• *ulasilamayana ulasmis olmanin verdigi tatmin duygusunun getirisidir kendileri!
  • bir süre bekledikten sonra geçer.
  • bir defa yazar olup alabildiğine entry girip bir şekilde uçurulursanız yeniden geldiğinizde oluşma olasılığı pek yüksek ruh halidir.
  • 'söz dokuz boğumdur' lafına beni inandırmaya başlayan, benim de içinde olduğum ve içinde olduğuma inanamadığım durumdur. yazmaya başladığım hemen hemen her şey için önce 'kenarda dursun' diyorum, sonra da yazmaktan tümüyle vazgeçiyorum.

    benim için bunun sebebi, çok fazla insanın çok fazla şey hakkında çok fazla söz üretiyor olması. sanki yorumda bulunmak için akıl, bilgi, biraz düşünüp tartmak gerekmiyormuş gibi entry curcunası var buralarda. herkesin her aklına geleni aklına geldiği anda paylaştığı ve bunun üzerine hiç düşünmediğine dair hislerim gün geçtikçe güçleniyor. ve susuyorum. söyleyecek sözüm çoğaldıkça susuyorum.

    ben buraya yazmanın da bizlere sorumluluklar yüklediğini ve hakkında yazdığımız her şeyin, herkesin, her durumun daha fazla saygıyı hak ettiğini düşünüyorum.
  • iki sene once yazar oldugumda yasadıgım durum.yeni yeni ustesinden gelebiliyorum.
  • yazar olana kadar geçen sürede, içinde kalan her şeyi, başka sözlüklere döktürdükten sonra da kaybolan istek olabilir.

    ya da kişi ne yapmış ne etmiş depresyonundan çıkmıştır. insan en iyi mutsuzken yazıyor sonuçta.
  • "göster ama elletme" politikasından dolayı kendisine gizemli gelen sözlüğe hayran kalmış, yazar olduktan sonra ise sözlüğün çirkefliklerini, burun karıştırmasını vs. görmüş ve ondan soğumuş yazarın halidir. bu tayfa bir iki saatini internete ayıracak kadar değersiz gördüğünde buraya takılır birşeyler okur belki çiziktirir ve gider.
  • insanı bezdiren çaylaklık sisteminin sonuçlarından biridir.
  • ya kardeş bilmez miyiz yazar olduktan sonra çile. yazar oldu/k/nuz/lar.

    aziz nesin mezarında ters dönücek yemin ediyorum.

    (bkz: ne yazdın hemşerim sen)
hesabın var mı? giriş yap