yavruağzı

• masumiyetin tonudur. dünyanın bütün yavru kuşlarının ağzına sürülmüş bir parmak. kimisi kursağında kavruk buğdayla ölmüş, yaşayanları kaybetmiş rengini. hırsızlığı öğrenmiş pencere önlerinde, cami avlularında, dut ağaçlarında...
  
  cennetteki çocuk odasının duvarları bu renge boyanmıştır.
• istop rengidir direk, başka bir olayi yoktur doğada...hiçkimse, istop dişinda doğada yavruağzi bir cisim görebilmiş midir? görememiştir, göremez de...
• renk skalasında turuncu ile pembe arasında yer bulan bir renk.
  yeni doğmuş kedi, köpek, buzağı ve bilumum eniğin bebekliğinden ötürü ağız, ağız çevresi ve genelde patileri pembe olur. iş bu sözcüğün kökeni budur. bir yavrunun da bence en sempatik, en sevilesi yerleri bu pembemsi yerleridir. gelgelelim kıyafetlerde falan en tiksinç renk halini alır bu.
  
  ingilizcesi malesef babymouth değil, lightpink'tir.
• ortaçgil^*'in şarkılarım senindir adlı eseri bu sözcükle başlar. yavruağzı rengini ve ismini daha da sevdirir bana o şarkıdaki o vurgu.
  
  yavruağzı bir yuvarlak var ortada
  çiçeğe benziyor ebruli
  tirşe bir telaş var şu köşede
  uçuk mavilerin arasında
• bir tür pembedir, pembedir tamam ama içerisine biraz turuncu karışmıştır. pembeli bir turuncudur. kuş yavrularının anneleri yaklaştığında, ağızlarının açılmasıyla ortaya çıkar.. bi kaç yavruya bakmak yeterlidir. fazla soğuk havada bakılmamalıdır. damarların daralmasıyla renk hafifi solmuş gibi görünebilir.
• doygunluğu azaltılmış turuncuya benzer pastel bir renk.
• somon renginin daha pastel olanidir. yavrulari karistirmamakta fayda vardir ayrica...
• (bkz: amiçi)
• renkli istop oynarken afallatan renklerden biriydi. diğeri için (bkz: kavuniçi).
• pantone 156 cvs'dir aslında