yavuz altınışık
-
şiirlerini çok ayrıcalıklı ve bütünlük arzedici olduğu için farklı değerlendirdiğim şair. şu şiiri okuyun ne dediğimi anlayın.
şantiye modern
yeraltına inelim oğlum karanlık adamlara
silahlara ve yapış yapış masalarda oturup kalanlara
elveda.
alışveriş merkezinden çıkan o çocuk hiç büyümeyecek
sigara içmeyecek ve fazladan bin yıl yaşamanın
hakkını vermek için süte yumurta kırmanın
çiğ bırakacak içindeki her şeyi.
onu satenlerle büyütecekler ipekle boğacaklar
kör testere gibi dolaştıracaklar damarlarında konforun
o çocuk o delişmen beyazlığıyla sonsuz
bin yıl fazladan yaşamanın üzüntüsünü
kusursuz bir saat gibi işletecek yüzünde durmaksızın
yeraltına inelim oğlum karanlık odalara
yalana ve palavradan yaşamanın kahkahasına
elveda.
bankamatik altında uyuyan o çocuk hiç büyümeyecek
tineri kanında eritecek. sekizinde esrar çekme bilgisi
onunda orta yaş sendromu ve şakağa düşen ilk ak
dilinde bir tükürük gibi dünyaya büyüyen küfür
yirmisinde ihtiyar bilge otuzunda ölüdür
ve kayıp mezarlarda az yaşamak serüveni
korkunç bir yük gibi tarihte gömülüdür.
o çocuk bir kahraman gibi her şiirin gizlisi
duvar yazıları ve banklara kazınan her mısra
gibi kendi haçını boynunda taşıyanların hıncıyla
adına şerh düşülmüş bir görüntüdür.
yeraltına inelim oğlum sessiz yurttaşlar mezarına
bala ve bal tutmuş parmağını yalayanlara
elveda.
ayrıca ne güzeldir şu mısralar:
“kirli bir dişlisiyken bile bu döndüğümüz çarkların
alnın ne güzel değiyor alnıma güzel” diyerek
sesinden palazlanıp üstüne yürüyerek dünyanın
üst üste üç kere haykıracağım
bir adam bul bir adam… patlayacağım! -
oğul beni eve götür adlı güzel bir kısa film yapmıştır.
(bkz: https://www.youtube.com/watch?v=qf43qnllgkc) -
oğul beni eve götür adında şahane bir kısa filme imza atmıştır. uzun metraj beklemek hakkımızdır. yavuz altınışık ve uzun metraf filmini savunacağız.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap