• yasak gibi yasak.
  • fazla uzun olmuş sanki..

    valla ben en cok tevrat tasvirinde; tanrının kendisinden saklanan adem ve havvayı göremeyip "nerdesiniz la " diye sormasına takıldım.
    o her şeyi görür.
  • yasak elma seks değildir.

    üç kitaptan da yapılan alıntılara baktığımızda hepsinde ortak noktalar görüyoruz. bu noktalara göre "yasak elma" olarak tabir edilen şey "idrak gücü, iyiyi kötüden ayırma, irade".

    kitaplardaki açıklamalara bakılırsa yasak elmayı yiyen adem ve havva bir anda çıplak yerlerini fark ediyorlar. yani daha önce çıplaklıklarının farkında değiller. o zaman yasak elmayı yemeden önce seks yapmak isteyecek varlıklar bile değiller.

    o zaman yasak elma ne oluyor? yani bu simgenin altında yatan gerçek ne? bence cevap çok basit: 20:120 – nihayet şeytan ona vesvese verdi. şöyle dedi: “ey âdem! sana sonsuzluk ağacını ve çökmesi olmayan bir saltanatı göstereyim mi?”

    yasak elma bence şeytan ve adem arasındaki bir anlaşmadan ibaret. insan şeytanla bu anlaşmayı yaptığında sekse de her türlü sevap ve günaha da açık hale gelmiştir. bazı kültürlerde bebeğe "ruh" denmesinin de sebebi budur. bebek henüz cennet bahçesinden yeni inmiştir ve "yasak elma"nın etkilerinden uzaktır. iyiyi ve kötüyü ayırma ise tanrısal bir özellik (tanrı biliyor ki, o ağacın meyvesini yediğinizde gözleriniz açılacak, iyiyle kötüyü bilerek tanrı gibi olacaksınız.” (yar.3: 5))

    yani yasak elma, insanın tanrı olmaya çalışması, kendisinde bu potansiyeli şeytan'ın manipülasyonuyla görmesi demek. allah ise diyor ki: “ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün (yar.2: 15-17)

    insan tanrı olmaya çalışırsa çok çalışmaktan bozulan bir makine gibi bozulur, ölür. insan tek başına mükemmele ulaşamaz ama eğer ulaşabileceğini sanırsa bu onun başına gelebilecek en büyük felaketlerden biridir.
  • elma seks ise yılanın penis olma ihtimali nedir
  • seks vaktiyle bir ihtimaldi ve çok güzeldi*
  • ilk önce saçma zannettiğim, sonra saçma zannettiğim için ön yargılı beynime küfrettiğim bir iddia.

    araştırmalarla, somut düşüncelerle ve sadece hedef odaklı cümlelerle desteklenmiş.

    biraz düşününce bende kesinlikle hak verdim.

    bakın mastürbasyon üzerinde yapılan çok ciddi araştırmalar mevcut ve gerçekten inanılmaz verilere işaret ediyor.

    erkek cinsine testosteron gibi mükemmel ötesi bir hormon bahşedilmiş.
    bu hormondan ne kadar fazla ise o kadar fazla erkek oluyorsun gibi basit bir bakış açısından öte incelediğimizde gerçekten bu hormon fazla olduğunda hemen her şeye etkisi olduğunu söyleyebiliriz. mutluluktan tutun da özgüvene kadar. yani depresif havasın minimuma çekilişi ve sosyal fobinin yerine gelen doğal olumlu güçle geriye itilişi gibi de düşünebiliriz. sesinizin kaliteleşmesinden tutun da erken boşalma sorununun son bulmasına kadar. hemen her şey. bu müthiş bir hormondur. tarihteki en büyük komutanlara baktığınızda yine bu hormonun etkisini ve onların diğer erkeklerden çok daha baskın olduklarını görürsünüz. hemde çoğu zaman varlıklarıyla bile. çünkü testosteron olduğu yerde güç ve güven demektir. aşılmaz yolların aşılabileceği hissini verendir. gerçekten çok değerlidir.

    ancak işte bomba burada. mastürbasyon denilen ve kesinlikle ama kesinlikle bağımlılık yaratan bu illet işte bu hormonun ona her başvurulduğunda kesinlikle çok ciddi miktarlarda düşmesine sebep oluyor.

    vücut doğal mekanizmasıyla onarım sürecinde kendini yenilerken hop bir bakıyorsun ki tek bir mastürbasyon ile her şey bitmiş. yeniden o eski pasif havaya geri dönme durumu açığa çıkıyor.
    tabi ki psikolojik olarak zaten sağlam olan insanları bu çok daha az etkiliyor ancak hassas insanlarda ise boyutları gerçekten ciddi olabiliyor.

