• basrolde yilmaz guney ve fatma girik in oynadigi once eglendirip sonra huzunlendiren basarili film

    hosuma giden bir diyalogu sizinle paylasayim

    --- spoiler ---

    aslan avcisi yakup, kemikkiran ve kara cocuk konusuyorlar;

    ....

    aslan avcisi: sen neler yapiyorsun, gunler nasil geciyor?
    kara cocuk: tarih, cografya derslerine calisiyoruz. resim, jimnastik, aile bilgisi falan, kulturumuzu cogaltiyoruz
    aslan avcisi: ilerde neler yapmak fikrindesin?
    kara cocuk: ne kadar ilerde?
    kemikkiran: yakinlarda
    kara cocuk: yakinlarda mizika calmasini ogrenecegim
    kemikkiran: benimle ciddi konus
    kara cocuk: belkide artist olurum, beni yilmaz guneye benzetiyorlar
    aslan avcisi: (kahkaha) yok canim sen o kadar cirkin degilsin

    --- spoiler ---

    (bkz: cirkin kral)
  • bir yılmaz güney filmi. senaryo, yönetmen ve başrolde yılmaz güney vardır. 1971 tarihinde çekilmiştir.
    diğer rollerde ise fatma girik, nihat ziyalan, erol taş, bilal inci, yavuz selekman, süleyman turan, feridun çölgeçen, oktay yavuz, nükhet egeli vardır.
  • film boyunca ennio morricone'nin il clan dei siciliani için yaptığı müzik çalar, çalar, çalar, çalar..

    filmde başkasına ait bir mülke zorla girip, mülk sakinlerine işkence uygulayıp eğlenen gençler teması da vardır. hani michael haneke 26 sene sonra falan, ay çok yaratıcı diye lanse ediliyo ya funny games'le.. ondan diyorum.. 26 sene sonra tabi ehehe

    filmin sonu bana kalırsa acayip kötüdür. mavi çocuk gelinlikleriyle ve elinde kırmızı gülle gelir, ki gülle gelmesi bence muhteşem bir olaydır, önceki sahnelerdeki şoparlarla telefon konuşmasında yapmadığı şeyi yaparak iyi bir çizgi çeker, kara çocuk'un kadını olduğunu ve ona aşık olduğunu gösterir, yılmaz güney gelir üstü açık arabasıyla bi bakarsınız onda da kırmızı bir gül vardır. işte dersiniz, kara çocukla mavi çocuk.. işte şimdi her şey yoluna girecek. ancak etrafını çeviren polisler müthiş gaza gelerek, hemen olaya dahil olurlar, kara çocuk'un da kanı deli akmaktadır, o da silahını çeker. ve bam gün diye polisler indiriverir kara çocuk'u. her şey çok hızlı biter. seyirci olarak 'noldu amına koyim ya, daha demin mutluluktan altımıza sıçıyoduk' dersiniz ve film o sırada biter. işte bence o kötüdür.

    bir de filmde bu eve zorla girme sahnesindeki bazı diyalogların benzeri 1977 yapımı bülent oran'ın yazdığı şerif gören'in yönettiği istasyon adlı şahane filmde de vardır.
  • kara çocuk yılmaz güney'dir elbette, mavi çocuk da masmavi gözleriyle fatma girik.
    çocuk gibidirler sahiden, öyle severler birbirlerini. sevmek ayrılmamak demektir zaten, ölümde ve yaşamda, daha zor olarak.
  • kpss'ye çalışmak için işi bıraktım, günlerdir evde tarih çalışıyorum. her gün de öğrendiklerimi babama ve anneme kah yemekte kah şu sıralar moda olan tarih dizilerini izlerken anlatıyorum. onlara anlattıkça hem aklımda kalıyor hem de espriler gırla, eğleniyoruz ailecek. geçen hafta nizam-ı cedit'e kadar gelip napolyon'u anlattım bzimkilere. ertesi gün babamdan bir mesaj telefonuma "sekbanı cedit nedir? " yeşilçam bağlantısı kurduğunu anlamadım tabii.

    önceleri ben engin eraydın'ın videolarını izlerken babam adamı komik bulmuş izlemiş ve engin hocanın yıldız dağları ve yeşilçamda intihar etme sahnelerini bağlantı kurarak anlattığı yere denk gelmiş. akşam geldi sordu, yeşilçamda intihar ettikleri dağ hangisidir diye? nasıl hoşuma gitti. kırk haramilerdeki mağarayı falan anlattı güldük eğlendik.

    sekbanı cediti sorunca dedim herhalde ramazan hocayı izledi benim için. engin hocaya sevindiğimi görünce. sorgulamadım. hoşuma gitti.

    bugün bilgi akvaryumu yaptım yaklaşık 200 soru, aileyi oturttum karşıma, onlar sordu ben cevapladım. çayımızı kahvemizi içtik bitirdik çalışma faslını. babam durdu durdu en son "sekbanı cedit nedir?" dedi yine. dedim sahi sen nerden öğrendin?kara çocukla mavi çocuktan dedi.
    sonra bu filmi anlattı. açtık izledik beraber.

    --- spoiler ---

    filmde yılmaz güney ve sevgilisi fatma girik ders çalışırlar. fatma girik nizamı cedit vs. sorar yılmaz güney'e. yılmaz güney bilir. yılmaz güney sekbanı cedit'i sorar fatma girik bilemez. aşırı güzel sahne olması bir yana asıl güzel kısım şudur ki, bunlar zengin bir evi soymaya girerler ama bilgi yarışması ile soyacaklardır, ev halkı bilirse kara çocuk ve mavi çocuk onlara para verecek, bilemezlerse ev halkı onlara... zenginler hemen her soruyu bilirken "ekmek kaç lira" sorusunu bilemezler mesela "zeytin kaç lira?" sorusunu da sekbanı cedit'i de. yılmaz güney'in güzel eleştirilerinin olduğu muazzam bir film.
    --- spoiler ---

    bayıldığım bir film olmuştur. babam sayesinde anısı var diyeceğim bir film de aynı zamanda...
  • su an tv2 de yayinlanan film. ayrica 71 yilinin istanbuluna bakmak guzel oldu. daglardan tepelerden anlasilan cengelkoy sahili ve beykoz tepeleri kullanilmis. eglenceli bir film.
    (bkz: sekban-i cedid) nedir?
  • komiser sülüman çocuk, bıdı bıdı yapan eşine tokat atınca, kadının verdiği tepki müthiştir; "anamm... gözüm çıktı galiba..." buna rağmen kadın yine dırdıra devam etti ya, helal olsun cesaretine.

    ve bir aşk filmi olarak yeşilçam'ın dibine vurmuştur bana göre.
    mavi çocuk ile kara çocuk'un yatakta pişti oynaması, homeros'un destanından tiradlar canlandırmaları, arabanın kaportası üstünde piknik yapmaları, uçurtma uçurmaları, evde masa başında rakı içip birbirlerine sarılıp şarkı söylemeleri... şimdi böyle sayınca farkettim ki sahiden aşk filmi ya la bu...
  • (bkz: funny games)
hesabın var mı? giriş yap