• dostoyevski tarafından yapılan "gerçek acı" tanımı.
    benim için gidilemeyen şehirler ve ulaşılamayan insanlardan ibarettir.
  • tevhid şuuruna erip o'nun aşkı ile yanmak.
    ben bu acizlik,bu sabırsızlık,bu düşük şuur ve idrak eksiğimle beni yine de sevip yaratıp kendine muhatap almasına şükrediyorum anca.
  • pişmanlığın ne kadar yanlış olduğunu, korkaklığın ne kadar ölümcül olduğunu gösterir.

    mümkünse, yaşanacak. zaten mümkün olmayan bir şey yok. o klasik cümlede olduğu gibi: “there is nothing like impossible. ıt says itself ‘i-m-possible.’”
  • bu tarihten bir yıl önce, kazandığım burs sayesinde yabancı br ülkeye gitmeyi, ailemi yanıma getirmeyi, hem eğitimime devam etmeyi hem de hayatımın en güzel yılını geçirmeyi hâyâl ediyordum.

    planımın ilk kısmı başarılı oldu; ama ne yazık ki ikinci kısım ahlak ve haysiyet yoksunu bazı insanlar yüzünden gerçekleşemedi. bir türküde "kadir mevlam senden bir dileğim var/beni muhannete muhtaç eyleme" der. namerde muhtaç kaldığım için ailemi yanıma getiremedim.

    sonrasında büyük bir manevi sıkıntı yaşamaya başladım. hayat yokuş aşşağı oldu. her şey sarpa sardı. hayatımmın en güzel yılını geçirmeyi ümit ederken, "böyle olacağını bilsem, böyle yapacaklarını bilsem buralara adımımı bile atmazdım" diye düşünmeye başladım. hâlâ çok pişmanım.

    sonuna kadar hakkım olan bir şeyi elimden alan, benimle eşim ve evladım arasına ülkeler ve kıtalar koyan namertlere, şâyet zerre-i miskal kadar hakkım varsa onlardan alacağım, helal etmiyorum! tek duam, bu hakkın hesabının öbür dünyaya kalmaması.
  • kafa karıştırır. akılla kalp çatışmasının da sonucu olabilir. boş verin...
  • birini ufacık birşeyle mutlu edebileceğinizi bildiğiniz halde belki üşengeçlikten, belki utangaçlıktan, belki de alışmasın böyle şeylere zihniyetinden hiçbir şey yapmamak, yapmaya dair yeltenmemek bu duruma yol açabilir.

    insanlar en içten sevgilerini hep mezar taşı başında gösteriyor malesef.
  • kalp - akıl çatışmasının sonucudur. * bazen çok üzer. atlatınca geçer. *
  • gerçek acı.
  • bu hayatın en iç acıtıcı duygularından biridir. bu belki sizin, belki eşinizin dostunuzun belki de 3. şahısların sebep olduğu bir mutsuzluk sebebi.

    bu yaşanamayan mutluluk sizin yüzünüzdense, bazen iyi yönleri olabilir. bu durum sonucunda belki hayata bakış açınız değişir, daha realist bir insan haline gelebilir veya mutsuzluğunuza sebep olan olayları analiz edip aynı hataya düşmemek için ders alabilirsiniz.

    eğer bu değer verdiğiniz bir insan yüzünden ise, hayattaki tek gerçeğin siz olduğunuzu, sizden başka herkesin kendi çıkarları peşinde koştuğunu, bu yüzden diğer insanlara karşı güven, sevgi gibi duygularınızı kim olursa olsun törpülemeniz ve kendinizden başka kimsenin hayatınız üzerinde etki bırakacak kadar yaşam alanınıza girmesine izin vermemeniz gerektiğini anlıyorsunuz.

    ve son olarak bu yaşanamayan mutluluğa sebep olan 3. şahıslar ise, yine hayatınıza herhangi bir şekilde 3. şahıs olarak girmiş olan insanlara karşı daha dikkatli olmanız gerekebilir. onlara karşı her zaman bir tehdit gözüyle bakmanız ve buna göre aksiyonlar almanız gerekiyor demektir.

    yaşanamayan mutluluklar adına kaçırdığım bir sürü tren var. bazılarından büyük dersler aldım ve bu hataya bir daha düşmedim. bazılarından aldığım dersleri anlayamadım ve tekrar tekrar aynı şeyleri yaşadım. ama yakın zamanda şunu öğrendim ki; hayatta herkes tek başına mücadele ediyor. ve kimse kimse için elini taşın altına sokmak gibi bir zahmete bulaşmak istemiyor. bazı şeyler geç anlaşıldığı zaman daha kıymetli oluyor. ben de bu geç anlaşılmış şeyleri öyle benimsedim ki, bırakın bir daha aynı hataya düşmek, aynı hataya düşmeye yaklaşmak bile imkansız artık. yaşanamayan mutluluklarıma sebep olan kimseye bir sözüm yok. sebebi onlar kadar da bendim ve bazı bedelleri ödedim. o yüzden ödediğim bedelleri bu yolda önüme serip daha güzel bir gelecek inşa edeceğim.
  • dert olur.
hesabın var mı? giriş yap