır. ve evet o şeklide yaratma bir kere olmuştur ve allah'ın tekelindedir. daha sonraki üretmeler, ortaya koymalar yaratma değil yaratılanları sentezleme yer ve biçim değiştirme eylemidir.

    şu şekilde anlayabiliriz. matematikte kullanılan 0 dahil on adet rakam bir matematikçi tarafından yaratılmış(!) olsun. ondan sonra o rakamlarla oluşturulan herşey, sayılar, işlemler, denklemler rakamların yanyana getirilmesi ya da farklı işlere tabi tutulması neticesi ulaşılan sonuçlardır. yeni bir sayı bulma değildir. ve aynı şekilde ilk madde atom bir kere yaratılmış ve yaratıcısına mahsustur. diğer ürünler o maddelerin yeni terkibidir.

    bu işin teori ve fikri temel kısmı. hee sorarsanız gündelik hayatta kullanılınca günah mı olur... ilk varetmeyi kastederse - ki göt ister- işte bu maddeyi ben yarattım ulan, yoktu daha önce kainatta... o günahtır yalandır... ama üretmek manasında kullanılan yaratmak kullanılınca günah olmaz.

    işin biraz daha ileri mertebesinde yakmak allah'a mahsustur düşüncesinde olan takva ehli insanlar birbirlerine lambayı yak demezler. lambayı aç ya da eski anahtarlardan olsa gerek lambayı çevir derler. bu da böyle bir hassasiyet işte
  • islamiyet daha portakal kabuğundayken aziz augustine, "yaratmak allah'a mahsustur" lafını zaten çoktan latince olarak söylemiş: creatura non potest creare!

    benzerliğe dikkati çeken kişi, uğur tanyeli.
  • tetikte bir tepki. simdi ben burda adini zikretmeyeyim hangi marka ama "bilmemneye bilmemne kattik, bilmemneyi yarattik" tadinda bir slogana sahip bu markanin yeni urunu. sonuc: gelen yuzlerce mail ve telefon. vay efendim siz kimsiniz, kimlerdensiniz, kendinizi ne zannedersiniz? vs. peki, biz hala turban meselesini tartisadururken beyinlerde filizlenip yeseren bu orumcek agina kim ne diyecek, diyebilecek ya da akil fikir erdirebilecek?
  • "yaratıcıların en güzeli allah pek yücedir" müminun suresi 14.ayet
    arapçada yaratmak kelimesi her türlü sanatçı-sanatkar için kullanılır, yani bir heykeltraşda bir sanat eserini yaratabilir. fakat her nedense türkçemize böyle bir deyim girmiştir.

    lafzen, "yaratıcıların en iyisi". taberî'nin belirttiği gibi, araplar "yaratıcı" ya da "yaratan" sıfatını her türlü "sanatkar/sanatçı" (sâni?) için kullanmaktadırlar; bu kullanım, geniş anlamıyla sanat eserlerinin "yaratımı"yla ilgili olarak avrupa dillerinde de geçerlidir. sözcüğün gerçek ve birincil anlamıyla asıl ve yegane yaratıcı allah olduğuna göre, ahsenu'l-hâlikîn ifadesi, hâlik teriminin bu ikincil anlamıyla anlamlandırılmalıdır
    kaynak: muhammed esed'in kur'an tefsiri
  • bir üç boyutlu modelleme kursunda programla yapılabilecek şeyleri görünce aniden durum muhassebesi yapan mutaassıp bir insanın sarf etmesiyle her şeyi bırakıp gitme isteği uyandıran dogmatik söz öbeği.
  • doğrusu "yoktan var etmek allah'a mahsustur" olan önerme. (bkz: kutlenin korunumu yasasi)

    edit: bu cümledeki anahtar kelime "önerme"dir.
hesabın var mı? giriş yap