    testosteron konusunda abd'de çok ciddi deneyler yapan manyaklar mevcut.
    reddit üzerinden neredeyse binlercesini inceleyebilirsiniz.

    burada mastürbasyondan kurtulup hayatında inanılmaz mucizeler yaşayan insanları görebilirsiniz. hemde bedava. sizi kandırarak sizden paranızı çalarak bomboş bilgileri satmaya çalışan sözde kişisel gelişimciler yok burada. bedava elde edebileceğiniz ve size kaybettiğiniz hayatınızı geri verecek olan şeyler var. hayata motive edebilecek ve bir amaç kazandırabilecek şeyler. dürüst olmak gerekirse ben bu insanlara çok şey borçluyum.

    ve işin en güzel yanı da ne biliyor musunuz?

    iş sadece testosteronla bitmiyor.
    testosteron sadece işin bir parçası.
    işin aslı ise dopamin adı verilen nörotransmitter.
    beynimizin en temel hormonlarından. ödül bölgesi olarak da biliniyor. ve mutluluğun en çok ilişkilendirildiği hormon olan serotonin ile de doğrudan bağlantılı.

    peki bu dopamin hormonunu en çok salgılatan nedir?
    daha iyi anlamaya çalışırsak yani hafif açık olan ve maksimum verim için doğrusu da o olan bir musluğun bir anda 10 musluk gücünde tazyikle fışkırdığını düşünün. işte bu gücün tamamının harcanması gibi bir şey olur.
    insanın normalde seks'e ulaşmak için çaba sarf etmesi gerekirken hemencecik mastürbasyon yaptığında da olan şey budur. beynindeki dopamini boşu boşuna heba etmektir. ödül mekanizmasını tembelce heba etmektir. ancak hayatın normal akışı içerisinde olması gereken bu değildir. çünkü o hormon senin hayatındaki bütün güzel anılarının, mutluluklarının, başarılarının, gelişiminin vs. mimarlarındandır.

    bu hormonu değerlendiren dopamin reseptörleri vardır. beyinde ne kadar çok dopamin salgılandırılması olursa reseptörleri beyin artık ihtiyacının olmadığını düşünerek yok etmeye başlar. ancak bunun tersi olduğunda ise, yani az dopamin olduğunda ise beyin bu dopaminleri daha iyi değerlerdirmek için reseptörler icat eder. çocukluğumuzda biz dopamin hormonunu böylesine heba etmezdik. fazlaca dopaminin de serotonini baskıladığı bilimsel gerçeğini düşünürsek mutsuzluk hissetmezdik. hayattan zevk alabilirdik. çok neşeliydik çok sevinçliydik. ancak bu hormonun hayatta yeri olmayan yersiz şekilde kullanımı ile bambaşka insanlar oluverdik.

    ramazan ayında orucu hakkıyla tutanların fark ettikleri şeyde budur. çünkü açlıkta en temel dopamin ödül mekanizması ile ilgilidir. ancak onca arzuya rağmen beynine devasa dopamini salgılatmayan oruç tutan kişi, daha sonrasında adeta temizlenmiş adeta arınmış ve adeta yenilenmiş bir insan gibi hayatına devam eder. yüce allah'ın gerçekten varlığından şüphe edilmiyor böyle şeyleri gördükçe.

    gerçekten onun dediği gibi okudukça, düşündükçe, araştırdıkça gerçek beyinde daha iyi şekilleniyor. ve bence şu hayatta en güzeli de onun varlığını bilmektir. çünkü bu sefer hayatta yaşamış olduğunuz bütün hislerin sizden çok çok öte bir anlamı olduğu açığa çıkıyor.

    bu bahsettiğim şeyi türkiye'de bir kişi tüm detaylarıyla, bilimsel argümanlarıyla ve tecrübeleriyle paylaşmış zaten. "inci sözlük ama of yeaaaaaaaa" falan gibi çocukça şeyler söylemeden incelemekte fayda var. zaten öyle bir ilerliyor ki hemencecik okunuyor olaylar.
    hayatınızı kökten değiştirecek olan şey başlığı

    ve birde unutmamak gerek şu hayatta;
    kendine borçlusun!
  • adem'in kovulduğu cennetin dünyada bir bahçe oluşu
  • daha evvel tartışıldı.
    (bkz: geçiniz)
hesabın var mı? giriş yap