yastıklı şarkı

• "sevmesen ölürdün, sevdin onu öldün
  sevmesen ölürdün ama sevdin, gene öldün"
  
  -her halukarda öluceksen.. sev, en azindan sevmis olarak öl.
• sözleri hüsnü arkan'a ait ezginin günlüğü şarkısı.. şöyledir sözleri;
  
  "...
  gün döküldü yastığa
  gölge bitti, viran oldu düşler yine
  bir kapı bir pencere bir gökyüzü
  damdan düşmüş evin içine
  vay vay sevdin onu
  vay vay sevdin onu
  sevmesen ölürdün, sevdin onu öldün
  sevmesen ölürdün ama sevdin, gene öldün
  ayışığı gel dedi
  gel peşimden inat olsun ele güne
  düştüm onun peşine
  rüzgar oldum sürdüm düşlerimi göğe
  vay vay sevdin onu
  vay vay sevdin onu
  sevmesen ölürdün, sevdin onu öldün
  sevmesen ölürdün ama sevdin, gene öldün
  ..."
  
  (bkz: ebruli)
• "yastıklı şarkı"dır çünkü söylerken ağlanır, ağlarken de kafa yastığa gömülür, gözyaşları ile yastık bir olur, birbirine karışır...
  "sevmesem ölürdüm
  sevdim onu öldüm
  sevmesem ölürdüm
  ama sevdim gene öldüm"... diye söylemek daha da iyidir.
• aşkın kendine has kısır döngüsünü, aşık olma paradoksunu anlatan müthiş şarkı.
• özdemir asaf'ın
  "çağırdım geldiler / oturmasalar ölürdüm / oturdular öldüm / anlamadılar"ıyla akraba olduğunu düşündüğüm ezginin günlüğü şarkısı. (bkz: sevgili günlük)
• a$kin bile bile lades olmamiza neden olan dogasini en konsantre sozcuklerle vurgulayan ezginin gunlugu ba$yapiti.
• feyza erenmemisin söylediği pamuk seker tadında bir şarkı.
• dinlerken önümde betimlenişi yıllardır değişmeyen ezginin günlüğü şarkısı.
  
  tüm koşturmacada fırsat bulup, kederini yaşayamadığın, sonra başını yastığa koyunca, sevginin, yorgunluğunun gözlerinden süzüldüğü zamanlar vardır ya, "gün döküldü yastığa, gölge bitti, viran oldu düşler yine" çünkü kaçınılmazdır artık, kabus göreceksin.. seveceksin, sevmek zorundasın, parçalanacaksın, sonra bir daha seveceksin..
• dört yaşında çocuklarımı mfö , bulutsuzluk özlemi, ezginin günlüğü, fikret kozılok ve bugün onların devamı olarak gördüğüm şarkılarla uyutuyorum . doğduklarından beridir ... bazen şiir okuyorum onlara... gözlerini fal taşı gibi açıyorlar . oğlum az önce bu şarkının melodisini mırıldandı. onu dinleyelim dedi. benim çocuklarım dejenere tiplerin gayya kuyusu olmuş internet çağında yitip gitmeyecek. onları çatıya çıkarıp her şeyi göstereceğim . o çatıdaki bahçemizde kahve içip sevdiğimiz romanları konuşacağız . doksanları , seksenleri , dünyayı her şeyi konuşacağız . birlikte yatmadan önce kitap okumak , eski şarkıları dinlemek benim ümidim. bugünlerde tek ümidim .
• şarkı "o zaman sevme" mi demektedir, yoksa "sev ve bari öyle öl" mü demektedir; bunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz. bence ezginin günlüğü de bilmiyor. zaten sanırım aşk böyle bir bilinmezliği hep taşıyor. dünyadaki milyonlarca örneklerine rağmen...