• goethe ile faustu bilen ama hangisini hangisinin yazdığını bilmeyendir.

    not: alıntıdır.
  • suç ve ceza'yı bilen ama bu ikisinden hangi birini önce okuyacağına karar veremeyendir.

    .
  • savaş ve barışı bilen, ben sadece barışı okudum diyendir.
  • herbirimiz birçok konuda yarı cahiliz. kulağımıza çalınan, şurda burda okuduğumuz birtakım bilgiler var. bilginin sahihliğinden emin olamıyoruz, sıklıkla, içeriğini kavramış olmaktan da uzak oluyoruz.
    cahilken sorun yok, bilmediğimizi biliyoruz. yarım yamalak bildiğimizde, yarım yamalak bildiğimizi de biliyorsak yine sorun yok, ancak yarım yamalak biliyorken, "tamam, ben bunu yaladım yuttum" havasına girince (yarı cahil tanımının zihnimdeki esas karşılığı bu), işler tehlikeli hale geliyor.
    örnekler her yerde, her zaman karşımızda, karşınızda.
    aklımdaki en yakın örnek, hava akımının olmadığı yerde dalgalanan bir bayrağın olamayacağına hükmeden biri. bilgisi var ancak ya oldukça kısıtlı veya unutmuş. daha muhtemel olanı bu bilgiyi bir yerlerde okuyup, doğru kabul etmiş olması. oysa lise düzeyi fizik bilgilerini tekrar hatırlamaya biraz uğraşırsak, hava akımının olmadığı bir yerde, (sürtünme) hava direnci de olmayacağı için verilen ilk hareketin çok uzun süre süreceğini de hatırlardık. ezberci eğitim sisteminin, verilen bilgileri sorgulamayan, yönlendirmeye, güdülmeye açık bireyler yetiştirdiği vs diye uzun giden bir tirad eklenebilir, örnekler çoğaltılabilir, yeterince uğraşılsa cehalet de azaltılabilir ama yarı cehaletten kurtulmak o kadar kolay görünmüyor.
  • semi kara cahil
  • ikinci el bilgi sahibidir. mişli geçmiş zamanı çok kullanır.
  • (sandığını bilmeden) bildiğini sanandır.
  • burada vurgu, bilgisizliğe değil. zaten bir kişinin tek bir alanda bile herşeyi yaladım yuttum diyemeyeceği bir dünyadayız. günlük üretim bile takip edilebilecek miktarın çok çok ötesinde. esas mesele, bir miktar bilgiye ulaşıp bunu aklına soktuktan sonra gelişimini orada durduran, ulaştığı bilgiyi kutsal kitaba çevirip kat'a yanlış olabileceğine ihtimal vermeyen insanın zavallığı ve bu zavallığın topluma çektirdikleri.

    bilgi doğası gereği dinamiktir. yeni bir kapı açılır, yahu biz öyle demiştik ama değilmiş, böyleymiş diyip bilgileri güncellemek gerekir. ama bu yarı cahilin kabusudur. cebi iki kuruş para gören, orta karar eğitim almış, tüketim aşkıyla yanıp tutuşan (karma ekonomiyi yeni yeni terk ediyoruz. döviz yasağı kalktığında ben çocuktum galiba: baktım şimdi 1984'te kalkmış) ve kendini artık bir şey gibi görmek ve hissetmek (çok insani) isteyenler arasında yaygın bir hastalık.

    burada sorun şu: yanlış bilen kişi, haydi bunu itiraf etmiş olmamak, rezil olmuş hissetmemek için, utandığı için falan geri adım atmayı yediremiyor. hay hay. olur yani insanlık hali. ama sonra dur ben bir bakayım, neymiş ne değilmiş demiyor ve yalan yanlış kırıntıları ısrarla yaymaya çalışıyorsa ve bunu zaman ve mekan tanımaksızın ha bire yapıyorsa, hah işte o insana yarı cahil deniyor. bunlar bilgiye inanır, bilgiyi inanç meselesi yapar, oradan da gurur meselesine saparlar. işin içinden çıkmak imkansızlaşır, şahane olur.

    günün anlam ve önemine uygun bir beyinde kemikleşme örneği vereyim. vaktiyle bir diplomatın frenkçesi falan tastamam, cehepeli teyze görünümlü, çok batılı ve çok modern eşiyle tanışma şerefine nail olmuştum. bir gün bir sohbet esnasında duydum ki spordan sonra belli bir süre içinde duş alınmazsa sporun etkisi kalmıyormuş, laktik asit ve toksik maddeler geri kaçıyormuş. ben de laktik asidin şeceresini çıkaracak değilim de bilen insanlar var ortamda. yani laktik asidin uçan kaçan bir şey olmadığını, terle atılan toksinlerin ölürüm de dönmemci olduklarını anlatıp üstüne diplomaları üzerine yemin eden insanlar, allah bilir nereden edinilmiş hikayeyi güncelleyemedi. inanmıyor. inanması da gerekmiyor zaten. ölçüp biçtikten sonra ikna olup benimsemesi, ikna olmadıysa kendi açıklamasını yapması, ona öyle demezler peynir ekmek yemezler demesi lazım. hiçbiri olmadı. bari neymiş bu diye aç bak internet önünde. yok işte. tam olarak yarı cahillik budur.

    ideolojisinden bağımsız olarak militan tiplerin tamamı bu kategoridedir. dini fanatizmi de ideoloji olarak alıyorum burada. saç boyatıp kolda bavul taşıyınca oldum diyen hanımlarla bunların muadili beyler arasında da bolca bulunur bunlar. türlerinin yok olma tehlikesine girdiği hiç görülmemiştir, yakın bir tarihte de görülmeyecektir. adamın teki çıkmış bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir demiş. kime demiş, niye demiş?
  • (bkz: karacahil)
  • yarı cahilsem, yarı da aydınım.

    imza: polyanna
hesabın var mı? giriş yap