• bu ülkede çocuk yapmaktır.

    yurdum insanının çocuk yapma sebeplerinin en başında, yarın bir gün elden ayaktan düşünce kendilerine bakacak birisinin olması gelir.
  • yatırım yapayım derken, hırsla her şeye sahip olmaya çalışmayı ayırmak lazım. bu ayrımı yapamayanlara uyuz oluyorum resmen.

    nefret ederim stok yapmaktan. yapanlara hiçbir şey diyemem tabi, sonuç tercih meselesi ama herhangi bir şeyi biriktirmek, başka birilerinin o biriktirdiğiniz şeye olan özlemini artırabilir. böyle anlatınca pek anlaşılmıyor gerçi, şöyle anlamaya çalışayım;

    --

    küçükken koleksiyon yapmaya bayılırdım. pul, misket hatta ilaç kapsülü koleksiyonum bile vardı. böyle yenileri gelince zevkten dört köşe olurdum. günaşırı hepsini kontrol ederdim, biri eksik olsa ortalığı ayağa kaldırırdım. arkadaşlarım misket oynardı mesela ama ben koleksiyonumdaki misketleri bu oyunlara ortak etmezdim. hemen hepsi benim misketlerime hayrandı ve gözleri de vardı onlarda. çünkü tüm misketlerim gıcır gıcır ve sayıları da çok fazlaydı. yine birbirlerinin misketlerini kazanmak için didinen, gözlerini hırs bürümüş arkadaşlarımı izliyordum. birbirine bağıranlar mı dersiniz, türlü çamur yapanlar mı dersiniz. ''yahu misket için birbirini niye yer insanlar '' dedim. yani misketlerine o kadar bağlıysan, ne diye kumara alet edersin ? tabi kumar demeyelim şimdi oyun diyelim. neyse, kazanma hırsı taa o yaşlarda başlamıştı yani. sırf misket stokunu artıracaksın diye girilen bu hallere üzüldüm ve tüm misket koleksiyonumu bozmaya karar verdim. yüksek bir yere çıkıp, misket için kavga eden çocuklara kapış yaptım. misket için birbirini ezdi çocuklar… yıllar sonra yaptığımın nasıl yanlış, nasıl ahlaksız bir şey olduğunu anladım ama bir işe yaramadı tabi…

    --

    şimdi bu örnek çok alakasız gibi gelecek ama alakalı aslında. parası, mülkü çok olanlar, muhtaç insanları kapıştırmaya devam ediyor. muhtaç insanları görünce ''yazık ya bunlara, haydi şunlara bir şeyler verelim '' diyorlar. önce muhtaç et, sonra yardım et… ne güzel dünya değil mi ?

    sevgili godoman abi, sen o stokları yapmazsan, kimse muhtaç duruma düşmez. senin bu göstermelik hareketlerini yiyenler tabi olacaktır ama sana ve senin gibilere çok pis sövenler de var…
  • sıkıcı bir iştir. özellikle trend yapan ve volatilitenin düşük olduğu piyasalarda, elinizde long veya short pozisyonla sıkılıp sıkılıp durursunuz. hedeflediğiniz noktalara kadar beklemek durumundasınız. sıkılarak para kazanırsınız. plazadaki bir işten bir farkı yok bu açıdan bakınca.

    amma velakin volatiliteyi ve trendi her daim takip etmek şart. aksi takdirde para kaybederken sıkılırsınız.

    başa dönecek olursak; her halukarda sıkıcı bir iştir.
  • su isten azicik anlasam, simdiye kadar ihya olmustum. bir insan bu kadar mi basiretsiz, ustelik bu kadar mi umursamaz olur bir konuda. bayramdan once yapacagim isi bu sabah yaptim diye "reel olarak 2000lira zarardasin aslinda" diyor. lan o parayla ben bir hafta sonu londra yapardim diyorum, "bok yaparsin sterlin eylulden beri adim adim yukseliyor" diyor.
    yok arkas para, harcamak icin kazanilir. 2015 ikinci ceyrekten sonra butun ilisigimi kesecegim bu mevzuyla. ben ugrasmam boyle.
  • bir yatırımcı olarak tavsiyem, sola yatırın
  • temel kurallarını aşağıda görebilirsiniz:

    http://nediyor.com/…-yapmanin-psikolojik-kurallari/
  • arsa alıp unutmak en iyisi. öylesine unutmak ki bir daha hiç dönüp bakmamak geriye.
    ama benim bu yaralı gönlüm , unutmayı bilmiyor,
    nerede bir boş arsa görsem , gözümden yaşlar süzülüverir.
  • insan maddi açıdan çok; manevi yatırımlar yapmalı.

