• dört yakın arkadaşız, dördümüz beraber büyüdük. çocukluk, ergenlik, gençlik beraber geçti. "atarlı" zamanlarımızda babalarımızda nefret ettiğimiz ne varsa ona dönüştük. şimdi bakıyoruz, her birimiz babamızın karakter olarak bir kopyası olmuşuz. onlarda kızdığımız ne varsa aynısını yapıyoruz. nitekim kaçınılmaz bir döngü içindeyiz mınakoyim. nası bi dünya lan bu.
  • hissettiğimdir.

    onun bir tel eksik saçı yoktu ama saçları bembeyazdı. benim saçlarım beyaz değil ama kel olmaya adayım.

    fiziksel bir benzerlik değil bu.

    30 yaşından sonra rakı sevmeye başladım. iyi bir türkü dinleyicisi olmaya başladım. maddi sorunları yönetemiyordu aynı benim gibi. cesurdu. ben onun kadar değilim. belki o kadar cesur olurum ben de.
  • (bkz: armut dibine düşer)
  • evet benim de 3-4 yıldır baya bayaa hissettiğim durum.
  • bi' çok gösterge fiber internet hızıyla yükleniyor bünyeye son bi' kaç yıldır da...
    dün gece yeni bir armut dibineyi daha fark ettim ben böyle bi' anda.
    şimdi bizim ihtiyar delikanlı oldum olası kuruyemiş sever.
    çocukken ailecek otururken tüm antep fıstıklarını açıp bize verirdi.
    dün gece evde yalnızım...
    bi'şeyler içiyorum falan.
    karışık kuruyemişte kaju geliyor elime,tereddüt ediyorum yemeye*.
    öyle alışmışım ki;ya ya eşime ya da kıza vericem kajuları.
    babam yiyebilirdi antepleri, onu hesap edecek durumda değildi...
    ben kaju hesabı yapacak durumda hiç değilim.
    ama böyle işte.
    çocuklukta ne görüyorsan o,sonraki eğitimler,sosyal çevre cart curt %10'unu etkiler belki.
    neyse...
    biraz vicdan azabıyla gömdüm kajuları,babamın kulaklarını çınlata çınlata...
  • yapmam dedim, onun gibi olmam dedim. oluyorum, bu onu anlamak falan da değil istemsiz bir biçimde ona benzemek. hem huy olarak hem görünüş olarak..
  • babam harika bir insandır. ona benzemek beni mutlu eder
hesabın var mı? giriş yap