• first fm de cuma ve cumartesileri 22:00-01:00 pazarları ise 13:30-16:00 saatleri arası emine dağ tarafından sunulan radyo programıdır. (bkz: kktc'de yayınlanan radyo programları)
  • gunesin onu kapanmadan ufak bulutlar tarafindan yagdirilandir.

    sanki boyle hocasi gunese kizmis, kovuldugu yerden, siniftan eletrik yuklenmis bir sekilde bi hisimla cikarken bi simsek iki yagmur attiran cocuk bulutlarinki gibi. yine hocanin saltanati suruyor sinifta tabi, kisa sure icinde esamesi okunmuyor bu yagmurun!!
  • söz müzik serdar ortac olan bir sarkidir bu. hepimiz bir zamanlar ondan bir sekilde defalarca dinlemisizdir. simdi bir de ayten alpman'in yorumuyla bir baskadir ayten alpman albümünde dinlenmesi gerekir...bir sarkiya önyargiyla yaklasmamanin nasil sonuclara yol acabilecegini gösterir...tüyler diken.
  • sevdiğim endr ortaç şarkılarından birisidir ve işin ilginci benimle aynı hissiyatta çok tanıdığım vardır. hatta vakti zamanında radyoda bir dj bu eser için " serdar ortaç dan beklemeyeceğimiz kadar iyi bir şarkı" demişti.
  • hani deriz ya, "ulan x grubun parçasının sözlerini türkçeye çevir tam arabesk hahahah adam 'shes gone' diyor lan daha ne desin, tam arabesk, ama gavur dilinde oldu mu güzel geliyo.." işte bu şarkıyı da ilk ayten alpman'dan dinleseydik bir söyle buldun mu aradığın aşkı söyle ve diğer klasikleri arasında sayılacaktı belki de. ama biçimciliğimiz ve imaj saplantılarımızdan ötürü bu güzel şarkının altında serdar ortaç imzası olduğu sürece sorunlu kalacak şarkıya karşı hissedilen duygularımızın bir yarısı hep.

    ayten alpman'dan dinleyin.
  • "sonunda başbaşa kalıyoruz gene
    baş başa kalıyoruz doğayla ben
    işte az önce yağmur da başladı, cumartesi günlerden
    bir vapur daha kalkıyor iskeleden
    ve yağmur hızlanıyor biraz
    uzanıp yatsam diyorum otların üstüne çırılçıplak
    tam öyle yapıyorum
    şimdi yağmuru seviyorum, şimdi yağmuru seviyorum,
    yağmuru seviyorum."*
  • sonu bitmez oyunlardan kısa bir süre için kaçıp gidivermek, yüzlere yapışmış maskeleri çıkartıp atıvermek, bir yerlere gidip sevilmektir yaz yağmuru. nadiren karşılaşırsınız yaz yağmuruyla. özellikle susuzluktan ölmekte olan bir iç anadolu şehrinde yakalanmışsanız ona, vardır bir hikmeti...

    onu kaçırmamak için susuzluktan kurumak üzere olan çimlerin üstüne, t-shirtünüzü çıkarttıktan sonra yatıp gözlerinizi kapatmanız ve zoraki oyuncusu olduğunuz oyunlardan sizi geçici olarak çekip çıkarmasına, maskelerinizi toprağa akıtmasına izin vermeniz gerekir.

    "öfff bu da nerden çıktı? ıslanacaz şimdi..." demek de bir seçim tabi.
  • bugün beni donuma kadar islatan yagmur cesidi. aklima hazir bu kadar islanmisken bir de niyet etsem abdest alinir mi acep dedirtmistir..

    edit: (bkz: yagmur yagarken yagmur suyuyla gusül almak)
  • bir yaz yağmuru yağdı içime
    ezildi iri üzüm taneleri camlarımda
    gözleri kamaştı yapraklarımın

    bir yaz yağmuru yağdı içime
    gümüş güvercinler uçtu damlarımdan
    koştu yalnayak toprağım

    bir yaz yağmuru yağdı içime
    tramvayıma atladı bir kadın
    ak baldırları ıslak

    bir yaz yağmuru yağdı içime
    içimdeki kederi serinletmeksizin

    bir yaz yağmuru yağdı içime
    ansızın başladı dindi ansızın
    eski yerinde duruyor sıcaklık
    kör demiryolunda paslı kalın

    (bkz: nazım hikmet ran)
  • tam 15 dakikadır bilumum doğal felaket temalı hollywood filmi sahnelerine taş çıkarırcasına rayından çıkmış bir performans sergileyen yağmur şeklidir. birdenbire başlar, gök gürültüsüyle patlayıp içindeki herşeyi dökünce, birdenbire kesilip gider ya hani, insanı sevindirir bile bazen... öfkesi bu geceki kadar korkutucu olanını görmemiştim hiç.

    bir de yaz yağmuru karakterli insanlar vardır ki... sevmek gerekir onları da, yağmaya başladıkları zaman şefkatle sakinleştirmek...
hesabın var mı? giriş yap