    bu dünyada rahatça yaşayabileceğiniz imkanlara sahipseniz, fazlasında gözünüz olmamalı. arzular, istekler yeri geldiğinde insanın hapishanesi olur. o arzular ve istekler olmadan yaşayamazmış gibi davranabilir. artık sosyal ağlarda insanlar kendilerini nasıl pazarlayacağını, nasıl değerli gözükeceğini düşünür hale geldiler. ne kadar çok dünyevi mala sahipseler o kadar çok değerli olacağını sanıyorlar. eldeki olanlar ile yetinmeyi unuttular. unutturuldular. halbuki gözleri o kadar çok maddi şeylerle dolmuş ki; dünya da yaşam olduğu gibi ölümü de unuttular.

    en iyi manevi yatırımlar geçmişten bugüne kadar gelen başka insanların düşünceleri barındıran kitaplardır. aslında o zamandan bu yana değişen fazla bir şey yok.

    teknoloji dışında, insanlık ise kaldığı yerden devam ediyor. ilerliyor mu? azalıyor mu? belli değil. teknoloji olmadığı zamanlarda bunlara ulaşım sağlanması güç olduğundan sadece bölgesel olarak kalabiliyordu. şuan ise bir olay olduğunda teknoloji sayesinde tüm dünya öğrenebiliyor.

    bilgiye ulaşım kolay olduğundan artık anlamaya çalışmıyoruz da. direk ezberlemeye çalışıp zamanla unutuyoruz. çünkü ulaşmak istediğimiz bilgi için hiçbir enerji harcamadık. bir kaç tık yaptık ve hoop karşımızda. bilgiyi hayatımıza irmik irmik işlemeye gerek kalmıyor.

    o yüzden insan okumalı, başka pencerelerden bakmalı. kendini bulmak için dinlemeyi öğrenmeli; sevmeyi bilmesi için nefreti öğrenmeli; edebi öğrenmek için hayasızlığı bilmeli; sırtındaki bıçağın soğukluğunu hissetsin ki güvenin ne olduğunu öğrensin vb. yeter ki öğrenmeyi bilsin.

    hayat bir ders saati gibidir. dersin başladığı an doğduk ve teneffüs zili çalacağı vakit ise elveda diyeceğiz. derse başladığımızdan andan itibaren teneffüs saatini bekler haldeyiz. dersi dinlememekte ısrarcıyız. teneffüs zili çaldığında ise dinlenecek ders ve öğrenilecek bir şey kalmayacaktır.

    dersinizi dinleyin.

    kendinizle ve sevgiyle kalın.
  • yatırım yapabilmek için önce paranın olması gerekiyor. ev,arsa, araba al demek kolay. borçlanarak alınan varlık tamamen senin değil sonuçta. onun için yatırımdan çok risk gibi görüyorum.

    esasında yatırım yaparken ne kadar paranın olduğunun önemi yok. önemli olan başlangıç yapabilmek. ' aldığım para zor yetiyor' diyenler olacaktır. ülkemizin mevcut şartlarını düşünürsek , gerçekten zor ama hayatta sonu güzellikle biten şeylere kolay ulaşamıyorsunuz. bunun için fedakarlık yapmak gerek.

    günümüz türkiye koşullarınında eğer paranız yoksa bunun tek yolu tasarruf. kemer sıkmak özgürlüklerden bazen feragat etmeyi gerektirse bile sonunda bir şeyler kazanabilme veya elde etme ihtimalinin olması bile yeterli.

    yatırımla herkes zengin olacak diye bir kaide de yok. ileride kendi hayalin için bir iş kurma ihtimali, ev veya araba bunlarda bir kazançtır. sonuçta banka ile başlayan ilişkiniz, para piyasalarını öğrenmeniz ile risk ölçeceğini artıracak.

    burada kendinize ait hedef belirlemek önemli. risk her zaman yatırımı büyütmek için bir alternatif olsa da, paranız değer kaybettiğinde o baskıyı kaldırabilmek zor oluyor.

    keşke okullarımızda bununla alakalı eğitim verilip , gelecek nesillere yatırımın ne kadar önemli olduğu anlatılsa. geç emeklilik, artan genç ve işsiz topluluk, küresel riskler. yaş ilerleyip, elinde tutacak bir şeyin olmadıktan sonra her şey için geç olmuş olabilir.

    kafanızda canlanabilmesi için bileşik faizi incelemekte fayda var.

    (bkz: bileşik faiz)
hesabın var mı? giriş yap