• şu ara operation olive branch ile sağladığım şey. başka hiçbir motivasyonum kalmadı.
  • kapidaki mercedes
  • motivasyon mu tam olarak emin değilim ama yaşadığım bunca şeyin ileride anlatacak bir hikayem olsun diye geliştiğine inanıyorum artık
  • her gün yataktan kalkabilmek, kahvaltı hazırlamak ve yapabilmek, giyinebilmek, çalışma eşyalarınızı toparlayabilmek, çalışma alanınıza gidebilmek; zamanınızı planlayabilmek; hedeflerinize ulaşmak için yapmanız gereken türlü türlü çalışmaları yapabilmek, size batan olumsuzlukları görmezden gelebilmek ya da onların aslında gerçekten sorun olmadığını, sadece kendi kafamızda bunları sorun addettiğimiz için bize içimizde kıymık gibi battığını düşünebilmek, fark edebilmek; öğlen yemek yemek, dikkatini toparlamaya çalışmak, interneti ve vakti boşa geçirmeyi azaltmak; tekrar çalışmalara odaklanmak, çay kahve tüketmek, akşam uzun gri binaların arasından geçerek adına ev denilen üstlü altlı-sağlı sollu bir yığın delinin olduğu, adeta betondan bir tabut olan apartman dairesine dönmek, bir şeyler atıştırıp yürüyüş yapmak için giyinerek dışarı çıkmak, bir-iki saat kulaklıkla dolanıp eve geri dönmek, boyun fıtığı için fizik tedavi egzersizlerini yapmak; bilgisayarda oyalanmak, tekrar yapılması gereken çalışmalara dönmek, duş almak, uyumak.
    ülkenin içinde bulunduğu sosyolojik, ideolojik ve idari bataklıkta batmadan yürüyebilmek. sevdiklerinizle, arkadaşlarınızla, ailenizle büyük sorunlar yaşamak, yol ayrımlarına gelmek... gene de devam etmek; tatil günlerinin ve gelecek planlarının hayalini kurmak, kedilerinden biraz teşvik almak.
    ve daha iyi bir yarın için oluşturmaya çalıştığın düzeni uygulamada teklemeler olduğunda, kar topu oluşması sonucu git gide uzaklaşılan fenomendir yaşam motivasyonu: kurmaya çalıştığınız dünyanın parça parça bozulması, işlememesi ve çökmeye başlaması karşısında kaybetmeye başladığınızdır. bulunması zordur. karşıt kavramı olan depresyona düşmekse çok kolaydır.

    neyse. bir gün westworld'deki yapay zeka devrimi gerçekleştiğinde, evimin bir köşesinde bu sahneyi canlı izleyebileceğim düşüncesine tutunarak yaşam motivasyonu bulmaya ve yaşamı sürdürmeye devam edeceğim(:

    (bkz: inner peace)*
    (bkz: serenity)*
    (bkz: sakin bir zihin)
    (bkz: mindfulness)
  • yarına olan inancımız.
    hayallerimiz.
  • kişiyi hayatta kalmaya iten his. kaybı korkunçtur.
  • sait faik gibi oturduğum yerde yoldan geçenleri gözlemlerim. hayatları hakkında kafamda hikâyeler yazarım. yaşam motivasyonlarını, mimiklerinden sıkıntılarını, gülümsemelerinden neşelerini tahmin etmeye çalışırım. profillerine göre meslek tahmini; giyimlerine ve parfümlerine göre karakter analizi yaparım. sapık gibi dikmem gözlerimi, 2-3 sn'lik duyumsama yeter de artar bile benim kafamda insanlara dair hikayeler yazmak için.

    bugün de ormanda bir köşede oturmuş dinlenirken yoldan geçen şu insanın yaşam motivasyonu üzerinde düşündüm. bir insan kasım ayında ve sarıyer'in sık ormanlarında bile neden dolgu topuk sandalet giyer? cevap bulamadım.

    o halde tanım gelsin:

    yaşam motivasyonu; kasım ayında ve ormanlık arazide insana dolgu topuk sandalet giydirebilen hededir.
  • beni hayata sımsıkı bağlayan yegane şey, istediğim pek çok şeyin henüz gerçekleşmemiş olmasıdır.

    o halde inadina yaşamak ve her türlü zorluga göğüs germek gerek.
  • gece, gecenin sessizliği...
hesabın var mı? giriş yap